İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/505 Esas - 2020/342 Karar DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : DAVA :Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) İSTİNAF KARAR TARİHİ :21/12/2020 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :21/12/2020 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı işveren yanında 15.03.2016 ila 19.07.2016 tarihleri arasında tam gün çalıştığının tespitine ve çalışma süreleri boyunca ödenmeyen SGK primlerinin ödenmesine işveren tarafından usul ve yasaya aykırı bir şekilde bildirilen SGK çıkış kodunun değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Antalya 5. İş Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih ve 2020/472 Esas 2020/340 Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalara bakmakla görevli Antalya İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda, T5 Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 07/11/2012 tarihli kararında; maluliyet gerekmez, yardıma muhtaç olmadığı ve kontrol muayenesi gerekmediğinin belirtildiği, davacının itirazı üzerine alınan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 17/04/2013 tarihli kararında davacının 28/05/2009 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeni ile maluliyet gerekmediğine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'nun 09/07/2014 tarihli raporunda davacının 28/05/2009 tarihinde maruz kaldığı iş kazasına bağlı arızası nedeni ile %10 meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu'nun 30/09/2015 tarihli raporunda davacının 28/05/2009 tarihinde maruz kaldığı iş kazasına bağlı arızası nedeni ile %15,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının bildirildiği, Sosyal Sİgortalar Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp 3. İhtisas kurulu kararı arasında çelişki olduğundan Adli Tıp 2....
Fransız sosyal güvenlik sistemine tabi olarak 01.09.2013 tarihi itibariyle emekli olduğu ortadadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık. yfcfvrırı Fransa'dan yaşlılık aylığı almaya başladığı tarihten itibaren Türkiye'den kısmi sözleşme aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Ülkemizin imzaladığı ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde, sözleşme imzalanan ülkelerde sigortalı çalışan kişilerin bu çalışma süreleri aylığa hak kazanmada birlikte dikkate alınması gerekmektedir. Yani aylığa hak kazanıldığında, aylık her iki ülkede geçen çalışmalar dikkate alınarak hesaplanmakta, akit taraflar bu şekilde hesaplanan aylığın kendi ülkesinde geçen çalışma gün sayısına tekabül eden kısmını (kısmi aylık olarak) aylık olarak almaktadır. Sosyal güvenlik sözleşmeleri, her iki akit taraf vatandaşlarını hak ve yükümlülük bakımından eşit işlem görmesine ilişkin hükümler içermektedir....
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, somut davada tespiti talep edilen dönemde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hakkı bulunduğu sabittir. Ancak davacı vekili tarafından dosyaya ibraz olunan dava dilekçesindeki talebinin bu hususa ilişkin bir beyan içermediği anlaşılmakla; mahkemece öncelikle davacının dava ile ilgili talebi net bir şekilde açıklattırılmalı, isteminin, 506 sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususu aydınlatılmalıdır....
İş mahkemeleri, iş hukuku alanındaki uyuşmazlıkları çözmekle görevli, ihtisaslaşmış adlî yargı mahkemeleridir.” ..../.... Anayasa mahkemesine göre, 5510 sayılı Kanun ile birlikte sosyal güvenlik tek çatı altında toplanmış, özel hukuk niteliği ağır basan sosyal güvenlik hukuku alanı oluştuğundan ....’nun tesis ettiği işlemler idari işlem sayılamaz. Davacının, oğlunun ölümü tarihinde, 5434 sayılı Yasaya tabidir ve bu Yasanın 66’ncı maddesine göre dul ve yetim aylığı için iştirakçilerin fiili hizmet müddeti 10 yıl ve daha fazla olması gerektiğinden davacıya dul ve yetim aylığı bağlanamamıştır. 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi ile,.... dahil tüm sosyal güvenlik kuruluşları aynı çatı altında toplanmış ve ortak hüküm niteliğinde bulunan 32. madde ile ölüm aylığı için, 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin bildirilmiş olması yeterli görülmüştür....
parselde kayıtlı 51.122,00 m² yüzölçümlü arsa nitelikli taşınmazın ihale bedelinin süresi içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle geçici teminatının irat kaydedilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile irat kaydedilen 312.500,00-TL'nin iadesine karar verilmesi istemi ile ... İdare Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında açılan dava ile birlikte 10/08/2012 tarih ve 28380 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Taşınmazlar Yönetmeliği'nin 23. maddesinin (l) bendinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafik kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Dairemiz iş ve sosyal güvenlik alanında doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevli olduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerince verilen kararlar Dairemizin görev alanına girmemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Aile Hukuku başlıklı ikinci kitabının "Evlilik Hukuku" başlıklı 1. kısmında yer alan hükümlerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Sosyal güvenlik hakkı niteliği itibariyle ekonomik ve sosyal haklar arasında yer alan bir hak olmakla birlikte, insan haklarına dair bütün milletlerarası belgelerde kabul edilen bir insan hakkıdır. Ekonomik ve sosyal bir hak olarak sosyal güvenlik hakkı devlete bu hakkı hayata geçirmek için gereken tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak gibi yükümlülükler yükler (Arıcı, K.; Anayasa Mahkemesi Karaları Işığında Sosyal Güvenlik Hakkı, Sosyal İnsan Hakları Uluslar arası Sempozyumu, Kocaeli, 2015, s. 184-185.)....