Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir. Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir....
Sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, Anayasal sosyal güvenlik hakkı kapsamında, davacının kimlik bilgilerini içerir, yasal süresinde Kuruma intikal etmiş ve sahteliği de ileri sürülmeyen işe giriş bildirgesi, emniyet tarafından tespit edilen komşu işveren tanıkların çalışmayı doğrulayan beyanı karşısında sigortalılık başlangıcının tespitine yönelik mahkemenin kabule dair maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
İncelenen dosya kapsamına göre: Davalı tarafından sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti yönünden istinaf edilen kararda; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilmemiş olmasına göre yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiş ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18 inci maddesi, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 8 inci maddesi. 3....
Somut olayda davacının işçi olarak tescili 1.7.1968 tarihli işe giriş bildirgesiyle yapıldığına göre artık davacının sigortalılık başlangıcının da işe girdiği tarih olarak kabul edilmesi ve işe girdikten sonra 18 yaşından küçükte olsa dahi çalıştığı sürelerin sigortalılık sürelerinden de sayılması gerekceğine göre mahkemece davacının sigorta başlangıcının 18 yaşını doldurduğu 2.11.1978 tarihi olduğunun tespitine 18 yaş öncesi çalışmaların gün sayısına ilavesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.....
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 15.06.1987 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde, "bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
"İçtihat Metni" Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde " bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük , yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi , 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin silinerek yerine "Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacının 20.4.1982-28.2.1983 tarihleri arasındaki ve askerlikte geçen 15.7.1983-31.12.1984 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılık sürelerinin iptaline davacının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalık başlangıcının 1.3.1983 tarihi olduğunun tespiti ile 1.3.1983-15.7.1983 tarihleri arasında 1479 sayıl Yasaya tabi sigortalı olduğunun tespitine "tarih ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün değiştirilen ve düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/06/1983 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.06.1983 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının doğum tarihinin talep ettiği tarihte 18 yaşından küçük olması, sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını bitirdiği tarihten daha önceye gidilmesinin mümkün olmadığı ve davanın yalnızca sigortalı hizmetinin başlangıcının tespitine ilişkin olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış sayılacağı, ancak bu tarihten önceki sürelerin ise prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmü gözetildiğinde, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 10.07.1967 tarihinde doğan davacı sigortalının, hizmet tespiti davasına konu 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin çalışma sürelerinin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesinin ve sigortalılık süresi başlangıcının 18 yaşını ikmal ettiği 10.07.1985 tarihi olduğunun davalı Kurum tarafından hükmün infazında dikkate alınmasının mümkün olmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun...