İkamet şartına bağlı olmayan nitelikte sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlara, anılan koşulun gerçekleştiğinin kabulü ile aylık bağlanabilecektir....
İkamet şartına bağlı olmayan sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği kesin dönüşe engel değildir. Yukarıda kesin dönüş koşulunun aylık bağlanırken Kurumca, yargılamada ise mahkemece re'sen araştırılması gerekir. 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların beyanlarına bağlı kalınmaksızın, resmi kayıtlar doğrultusunda, resen araştırılarak, irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, özellikle sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneğinin ikamet koşuluna bağlı olup olmadığı Kurumdan ve ihtiyaç duyulursa yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşundan sorulmalıdır....
Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilâtlanma usûl ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idarî iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir. 01.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Taşra Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kurumun taşra teşkilatının kuruluş, çalışma usul ve esasları ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik merkezleri idari işlemler açısından, sosyal güvenlik merkezi, sağlık sosyal güvenlik merkezi ile mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi olarak üç kategoriye ayrılır....
Kanun’un 6/B fıkrasının 1.cümlesine göre bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır. Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik'in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder....
2.680,00 TL birleştirilmiş sosyal yardım alacağı talep edildiği, davalının ek davaya karşı süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmıştır....
Bu haliyle dava, kapsamını 5510 sayılı Kanunun belirlediği sosyal güvenlik hukukunu ilgilendirmekte olup; uyuşmazlığın, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca, iş (sosyal güvenlik) mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 22. İş (Sosyal Güvenlik) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Sayılı ilamıyla açıklanan hususlara işaret edilerek "SSK ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün, Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilerek tüzel kişiliklerinin sona ermiş olmasına rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilmiş vekâletnamenin aslı veya örneğinin dosya içinde bulunmadığı, direnme kararının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına tebliğ edilmediği, öncelikle direnme kararının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına tebliğ edilmesi, ayrıca SGK adına direnme kararını temyiz eden Av. Yeşim Ersayın Antmen'den SGK tarafından verilmiş vekâletname de istenerek dosya içine alınması için dosya mahkemesine iade edilmiştir. Mahkemece, vekaletname eksiği giderilmişse de gerekçeli karar tebliği Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yapılması gerekirken yine SSK Genel Müdürlüğüne yapılmış; geri çevirme kararında işaret edilen bu husus eksik bırakılmıştır....
Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir....
Uyuşmazlığın çözümü için sosyal güvenlik hakkının hukuksal niteliğinin tartışılması gerekir. Sosyal Güvenlik; Anayasal sosyal temel bir hak olarak Anayasamızda yer almıştır.Durumları ne olursa olsun; kişilere, karşılaştıkları sosyal riskler sonucu güvence temin etmeyi kabul eden Sosyal Güvenlik ilkesinin alt yapısını Sosyal Sigortalar oluşturur.Sosyal Güvenlik temel bir ilke, Sosyal Sigortalar ise bu ilkeyi gerçekleştirmeye yarayan araçlardan en önemlisidir. Sosyal sigortaların en önemli kollarından birisini ise kuşkusuz ölüm sigortası oluşturur.Bu sigorta kolu ile; sigortalının ölümü halinde hak sahibi yakınlarına yaşamlarını idame ettirmek için Sosyal Güvence sağlanması amaçlanır. Anayasa, belli koşulların yerine getirilmesi halinde, bu hakkı sağlama yükümünü doğrudan Devlete vermiştir. Bu yönüyle tamamen kamusal ve zorunlu bir hak olarak karşımıza çıkar....
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal S igortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrası olup, uyuşmazlığın çözümünde, sosyal güvenlik, sosyal güvenliğin amaç ve yöntemleri, sosyal sigortalar, sosyal güvenlik sistemi gibi kavram ve olguların değerlendirilmesine gereksinim bulunmaktadır. Sosyal güvenlik, toplumda yaşayan her kesimi hiçbir ayırım gözetmeksizin hayatın çeşitli sosyal risklerine karşı ekonomik güvence altına alarak yarın endişesinden kurtarmaya, toplumda yoksul ve muhtaç insanlara yardım ederek onlara insan onuruna yaraşır en az yaşam düzeyi sağlamaya çalışır. Böylelikle bir ülkede, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkesinin gerçekleştirilmesine hizmet eder. ... Sosyal edimler (yardımlar) sağlayan tüm alanlarda olduğu gibi, sosyal sigortalar da sosyal adalet ve sosyal güvenliğin gerçekleştirilmesi amacına hizmet etmeye ve insana, insan onuruna layık bir yaşam düzeyi sağlamaya yöneliktir....