Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, taraflar arasında yapılan görüşmelerde kurun sabitlenmesi konusunda mutabık kalındığını, sözleşmedeki hüküm nedeniyle kur artışında dahi bu kur farkının ödenmesinin gerekmediğini, müvekkili tarafından faktoring işleminin fonlanması için DEK kredisi kullanılmış olması nedeniyle herhangi bir kur farkı kazancının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin V-3 maddesi ile kur farkından kaynaklı riskin davacı müşterinin üstlendiği ve sözleşmede kur farkı talep edilebileceği yönünde düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Temyiz Sebepleri Davalılar vekili, Anonim şirket hisse devri, ticaret sicil nezdinde, tescil ve ilan edilmese bile geçerli olduğundan davaya konu hisse devirlerinin geçerli bir şekilde icra edildiğini, muvazaanın bulunmadığını, davalıların 09.09.1997 tarihinden sonraki hisse iktisaplarının, sermaye artışları ile olduğunun celp olunan pay defteri ile açıkça ispatlandığını, diğer sermaye artırımlarına iştiraklerinin ise; mirasbırakanla ilgisiz, onun maddi varlığı dışında, tamamen davalıların kendi tasarrufları ve dava dışı şirket uygulamaları ile gerçekleştirildiğini, tanık beyanlarının da savunmaları doğrultusunda olduğunu, mirasbırakanın işlemin tarafı olmadığını, sermaye artırımına iştirak etmemiş olan davacının artırılan sermayeden pay isteyemeyeceğini, somut olayda TBK'nın 19. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığını, aksi düşünüldüğünde belirtilen kanun maddesindeki genel muvazaa şartlarının oluşmadığını, gerekçe ile hükmün çelişkili olduğunu, talebe aykırı karar verildiğini, hükmün...

      İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin TTK 519/2.c maddesi gereğince %5 oranındaki kârın dağıtımını bile yapmadığı, hali hazırdaki dönem kârının tamamını sermaye artışında kullandığı, şirketin likidite sıkıntısının bulunmadığı, belli oranda karlılığının bulunduğu, davacının azınlık payı göz önüne alındığında kârın belli bir oranının pay sahiplerine dağıtılmasının şirketin yatırım ve hedeflerini önemli ölçüde etkilemeyeceği, davalının kâr payı dağıtmama kararının somut gerekçelerini ispatlayan bilgi ve belge sunmadığı, kâr payı dağıtılmaması ve kârın sermayeye eklenmesi kararının objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin 24/08/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kâr dağıtılmaması ve bu taleple bağlantılı olan kârın sermayeye eklenmesine ilişkin 5 ve 6 nolu kararların iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

        Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı başlıklı kısmına eklenen fıkra ile “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.” hükmü getirilmiş; sağlık ve yardımcı sağlık personeli tarafından yürütülen sağlık hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen istihdam şekillerinden farklı olarak, gerektiğinde hizmet satın alma yolu ile de gördürülebileceği ve anılan hizmetin satın alma işlemlerine ilişkin esas ve usullerin de bakanlıkça tespit edileceği hükme bağlanmıştır....

          Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı başlıklı kısmına eklenen fıkra ile “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.” hükmü getirilmiş; sağlık ve yardımcı sağlık personeli tarafından yürütülen sağlık hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen istihdam şekillerinden farklı olarak, gerektiğinde hizmet satın alma yolu ile de gördürülebileceği ve anılan hizmetin satın alma işlemlerine ilişkin esas ve usullerin de bakanlıkça tespit edileceği hükme bağlanmıştır....

            Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı başlıklı kısmına eklenen fıkra ile “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.” hükmü getirilmiş; sağlık ve yardımcı sağlık personeli tarafından yürütülen sağlık hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen istihdam şekillerinden farklı olarak, gerektiğinde hizmet satın alma yolu ile de gördürülebileceği ve anılan hizmetin satın alma işlemlerine ilişkin esas ve usullerin de bakanlıkça tespit edileceği hükme bağlanmıştır....

              -----alacaklı olduğu iddia edilen miktardan sermaye borcu ödenmiş gibi ------ sağlandığını, ... tarafından sermaye artışında kullanılan paranın esasen, şirketin muhasebecileri tarafından şirketten alınan ve 23.02.2011 tarihinde bir kısmı iade edilen para olduğunu, hisse devriyle beraber imza yetkisi değişmesine ve ortaklardan .----- taşımasına rağmen ------- rağmen, ------bankalara ibraz edilerek ve ortaklar ...----- tutarların ... hesabına aktarıldığını, aynı şekilde----- şubesinden şirket işlerinde kullanılmak---- olduğu -----yine ----- şahsi hesaplarına aktarılarak---- ortağı olduğu ---- sayılıyla ilamıyla kazandığı ------ verilen vekaletnameye istinaden şirket ------ aktarıldığını, buradan da şirketle hiçbir ilgili olmayan ve yine şirketten hiçbir alacağı olmayan----- hanımı olan eşi üzerine aktarıldığını,---- daha önce ---- aleyhine ---- sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, hisse devrinden ----hiçbir---- rağmen, devirden sonra verilen vekaletname----- ödenmediğini...

                Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacının 01.12.2015- 30.09.2018 tarihleri arasında 81789579 seri nolu sayaç ile KGM TEK Elektrik isimli bir tedarikçiden elektrik satın aldığını ve 30.09.2018 tarihinde aboneliğini sonlandırıp davalıya müracaat ettiğini, asıl aboneliği oluşturuluncaya kadar geçerli olacak şekilde geçici abonelik verildiğini, davacının tedarikçiden elektrik satın aldığı dönemde güç artışı yapıp panoyu başka bir yere taşıdığını ve 81789579 seri nolu sayacının 01.07.2017- 30.09.2018 tarihleri arasında okunamadığını, güç artışında takıldığı tespit edilen 52712859 nolu sayacın davalı tarafından fiziken elde edilmesinin üzerine 03.10.2018 tarihinde 81789579 seri nolu sayacın sisteme sökülmüş olarak işlendiğini ve 2712859 nolu sayacın sisteme dahil edildiğini, eski sayacın okunamadığı dönem zarfındaki tüketimin tahminleme metodu ile 10076,180 kWh olarak belirlendiğini ve bu miktarın güç artışında takılan sayaç üzerindeki 10.12.2018 tarihinde okunan toplam tüketim olan...

                Yargılama aşamasında alınan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; Sermaye artırımını gerektiren şartların varlığı dava dosyasındaki bilgi, belge ve delillerden tespit edilemediğini, 27.04.2018 tarihinden sonra davalı şirket'in şirket kanuni temsilcisi ...'e 26.801.005,02-TL borçlandırılma sebebi tespit edilememiş, belgesine rastlanılamadığını, söz konusu borca ilişkin muhasebe kayıtlarında faiz tahakkuku da görülmediğini, buna göre; sermaye artırımında ...'in davalı şirketten alacaklarından mahsubu yoluyla sermaye taahhüdü kabul edilirken, diğer ortak ...'ın nakdi sermaye koyma zorunluluğu getirilmesinin gerekçesi de tespit edilememiştir. Kaldı ki, sermaye artışının şirketin banka kredi borçları, SGK borçları, vergi borçları, ticari borçları nedeniyle zorunlu olduğunun iddia edildiği ancak sermaye artış kararında ...'...

                  Yargılama aşamasında alınan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; Sermaye artırımını gerektiren şartların varlığı dava dosyasındaki bilgi, belge ve delillerden tespit edilemediğini, 27.04.2018 tarihinden sonra davalı şirket'in şirket kanuni temsilcisi Askeri Nergiz'e 26.801.005,02- TL borçlandırılma sebebi tespit edilememiş, belgesine rastlanılamadığını, söz konusu borca ilişkin muhasebe kayıtlarında faiz tahakkuku da görülmediğini, buna göre; sermaye artırımında Askeri Nergiz'in davalı şirketten alacaklarından mahsubu yoluyla sermaye taahhüdü kabul edilirken, diğer ortak T1'ın nakdi sermaye koyma zorunluluğu getirilmesinin gerekçesi de tespit edilememiştir....

                  UYAP Entegrasyonu