Anayasa Mahkemesi'nin anılan kararında Ek 20. maddenin, 3. fıkrasında ifadesini bulan, "Diğer sosyal güvenlik kanunlarına” kavramı içerisinde 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu’nun da yer aldığı hususu da açıkça belirtilmiştir. Buna göre, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sosyal güvenlik mevzuatı içerisinde yer alan sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin uygulamanın devamı amaçlanmış olup, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 sayılı Kanunun Ek 20/3. maddesi uyarınca sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümü altında olanlar hakkında, Ek 20. maddenin uygulanmasına ve sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin Kurum işleminde isabetsizlik bulunmamaktadır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 23.01.2013 gün 2012/10-1149 E., 2013/147 K. sayılı kararında Emekli Sandığı aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine dair işleminin, usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmiştir....
Söz konusu kararın gerekçesinde geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 09.07.2018 tarih 30473 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 703 sayılı KHK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilerek 10.07.2018 tarihinde Bakanlığın adı" Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" olarak değiştirilmiş, 21.04.2021 tarihinde ayrı bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kurulmasıyla son olarak Bakanlığın adı "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" olarak değiştirilmiştir. 4. 08.02.2013 tarihinden itibaren 2022 sayılı Kanundan doğacak ihtilaflar yönünden muhatabı artık Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) olacaktır. 5....
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesinin ikinci fıkrası olup, uyuşmazlığın çözümünde sosyal güvenlik, sosyal güvenliğin amaç ve yöntemleri, sosyal sigortalar, sosyal güvenlik sistemi gibi kavram ve olguların değerlendirilmesine gereksinim bulunmaktadır. Sosyal sigorta sistemlerinde sigortalılar veya hak sahipleri belli şartların yerine getirilmesi halinde sosyal edime (yardıma) hak kazanırlar. Sosyal edim ya da sosyal yardım hakkı kişilerin belli bir yardım ya da edim üzerinden yargısal yönden icrası mümkün kamusal talep hakkını ifade eder....
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndaki çalışması dikkate alınmadan eksik ödendiğini, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının işveren sıfatına ilişkin yetkileri Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından kullanıldığını, vakıfların kamu işyerleri olduğu, işçinin aynı işverene bağlı bir işyerinden başka bir işyerine geçtiği, bu nedenle kıdem tazminatı farkı alacağı bulunduğunu iddia ederek davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.06.2017 gün ve 2016/3 esas sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, herbir vakfın özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız işveren olduğu belirlendiği, kamu tüzel kişiliği bulunmadığı, hususmetin davalı ... Genel Müdürlüğü' ne izafeten Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını yerine Gölhisar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına veya ......
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler, bu Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez, ödenen primler 39 uncu madde hükmüne göre toptan ödeme olarak iade edilmez ve bu sürelerle ilgili olarak 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.” şeklinde düzenleme yapıldığı, 506 sayılı Yasa’nın 3. maddesinin C) Fıkrasında da “ (Değişik: 29/4/1986 - 3279/1 md.) Kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarından malullük veya emekli aylığı almakta iken bu Kanuna tabi sigortalı bir işte çalışanların 78 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden 63 üncü madde hükmüne göre Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir....
Davanın yasal dayanağını oluşturan,davacının borçlanma talebinde bulunduğu 05.05.2005 tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Yasa'nın 4958 sayılı Yasa'nın 56. maddesi ile değişik 3. maddesinin 2. bendine göre, “Türkiye ye döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenler;a) Herhangibir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanlar, sosyal sigortalar kurumuna,b-Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kurumuna,c-Başvuru tarihinde herhangibir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kurumuna,d-Hizmetlerinden bir kısmı yurt dışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kurumuna,e-Ev kadınları ...'...
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı ..ve ..Sigortası Kanunu'nun 56. maddesinin ikinci fıkrası olup, uyuşmazlığın çözümünde sosyal güvenlik, sosyal güvenliğin amaç ve yöntemleri, sosyal sigortalar, sosyal güvenlik sistemi gibi kavram ve olguların değerlendirilmesine gereksinim bulunmaktadır. Sosyal sigorta sistemlerinde sigortalılar veya hak sahipleri belli şartların yerine getirilmesi halinde sosyal edime (yardıma) hak kazanırlar. Sosyal edim ya da sosyal yardım hakkı kişilerin belli bir yardım ya da edim üzerinden yargısal yönden icrası mümkün kamusal talep hakkını ifade eder....
Açıklanan bu olgulara göre; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı teşvik kanununda düzenlenen sosyal yardım şeklindeki kamu hizmetini gerçekleştirilmesinde görevli kurum Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Bu amaçla il ve ilçelerde kurulun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları TC. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün görev alanına giren ve bir kamu hizmeti niteliğindeki sosyal yardım faaliyetleri ... aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Merkezi yetkinin yerindelik ilkesi gereği kamu kurumu ve kuruluşu tarafından özel hukuk hükümlerine tabi olduğu açıklanan ... aracılığı ile yerine getirilmektedir. Ancak Vakfın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olmasının kamu kuruluşu olmasını ortadan kaldırmamaktadır. Vakıflarda çalışan işçilerin işe giriş, işten çıkış gibi kimi özlük işlemleri Vakıf Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir....
Açıklanan bu olgulara göre; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı teşvik kanununda düzenlenen sosyal yardım şeklindeki kamu hizmetini gerçekleştirilmesinde görevli kurum Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Bu amaçla il ve ilçelerde kurulun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları TC. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün görev alanına giren ve bir kamu hizmeti niteliğindeki sosyal yardım faaliyetleri ... aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Merkezi yetkinin yerindelik ilkesi gereği kamu kurumu ve kuruluşu tarafından özel hukuk hükümlerine tabi olduğu açıklanan ... aracılığı ile yerine getirilmektedir. Ancak Vakfın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olmasının kamu kuruluşu olmasını ortadan kaldırmamaktadır. Vakıflarda çalışan işçilerin işe giriş, işten çıkış gibi kimi özlük işlemleri Vakıf Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir....
Sosyal hizmet bölümünden mezun olanlar kamuda sosyal çalışmacı olarak istihdam edilmekte olup sözü edilen Yönetmelik hükümleri sosyal çalışmacıları da kapsamaktadır. Yönetmeliğin 4. maddesinin (ö) bendinde; " Sosyal çalışma görevlisi: Sosyal hizmet, psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensupları" olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım içerisinde sosyal çalışmacı olarak görev yapan sosyal hizmet mensuplarını da kapsadığı açıktır. Yönetmelikte sosyal çalışma görevlisi kavramının geçtiği her yerde, sosyal hizmet bölümü mezunu sosyal çalışmacılar da bu kapsamın içinde yer almaktadır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3. madde 1. fıkra (e) bendinde sosyal çalışma görevlisi tanımı yeralmakta, 34. maddesinde de görevlerine yer verilmiştir. Dava konusu Yönetmeliğin ilgili maddeleri de bu hususlar doğrultusunda hazırlanmıştır....