ödemek zorunda olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kredi hayat sigortası kapsamında meydana gelen 20.000,00 TL tutarındaki zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, bankaların kullandırdıkları krediler nedeniyle hayat sigortası yaptırmasının kanuni bir zorunluluk olmayıp müvekkili bankanın alacaklarını güvence altına almak maksadıyla yapmış oldukları ihtiyari bir uygulama olduğunu, bankacılık faaliyetlerinde uygulama olarak yaşı ilerlemiş kredi lehtarına sigorta yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; genel kredi sözleşmesinin 9. maddesine göre, sigorta yaptırma, yenileme ve primlerini ödeme yükümlülüğünün kredi kullanana ait olup davalı bankanın herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, uzun süreli hayat sigortası başvuru ve sağlık beyanı formunda da sigortalı adayı olarak davacı ...'ın adı ve imzasının bulunduğu, bu sebeple muris ...'a hayat sigortası yapılmamasında davalı bankanın sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
den birden fazla kredi kullandığını ve davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerinin murisine 11028775 ve 18911220 poliçe numarası ile hayat sigortası yapıldığını, murisin hayat sigortası devam ederken vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığı ve müvekkillerine banka tarafından borcu ödemeleri için uyarıda bulunulduğu, müvekkillerinin bunun üzerine borcun kalan taksitlerini ödemeye başladıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporundan ve müvekkilerinin alacak miktarı netleştikten sonra ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla davalı sigorta şirketinin ödemesi gereken hayat sigortasından kaynaklı 1000,00- TL bedelin davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekilinin 21/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini toplam 7.800,00- TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin istikrar bulmuş kararlarını incelemeden rapor düzenlediğini, bilirkişinin bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alındığını göz ardı ettiğini, bankaların kredi kullandırdığı kişilere "hayat sigortası" yaptırmayı zorunlu kıldığını, kredi kullanırken zorunlu olarak hayat sigortası yaptıran kişi sigorta şirketinden hasta olduğunu gizlese dahi öldükten sonra kalan kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, bankanın sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabileceğini, bunu da mahkeme ve bilirkişinin dikkate almadığını, sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin kalp veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremeyeceğini, çünkü sigorta poliçesini düzenleyenin sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentası olduğunu, kredi çekilen bankanın elinde hayat sigortası...
Mahkemece, davalı banka yönünden, kullanılan kredi nedeniyle 08.07.2005-08.07.2006 tarihlerini kapsar şekilde bir yıl süre ile yapılan hayat sigortasının sona erdikten sonra yenilenmediği, ancak 31.07.2006 tarihinde 31.07.2006-31.07.2015 tarihlerini kapsar şekilde muris lehine "Kredili Ferdi Kaza Sigortası" yapıldığı, sigorta yapılırken bu poliçe için teklif çalışması olmadığı, murisin olurunun alınmadığı ve bilgi verilmediği, sigorta primlerinin taksitlerle kesildiği, böylece muriste hayat sigortası devam ediyor kanısının oluştuğu, davalı bankanın bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, TMK 2 ve 3.maddeleri gereğince "dürüst davranma" ve "iyi niyet" kurallarına aykırı hareket edildiği, bu nedenle ölüm tarihinden sonraki dönem için krediden kaynaklanan davacılar tarafından ödenen taksitlerin faziyle birlikte iade edilmesi gerektiği, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise sigorta süresi dolduktan sonra riziko gerçekleştiğinden sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun...
Kredi Sözleşmesi, Tarımsal Kredi Grup Hayat Sigortası Bilgilendirme Formu, Sigorta Talep ve Sağlık Beyan Formu, 08.10.2015- 30.03.2016 dönemine ilişkin sigorta sertifikası ile bu sigortanın 31.03.2016- 30.03.2017 dönemine ilişkin yenileme sertifikası, 09.11.2015 tarihli 49.600- TL....
in kullandığı tüketici kredisine ilişkin sözleşme ve geri ödeme planı, davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin tazmin edilmeyeceğine ilişkin cevabi yazısı, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde hayat sigortası hayat sigortası poliçe suretleri, sigortalı ödeme makbuzu, ölüm belgesi, ölüm raporu, .... Bankası ... Şubesine yazılan tazminat ödemesinin yapılamaycağına dair yazı, şirket kayıtları, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Mahkememizce .... ... Bankası ... şubesinden muris ...'ın kullanmış olduğu kredi sebebiyle davacıların açmış olduğu hayat sigortası poliçesi ile ilgili sigorta bedelinin tazminine ilişkin davaya muvafakat edip etmedikleri sorulmuş, banka şubesi cevabında ......
Mahkemece, bankanın aracılık etme ve en azından kredi kullanan müşterisine hayat sigortası konusunda yeterli bilgilendirmeyi yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek beyan formunu sigorta şirketine ulaştırmama eyleminin haksız fiil teşkil etmekte olduğu ve acentenin haksız fiilindeki kusur nedeniyle davalının sorumluluğunu kestiği, davalının hayat sigortası kapsamında teminat altına aldığı bedelin dava dışı Denizbank'a ödediğinin ve davalı tarafın sözleşme ile başkaca yükümlülük altına girmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içinde mevcut hesap dökümleri ve poliçeler kapsamına göre, davacılar murisinin dava dışı banka şubesinden 15.06.2010 tarihinde 5.000,00 TL tutarında kredi kullandığı, aynı tarihte 15.06.2010-2011 tarihlerini kapsayan 5.000,00 TL teminat bedelini kapsayan ve 41,87 TL prim tahsilatı yapılan ... numaralı hayat sigorta poliçesi yapıldığı; davacılar murisinin Denizbank A.Ş.-......
Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin ... sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....
K A R A R Davacı, davalı bankadan 30.10.2006 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, hayat sigortası bedelini ödediği halde, kredi taksitlerinin ödemesini bitirdikten 6 ay sonra kendisinden hayat sigortası bedeli altında 134,34-TL istendiğini, bu talebin haksız olduğunu, tüm ihtarlara rağmen hesabının kat edildiğini, Merkez Bankası kayıtlarında kara listeye girdiğini, itibarının zedelendiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine ve 10.000-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı banka, davacının 1 yıllık sigorta bedelini 31.10.2006 tarihinde ödediğini, ancak kredi ödemelerinin devam etmesi nedeniyle ertesi yıl yenilenmesi gereken hayat sigortası bedelini ödemediğini, 65-TL olan bu bedelin 31.10.2007 tarihinde davacının artı para kredisinden karşılandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....