İş Mahkemesinin Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili davalara bakmakla görevli olduğu gerekçesi ile bireysel iş hukuku uyuşmazlıklarına bakan mahkemelere gönderme kararı verilmiştir. Dosya, Ankara 10. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen esasına kaydedildikten sonra hizmet tespitine ilişkin talep tefrik edilmiştir. Mahkemece, işçilik alacakları ile ilgili usulüne uygun harç yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile sözkonusu istekler hakkında ayrıca bir karar verilmemiş, itirazın iptaline konu dava ile ilgili ise, davacının beyanına göre uyuşmazlık ticari ilişkiden kaynaklandığından ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 16/05/2014 tarih ve 29002 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2014/31 karar sayılı işkolu tespit kararının iptali ile davalı işyerlerinin ve yapılan işlerin İş Kolları Tüzüğü'nün 17 nolu "Sağlık ve Sosyal Hizmetler" iş koluna girdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... Müteahhitlik Yemekçilik Temizlik Gıda San. Tic. Ltd....
Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 5. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....
Anonim Şirketi ile ilgili olarak ortaklıktan ayrıldığı ancak bu durumun ticaret siciline yansımadığını bu sebeple de Kurum tarafından yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek priminin kesildiğini belirterek bu işlemin iptalini istediği, davalı Kurum ise vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacının, yaşlılık aylığından, hem davacının ortağı ve yetkilisi olduğu ... San. Tic. Ltd Şti’nin prim borcuyla ilgili takip yapılması sonucu takibin kesinleşerek davacının maaşına haciz konulmak suretiyle kesintiler olduğunu hem de sosyal güvenlik destek primine ilişkin kesintiler olduğunu belirterek davacının talebinin açıklattırılması gerektiğini dile getirdiği, Mahkemece, yapılan araştırma neticesinde, ... Turizm San. Tic. Ltd Şti’nin prim borcuna ilişkin davacı açısından kesinleşen takip ile ilgili dava dışı şirketin borçları yapılandırdığının tespit edilmesi üzerine yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme hükmü eksik incelemeye dayalıdır....
tespiti ile davalı kurumun, müvekkilinden sosyal güvenlik destek primi adı altında yapılan tüm tahsilatların, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2016 s: 236 vd). 6.Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....
Davacı Alman Emeklilik Sigortası olup, Türkiye ile Almanya arasında yapılan 01.11.1965 tarih 12121 sayılı sözleşme uyarınca sözleşmeye taraf ülkelerden birinin mevzuatında ödeme yapan sosyal güvenlik kurumunun bu ödeme dolayısıyla 3. kişilere rücu olanağının olması halinde bu imkanın diğer taraf ülke tarafından da tanınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun uygulanmasına ilişkindir....
Bu kapsamda yukarıda izah olunan yasal mevzuat hükümleri de irdelenmek suretiyle uyuşmazlık çözülürken dikkate alınması gereken mevzuat, Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile 5510 sayılı Kanun ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu olup, Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi, 2 nci maddesinin (a.1) fıkrasında Türkiye Cumhuriyeti bakımından işçileri kapsayan Sosyal Sigortalar Kanunu (b.1) maddesinde Arnavutluk Cumhuriyeti bakımından Sosyal Sigorta Mevzuatı (Hastalık ve analık, iş kazaları ve meslek hastalıkları, maluliyet, yaşlılık ve ölüm) şeklinde düzenleme yapılmak suretiyle iş kazası her iki taraf ülke yönünden sözleşmenin kapsamına alınmıştır. Sözleşmenin 4 üncü maddesinde işlem eşitliği prensibi kabul edilmiştir. Sözleşmenin 6 ncı maddesinde kapsam ile ilgili kurallar belirlenmiştir....
Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden, tarafların meslek hastalığının ortaya çıkmasında kaçınılmazlık olgusunun varlığına ilişkin beyanları yeterli görülmek suretiyle bilirkişi yerine geçilerek sorunun çözümlediği açık-seçiktir. Yine 1.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2017 NUMARASI : 2017/120 ESAS -2017/596 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin T3 işyerinden 4/a (SSK) statüsü ile 2014 yılında emekli olduğunu, müvekkilin T3nda çalışırken 6722 sayılı yasa gereği ödenen ek tediyeler ve TİS gereği ödenen ikramiyeler fazla mesai ve birikmiş maaş farkı alacakları nedeniyle davalı T3 tarafından kesilen sigorta primlerinin bir kısmının hiç yatırılmadığını bir kısmının ise eksik yatırıldığını, davacı müvekkilin T3ndan ikramiye alacağını maaş farkı alacağını ve ek tediye alacağını tahsil ederken davalı tarafından kesilen SGK primlerinin SGK ya bildirilmemesi, eksik bildirilmesi ve ödenmemesi, eksik ödenmesi nedenleriyle; davalı tarafından ek aylık prim hizmet belgesi düzenlenmesi gerektiğinin tespiti ve davacının ödenmeyen SGK primlerinin SGK ya davalı tarafından ödenmesini talep ettiklerini, müvekkilin emekli olduktan...