Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 3. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....
Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2016/450 ESAS - 2020/479 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Mahkemece; " .... Sonuç olarak ; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. Maddeleri gereği, dinlenen tanıkların sigorta hizmet cetvelleri bordro tanıklarının beyanları ve alınan bilirkişi raporu kapsamında ; Davanın KABULÜNE ;Davacının, 17/01/2015- 17/04/2016 tarihleri arasında T3 ait 1107265 iş yeri sicil numaralı iş yerinde , 18/04/2016- 16/06/2016 tarihleri arasında T3 ait 1119955 iş yeri sicil numaralı iş yerinde , 17/06/2016- 25.08.2016 tarihleri arasında T3 ait 1107265 iş yeri sicil numaralı iş yerinde, 26/08/2016- 27/08/2016 tarihleri arasında T3 ait 1012004 iş yeri sicil numaralı iş yerinde, Kesintisiz ve sürekli olarak çalıştığının tespitine .... " şeklinde karar verilmiştir....
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle sosyal güvenlik hukukunun, kamu hukuku mu, yoksa özel hukuk alanına mı girdiği ve primin hukuki niteliğinin ne olduğu hususlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik hukuku çerçevesinde oluşturulan sigortalılık ilişkisi bir kamu hukuku ilişkisidir. Bu ilişki yasa gereği kendiliğinden meydana gelir. Sigortalı olma yükümü sigortalının iradesinden bağımsızdır. Yasanın emredici kuralı doğrultusunda ortaya çıkar. Sigortalı olma hak ve yükümlülüğünden kaçınılmaz. İşverenin sigortalıları bildirmek, primleri ödemek gibi kaçınamayacağı yükümlülükleri vardır. Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur....
“Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/438 KARAR NO : 2021/1292 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2017/205 ESAS - 2019/480 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hizmet tespiti talebine ilişkindir. Davalı T8 'ne gerekçeli kararın Bulancak/GİRESUN adresine tebliğe çıkarıldığı, adres yetersizliğinden iade edildiği, bu kez aynı adrese tebligat kanunu 35. Maddesine göre tebligat yapıldığı görülmekle söz konusu tebliğ işlemi usulüne uygun yapılmadığı görülmektedir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-Davanın Reddine, 2-Alınması gerekli 179,90-TL karar harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 131,86-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 48,04-TL harcın davacıdan alınarak Hazine' ye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalılar ... Özel Güvenlik...Şti., ... Güvenlik Sistemleri ...Şti., ... Özel Güvenlik ...Şti ve ... ve Özel Güv......
Fıkrası ''5510 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayım tarihi itibari ile ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar terkin edilir'' hükmünü düzenlemiştir Eldeki davada, 4/1-b sigortalıları yönünden sosyal güvenlik destek primi ödemesi kaldırılmış ve mevcut borçlar terkin edilmiş ise de yasal düzenlemeler, 6663 ve 7143 sayılı Kanunlarla yapılan değişikliklerden önce ödenmiş sosyal güvenlik destek primlerini kapsamadığından, davacının bu tarihlerden önce 2008-2012 arası ödemiş olduğu sosyal güvenlik destek primi borçlarından sorumluluğu devam etmektedir....
Bu süre içinde Kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlar ile Kurumca tespit edilemeyenlerden sosyal güvenlik destek primi, 53 üncü maddeye göre hesaplanarak tahsil edilir. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler, bu Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez, ödenen primler 39 uncu madde hükmüne göre toptan ödeme olarak iade edilmez ve bu sürelerle ilgili olarak 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz..." düzenlemesine yer verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2019 NUMARASI : 2016/439 E., 2019/141 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Vedat'ın işçileri olduğunu ve 21.04.2008 tarihinde kendi kusuru ile iş kazasına sebebiyet verdiğini, kurum tarafından davalı Vedat'ın %36,20 malul olduğu belirtilerek Ankara 4. İş mahkemesinin 2012/766 esas sayılı dosyası ile haklarında alacak davası açıldığını, Vedat'ın sürekli iş görmezlik oranının doğru olmadığını, itiraz ettiklerini belirterek, davalı T3 Adli tıp kurumuna sevk edilerek maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, süre, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Davalı T3 davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "davanın reddine " karar verilmiştir....