Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un “Başvurulacak kuruluşlar” başlıklı 3. maddesi, “1)Halen yurt dışında bulunanlar; a)Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye`de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Kurumuna, b)Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye`de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna, c)Ev kadınları Bağ-Kur`a, yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler. 2)Türkiye`ye döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenler; a)Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumuna, b)Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna, c)Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları...

    Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık suresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır (Kuru, B.; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, C: IV, s. 3654). Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Sosyal güvenlik hakkı niteliği itibariyle ekonomik ve sosyal haklar arasında yer alan bir hak olmakla birlikte, insan haklarına dair bütün milletlerarası belgelerde kabul edilen bir insan hakkıdır. Ekonomik ve sosyal bir hak olarak sosyal güvenlik hakkı devlete bu hakkı hayata geçirmek için gereken tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak gibi yükümlülükler yükler (Arıcı, K.; Anayasa Mahkemesi Karaları Işığında Sosyal Güvenlik Hakkı, Sosyal İnsan Hakları Uluslar arası Sempozyumu, Kocaeli, 2015, s. 184- 185.)....

    Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık suresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır (Kuru, B.; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, C: IV, s. 3654). Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Sosyal güvenlik hakkı niteliği itibariyle ekonomik ve sosyal haklar arasında yer alan bir hak olmakla birlikte, insan haklarına dair bütün milletlerarası belgelerde kabul edilen bir insan hakkıdır. Ekonomik ve sosyal bir hak olarak sosyal güvenlik hakkı devlete bu hakkı hayata geçirmek için gereken tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak gibi yükümlülükler yükler (Arıcı, K.; Anayasa Mahkemesi Karaları Işığında Sosyal Güvenlik Hakkı, Sosyal İnsan Hakları Uluslar arası Sempozyumu, Kocaeli, 2015, s. 184- 185.)....

    Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri numaralı işyerlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tescil bilgilerinin ve faaliyet adreslerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü'nden temin edilip, eklenerek gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri numaralı işyerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tescil bilgilerinin ve faaliyet adreslerinin Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü'nden temin edilerek dosyaya konulması için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece ,Davacının 01.06.1995 tarihinden itibaren SSK’na tabi çalıştığı süreler dışında ...’a tescil edildiği 01.11.1999 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım ... sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun Geçici 1. maddesi; “4947 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtı Kanunu ile kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile kurulan Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığının; merkez ve taşra teşkilâtlarının kadroları ile kadrolarında görev yapan memur ve işçileri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) bendi gereği çalıştırılan personeli mevcut statüleri ile her türlü taşınır ve taşınmazları...

          HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacının emekli aylığı üzerinde yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintilerinin iptali istemine ilişkindir. Davacı ......

            Vergi Dairesi'nde gayrimenkul acentaları-emlak komisyonculuğu faaliyetinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle Kurum tarafından sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü olarak kaydedilmesi üzerine davacının 01.04.2008 tarihinde 506 Sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan yaşlılık aylığından 2013 yılı Kasım ayı itibariyle kesinti yapılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesintilerin iadesi istemiyle açılan işbu davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun "Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, yaşlılık aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanunun...

              Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa'ya, 4447 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Destek Primi” başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, “bu Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından; aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dâhil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.” düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa'nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır....

                Belirtmek gerekir ki 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununun “Bildirim ve sosyal güvenlik yükümlülüğü” başlıklı 22 nci maddesinde; “Yabancı çalıştıran işverenler ile süresiz veya bağımsız çalışma izni bulunan yabancılar, çalışma izninin veya çalışma izni muafiyeti kapsamında çalışmanın başlaması ve sona ermesi durumu ile çalışma izni veya çalışma izni muafiyetinin iptalini gerektirecek hâlleri on beş gün içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları, Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti alan yabancılar ile yabancı çalıştıran işverenler, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerini kanuni süresi içinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre yerine getirecekleri, Türkiye’nin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümlerinin saklı olduğu” öngörülmüştür. 6. 5510 sayılı Kanun'un "sigortalı sayılmayanlar" başlıklı 6. maddesinde "Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede...

                  UYAP Entegrasyonu