Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisinin Akbank'tan 16.000,00 TL tüketici ihtiyaç kredisi kullandığını, murisin rızası dahi alınmadan kredinin şartı olarak "Kredili Hayat Sigortası" yapıldığını, murise herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, murisin 28/09/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından murisin poliçe tarihinden önce Kolon kanseri olduğu gerekçesi ile vefat tazminatını ödemediğini, müvekkillerinin icra tehdidi altında kredi taksitlerini ödemek zorunda kaldıklarını, murisin kalp damar hastalığı nedeni ile vefat ettiğini, kaldı ki, davalı sigorta şirketi ile kredi veren bankanın aynı holding içinde yer aldıklarını, murise herhangi bir şekilde sigorta şirketini seçme hakkı dahi verilmeden ve kredi vermenin ön koşulu olarak "kredili hayat sigortası" yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile murisinin vefat tarihinden sonra kalan tüm tüketici kredi borçlarından davacıların sorumlu...

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2022 NUMARASI : 2020/735 ESAS - 2022/342 KARAR DAVA KONUSU : Hayat Sigortası Kaynaklı KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4....

HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 07/11/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflarca, primlerin, sigorta ettiren Banka tarafından değil, sigortalı tarafından ödeneceğinin kabul ve bunun hayat sigortası başvuru formuna derç etmiş olmaları, buna bağlı olarak artık, ... Sigortası Genel Şartları C.1 maddesine göre yapılması gereken prim ödeme ihbarının, sigorta ettiren bankaya değil, poliçeye göre primleri ödemesi gereken sigortalıya yapılmasının gerektiği, sigortalıya yapılmış bir prim ödeme ihbarının bulunmadığı; Mahkemece aksi görüşte olunması halinde dahi, davalı Sigorta Şirketi tarafından, Sigorta Genel Şartları'nın C.1 maddesine göre yapıldığı iddia edilen prim ödeme ihbarının sigorta ettiren ... AŞ.'ye değil ...'...

    Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya diyabet hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

    Yine, Hayat Sigortası Genel Şartlarının ‘Teminat Dışında Kalan Haller’ başlıklı 3.2. maddesi ile de intihar kapsam dışı bırakılmıştır. Hayat Sigortası Genel Şartları 3.2. maddesi “Sigortalı, intihar veya intihara teşebbüs sonucunda öldüğü takdirde, sigortalının intiharı anında akli melekeleri ne olursa olsun, sigortacı sigortanın o andaki riyazi ihtiyatını öder. Aksine bir sözleşme ile süre kısaltılmış olmadıkça sigortalı aralıksız olarak en az üç yıl devam etmiş bulunuyorsa, sigortacı sigorta teminatının tamamını ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir....

      KARAR Davacı, davalıdan 11.5.2007 tarihinde konut kredisi kullandığını, isteği dışında bir yıllık hayat sigortası yapıldığını, başka çaresi olmadığı için haksız uygulamayı kabul ettiğini, 31.5.2007 tarihinde yönetmelik değişmesine rağmen bilgilendirilmediğini, hayat sigortası primlerinin hesabına borç kaydedilmeye devam edildiğini, 2.770,16 TL'nin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek, istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemlerde sözleşmeye aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, dava, kullanılan konut kredisi nedeniyle ödenen hayat sigortası primlerinin istirdadına ilişkindir....

        Davacıların iddiası, murislerinin yaptırmış olduğu hayat sigortası sözleşmesine dayanmaktadır. Davacılar murislerinin kullandığı kredi nedeniyle davalı T8'ye hayat sigortası yaptırdığını, sigorta sözleşmesi devam ederken rizikonun gerçekleştiğini ve murislerinin vefat ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır....

        Sözleşmenin 8.3 maddesinde kredili müşterinin hayat sigortası veya ferdi kaza sigortası yaptıracağı, sigorta sözleşmelerinin banka alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar yenileteceği, poliçelerde bankanın dain-i mürtehin olarak belirtileceği, yenilenen sigorta ücretlerini ödeyeceği, bankanın primleri kredi sözleşmesi şartları altında talep edebileceği, sigorta süresi içinde kredinin müşterinin vefatı halinde sigorta şirketince ödenecek kredi borcu düşüldükten sonra kalan meblağ kanuni mirasçılarına ödeneceği belirtilmiş olup sözleşmenin 15. Maddesinde 821,63 TL hayat sigortası primini tahsil edileceği belirtilmiştir . Davalı banka tarafından sigorta başlangıç tarihi 10.09.2014, bitiş tarihi 10.09.2022 olan 8 yıl süreli 78.750 TL sigorta bedeli uzun süreli kredi hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, poliçede toplam prim tutarının 6.573,04 TL ve bu tutarın yıllık 821,63 TL tutarlı taksitler halinde yıllık olarak banka hesabından ödeneceği belirtilmiştir....

        Davalı vekili; müteveffa....’nın,vefatı ile ilgili olan kendisinde mevcut olan hastalıklarını bildirmediğini, bu durumda Hayat Sigortası Genel Şartlarında yer alan beyan yükümlülüğünün kasten ihlal edildiğini ve sigorta bedelinin tanzim edilemeyeceğini beyanla,davanın reddini savunmuştur....

          Davacı Banka ile davalıların murisi T3 arasında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, ayrıca Banka ile Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. arasında dava konusu kredi nedeni ile Kredi Hayat Sigortası sözleşmesi düzenlendiği, hayat sigortası poliçe süresinde murisin vefat ettiği anlaşılmıştır. Sigorta poliçesi ve ekleri incelendiğinde, davacı bankanın poliçede dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar sıfatlarına yer aldığı ve Bankanın dain-i mürtehin ve dönülmez şekilde lehtar tayin edildiği, bu sıfat gereği bankanın sigorta şirketinden öncelikli olarak tazminatı alma hakkını elde ettiği tespit edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu