Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

    Bu durumda davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhindeki davanın Sosyal Güvenlik İş Mahkemesinde görülmek üzere dava dilekçesinin reddine karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, 5510 sayılı yasanın 67/1, 101 ve HMK 166.maddesi hükümlerine rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhindeki davanın da Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

      Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

        Davanın dayanağı 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın 129. maddesi olup 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı Yasa 01.01.2008 günü yürürlüğe girmiş olup Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nü ortadan kaldırıp bu kurumların yerine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kurularak sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplanmıştır....

          Eldeki davada, mahkemece davacının devam eden faaliyeti nedeniyle sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümlülüğü olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de, yargılama devam ederken,18.5.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2018 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, kapsama alınmıştır....

            Eldeki davada, mahkemece davacının devam eden faaliyeti nedeniyle sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümlülüğü olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de, yargılama devam ederken, 18.5.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2018 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, kapsama alınmıştır....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin, davalı iş yeri tarafından İş Kanunu 25/II-e bendi uyarınca feshedildiğini, feshin geçersiz olduğunu, İş Kanunu 26.madde kapsamında ki sürelerin dikkate alınmadığını, zira davacı işçinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların, en yenisinin 01.07.2020 tarihli olduğunu, davacının paylaşımlarını kamuya açık olmadığını, bu paylaşımların, daha sonra @kulisibbyeni kullanıcı isimli twitter hesabından, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz SALTIK'a ait sosyal medya hesabı @SaltikYauz etiketlenerek paylaştığını, @kulisibbyeni isimli kullanıcının 7000 takipçisi bulunduğunu, yaptığı paylaşımın 15.08.2020 tarihli olduğunu, 10.09.2020 tarihinde davalı tarafın iş akdini feshettiğini, kanunda aranılan 6 iş günlük hak düşürücü süreye uyulmadığını, davacının sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların, anayasa ile güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü...

              Somut olayda davacı, zorunlu mali mesuliyet poliçesi kapsamında trafik kazasında yaralanan kişinin tedavi giderlerini ödediğini, ancak daha sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun uyarınca trafik kazalarından kaynaklanan yaralanmalarda tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının düzenlendiğini belirterek ödediği tedavi giderlerinin 6111 sayılı Kanun uyarınca davalıdan tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar zorunlu sigorta 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmiş ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de, davalının sigorta poliçesinin tarafı olmadığı ve davanın mutlak ticari davalardan kabul edilemeyeceği, diğer yandan tacir sıfatı da bulunmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklanmadığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                Konut ve Sosyal Tesisler İnşaatlarının Kat Karşılığı- Hasılat Paylaşım Usulü İle Yapılması İşine ait Sözleşmeden" kaynaklanan muarazanın men'i, teminat mektubunun iadesi-iptali istemlerine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE;2-Dosyanın istinaf incelemesi yapmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/06/2015 gününde verilen dilekçe ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının, müvekkili hakkında sosyal paylaşım ağı Twitter hesabı üzerinden yazmış olduğu ifadeler ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi zararın tazminini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu