Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirketin beş ortaklı bir şirket olup, ortaklarının 300.000 adet hisse karşılığı, 300.000,00 TL sermaye ile %30 oranında ... Holding A.Ş, %12.60 oranında 125.999 adet hisse karşılığı 125.999,00 TL sermaye ile ..., %28.70 oranında 287.000 adet hisse karşılığı 287.000,00 TL ile davacı, % 28,70 oranında 287.000 adet hisse karşılığı 287.000,00 TL sermaye ile ... ve bir adet hisse karşılığı 1,00 TL sermaye ile ... olduğu görülmektedir. Davacının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin 22.03.2016 tarihi itibarıyla sona erecek olmasına rağmen yönetim kurulunca genel kurul toplantısının yapılması konusunda bir karar alınamadığı, bu nedenle dava dışı ortak ve yönetim kurulu üyesi ...'...

    dan bir daire satın aldığını, ....07.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile de üyeliğe kabul edildiğini, fakat dairenin diğer davalı ...'a muvazaalı olarak satıldığını ileri sürerek, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 7229 ada, 51 parseldeki E blok ... no'lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tüketici mahkemelerinin 4077 sayılı Kanun'un ....maddesinde sayılan işlerde görevli olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re'sen gözetilmesi gerektiği, eldeki uyuşmazlığın davacı ile kooperatif arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir....

      ün 7.200,00 TL olmak üzere, ödemekle yükümlü oldukları toplam apel miktarının 60.000,00 TL olduğunu, TTK 306. maddesi gereğince apel yükümlülüğünü yerine getirmediği halde getirmiş gibi gösterilmesi şeklindeki usulsüzlüğe karışarak yönetimi/denetimini elinde bulundurdukları Lotus A.Ş'ye karşı kusurlu davranan, TTK’nın kendilerine yüklediği görevleri ihmal eden ve şirketi zarara uğratan, apel ödemesinin yapılmadığını ancak yapılmış gibi fiktif olarak kayıt tutulduğunu, bilen/bilebilecek durumda olan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğu olduğunu, buna göre yönetim kurulu başkanı tablo 3’de ismi yazılı ..., yönetim kurulu başkan vekili ..., yönetim kurulu üyesi ..., yönetim kurulu üyesi ... ve denetçi ...’ın toplam 60.000,00 TL ödemekle müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu, gerçeğe aykırı belgeler düzenleyerek kasa açığına sebebiyet veren şirketin ödenmemiş sermayesini ödemiş gibi gösterilmesine neden olan usulsüz fiilleri organize ve iştirak eden, onaylayan yürüten...

        ilişkin 15/09/2020 tarihli ve 2020/4 sayılı yönetim kurulu kararının butlanının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. .......

          Aynı kanunun 29.maddesi gereği kat malikleri kurulu yılda 1 defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda eğer böyle bir zaman gösterilmemişse her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır....

          TTK 456/3. maddesine göre; " sermaye artırımı, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hâle gelir." Buna göre dava konusu 12/09/2019 tarihli genel kurul kararı ticaret sicile tescil edilmediğinden, 12/12/2019 tarihi itibari ile (dava açıldıktan sonra) geçersiz hale gelmiştir. Buna göre açılan dava yargılama sırasında konusuz hale geldiğinden, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            Dairesi 20.11.2012 tarih ve 2783 sayılı kararı ile Sosyal Güvenlik Mahkemelerinin görev alanını ise şu şekilde belirlemiştir; a) 4857 sayılı İş Kanunun 65’ inci maddesinde yer alan kısa çalışma ödeneği ve primleri ile anılan 33. maddesi uyarınca hükme bağlanan ücret garanti fonu primleri ile ilgili uyuşmazlıklara ilişkin davalar, b) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücuen tazminat davaları, c) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan kaynaklanan davalarla; ilgili diğer kanunlarda yer alan, sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davalar, d) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar, e) 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunundan kaynaklanan ve idari yargının görev alanı dışında kalan davalar, f) 1479 sayılı (Bağ-Kur) Esnaf Ve Sanatkârlar Ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunundan kaynaklanan davalar, g) 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar,...

            ve kayın biraderi ... ile diğer yakınlarından kurulu bir aile şirketi olduğunu, 29.07.2009 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artırımının kötü niyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak amacıyla yapıldığını, müvekkilinin eşinin girişimleri ile 2004 yılında müvekkilinin imzanın yer almadığı 70 numaralı yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığı ve genel müdürlük görevlerinin sonlandırıldığını, bu ve bundan sonraki genel kurulların iptaline ilişkin davaların derdest olduğunu, davalı şirketin 31.12.2008 tarihli bilançosu incelendiğinde sermaye artırımına ihtiyaç bulunmadığını, kaldı ki şirketin sermayesinin 500.000 TL, öz kaynaklarının ise 2.479.667,42 TL olduğu göz önünde alındığında, sermaye artırımı yapılacak ise bunun iç kaynaklardan karşılanmasının gerektiğini, toplantıya davetin de usule aykırı olduğunu ileri sürerek, alınan genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili, davacının kendisine ihtar edilmesine rağmen sermaye borcunu ödemediğinden 04.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararıyla, ödenmeyen sermaye borcuna isabet eden hissesi oranında ortaklıktan ıskat edilmesine karar verildiğini, davacı alacağının tartışmalı olduğu gibi muaccel de bulunmadığını, dolayısıyla bu alacağın mahsubunun mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ödemesi gereken sermaye tutarının 35.000 TL olduğu, buna karşılık şirketten 450.000 TL alacaklı bulunduğu, davacının sermaye taahhüt borcunun, alacağına mahsup edilmesi halinde davalı şirketin zarara uğramayacağı, sermaye borcunun, davacı alacağından mahsup edilmesine muvafakat edilmesine rağmen bu işlemin yapılmamasının iyi niyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 04.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun ve hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2164 KARAR NO : 2020/2779 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PERŞEMBE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/118 E 2020/13 K DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Kat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesinde özetle; Ordu ili Perşembe ilçesi Çınar Mahallesi Açelya Sokak No:22'de bulunan Çınar Toki Sitesi Yönetimi, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nce gönderilen Uzman Kişi Baki Turan Tuncel tarafından 15/03/2016 tarihinde saat 10.00- 10.30 arasında blok yönetici ve denetçi seçimi, saat 10:40'da ayın yerde Toplu Yapı ve Denetim Kurul yapılarak seçildikleri, Toplu Yönetim Kurulu'na seçilenlerin aynı gün kendi aralarında, kendisini Yönetim Kurulu Başkanlığına, T17 ve T3'ı üye olarak seçtikleri, site yönetimi oluştuktan sonra 16/03/2016 tarihinden başlamak üzere seçimin usulsüz yapıldığı, kanun ve mevzuata aykırı yapılan...

                UYAP Entegrasyonu