Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan araca, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarptığını, ancak aracın olay yerinden uzaklaştığını, araç plakasının orada bulunanlar tarafından kendilerine söylendiğini ileri sürmüştür. Olaydan sonra düzenlenen olay yeri inceleme ve tespit tutanağında da kazaya neden olan araç konusunda bir bilgi bulunmaksızın sadece aracın hasarına ilişkin tespit yapılmıştır. Bu durumda, mahkemece, davalı araç üzerinde inceleme yapılarak, kazanın oluş biçimine göre hasarlanmış olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ......

    Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tarafından delil listesi sunulmamış olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta şirketi tarafından rücu edilebilecek tazminat tutarı zarar görenin gerçek zararıdır, bu nedenle ancak yargılama sonucunda belirlenebilir. İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması, yani belirli bir miktar alacak olması gerekir....

      Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusunun TTK'nın 1472. maddesine göre rücuan alacağın tazminine ilişkin olduğu ve davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir. Somut uyuşmazlık; davacının düzenlediği sigorta poliçesi ile sigortaladığı konutta davalının konutundan kaynaklanan su sızıntısı sebebiyle oluşan hasar nedeniyle ödediği tazminatın rücuan tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır....

        Sigorta A.Ş tarafından yaralanana kısmi ödeme yapıldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından delillerin dosyaya ibraz edilmediği, davanın çözümü için gerekli olan sigortalı Margit’in tedavi evraklarının ve Türkçe tercümelerinin dosyaya sunulmadığı, her ne kadar davacıya bu konuda kesin süre verilmemiş ise de, ikinci kez verilen sürenin HUMK’nun 163/5,6’ncı maddeleri uyarınca kesin olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflara delillerinin ibrazı için verilen süreden sonra, davacı vekili tarafından 24.04.2007 tarihli dilekçe ile, deliller yazılı olarak bildirilmiş ve trafik kazasına ilişkin tespit tutanağı, ilgili Asliye Ceza Mahkemesi kararı, davalı sigorta şirketi ile ilgili yazışmalar ve tercümesi yapılmayan bir kısım belgeler sunulmuştur....

          Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davalılardan ..., sigortalı araca çarparak zarara neden olan aracın işleteni ve diğer davalı ... ise tam kusurlu eylemi ile zarara neden olan araç sürücüsü olup, 2918 sayılı Trafik Kanunu’nun 85 ve 88. maddeleri uyarınca zarardan birlikte sorumludurlar. Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği halde, hükmedilen tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7 bendi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili müvekkili nezdinde kasko sigortalı aracın davalının işleteni-sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kazada hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 17.440,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 3.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.4.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                tazminatın 04.05.2005 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi vekili, davalının %60 kusur oranına göre kısmi davasını açmıştır. Dava açarken özellikle kusur oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutamamış, %60 kusur oranı ile kendini bağlamıştır. Bu durumda mahkemece %60 kusur oranı dikkate alınarak tazminata hükmetmek gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki %75 kusur oranına göre karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda davacı ... şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                    Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/II. maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3. Kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması yada indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu