Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fıkrası ''5510 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayım tarihi itibari ile ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar terkin edilir'' hükmünü düzenlemiştir Eldeki davada, 4/1-b sigortalıları yönünden sosyal güvenlik destek primi ödemesi kaldırılmış ve mevcut borçlar terkin edilmiş ise de yasal düzenlemeler, 6663 ve 7143 sayılı Kanunlarla yapılan değişikliklerden önce ödenmiş sosyal güvenlik destek primlerini kapsamadığından, davacının bu tarihlerden önce 2008-2012 arası ödemiş olduğu sosyal güvenlik destek primi borçlarından sorumluluğu devam etmektedir....

    Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez....

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Sosyal Güvenlik Kurumu İnceleme Raporunda iddia olunan iş kazası olayı ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı için konu ile ilgili 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümleri gereği yapılacak herhangi bir işlem olmadığı sonucuna varıldığı, davacıda meydana gelen maluliyet oranının belirlenmesinde yasal prosedüre uyulmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı'na müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli iş göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak yasal prosedüre göre kesinleştirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir....

        Çünkü, onlar bir kere tanınmış olmakla alacaklının dış alemle (edim borçlusu ile kendi alacaklıları ile) ilişkisi son bulmamakta aksine yeni başlamakta, sunum koşulları ortadan kalkıncaya kadar mevcudiyetlerini sürdürmektedirler. Dolayısıyla, yaşayan birer varlık olarak haklarında güncellenmeleri (maaş artışları), korunmaları (üçüncü şahıslara karşı) amacıyla yeni düzenlemeler yapılması mümkündür. Önceden doğmuş olmaları yeni düzenlemelerden etkilenmeyecekleri anlamına gelmemektedir (...........: Kanunların Önceye Etki Yasağı Sosyal Sigortalar Hukuku Bakımından Bir Değerlendirme, ... ..., Cilt 8, Ocak 2013, s. 2529). 5. Sigortalı ... İlkesi ve Sosyal Güvenlik Hakkı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunun temel ilkelerinden birisi de, işçi-sigortalı ... ilkesidir. İş hukukunun temel prensipleri arasında yer alan işçinin korunması ilkesinin bir sonucu olan işçi ... ilkesi, sosyal güvenlik hukukunda kendini sigortalı ... şeklinde göstermektedir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/438 KARAR NO : 2021/1292 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2017/205 ESAS - 2019/480 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hizmet tespiti talebine ilişkindir. Davalı T8 'ne gerekçeli kararın Bulancak/GİRESUN adresine tebliğe çıkarıldığı, adres yetersizliğinden iade edildiği, bu kez aynı adrese tebligat kanunu 35. Maddesine göre tebligat yapıldığı görülmekle söz konusu tebliğ işlemi usulüne uygun yapılmadığı görülmektedir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2016/450 ESAS - 2020/479 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Mahkemece; " .... Sonuç olarak ; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. Maddeleri gereği, dinlenen tanıkların sigorta hizmet cetvelleri bordro tanıklarının beyanları ve alınan bilirkişi raporu kapsamında ; Davanın KABULÜNE ;Davacının, 17/01/2015- 17/04/2016 tarihleri arasında T3 ait 1107265 iş yeri sicil numaralı iş yerinde , 18/04/2016- 16/06/2016 tarihleri arasında T3 ait 1119955 iş yeri sicil numaralı iş yerinde , 17/06/2016- 25.08.2016 tarihleri arasında T3 ait 1107265 iş yeri sicil numaralı iş yerinde, 26/08/2016- 27/08/2016 tarihleri arasında T3 ait 1012004 iş yeri sicil numaralı iş yerinde, Kesintisiz ve sürekli olarak çalıştığının tespitine .... " şeklinde karar verilmiştir....

          Uygulamada uzun vadeli sigortalı kolları için açılsa da davanın açılacağı sigorta dalları bakımından herhangi bir ayrım yapılmamaktadır(SÖZER, Ali Nazım: Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, 3. Bası, ... 2017 s: 478-479). 6. Yurt dışı işyerinde çalışan işçinin sosyal güvenlik hakkı: 6.1.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. 6.2.Sosyal devlet; bireylere belirli bir sosyal güvenlik hakkı ve asgari gelir düzeyi öngören, sağlık ve refah hizmetlerinden serbestçe yararlanma ve belirli bir yaşa kadar eğitim olanağı sunan, bir takım sosyal riskleri önleyici tedbirler alan devlet anlayışıdır....

            Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2016 s: 236 vd). 6. Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....

              Dava,.....sigortalısı ve vergi mükellefi olmadığının tespiti, sosyal güvenlik destek primi borcunun olmadığının ve emekli maaşından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması halinde iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 27.05.2004-30.09.2008 tarihleri arasında davacı adına tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun zamanaşımı nedeniyle iptaline, 01.10.2008-23.05.2011 tarihleri arasındaki dönemde davacının 2009 yılı Ocak ayında sosyal güvenlik destek primi tabi olduğuna, diğer aylar ile ilgili tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun iptaline karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 3. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....

                  UYAP Entegrasyonu