HGK'nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12- 233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Davacı takip konusu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş ise de bononun üzerinde teminat senedi olduğuna dair her hangi bir ibarenin yer almadığı, hizmet sözleşmesinde de bonoya her hangi bir atıf bulunmadığı, davalı tarafından teminat senedi iddiası kabul edilmediği gözetildiğinde davacı tarafından takip konusu senedin teminat senedi olduğu, yazılı belge ile ispatlanamadığından mahkemece teminat senedi yönünden davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir....
Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; takip dayanağı bononun ön yüzünde "teminat senedidir" ifadesinin, arka yüzünde “iş bu teminat senedi T5 şirketimizden ücret, ihbar, kıdem tazminatları ve kullanmadığı izin ücretleri karşılığında düzenlenmiştir." ibaresinin yer aldığı, senedin ön yüzündeki teminat senedi ifadesi senedi tek başına teminat senedi haline getirmediği gibi, senedin arka yüzündeki açıklamanın senede bağlı borcun nedenini gösterdiği, senedin verilmesinin belli bir şarta bağlanmadığı, alacağın miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirmediği, belirsiz olmadığı, buna göre açıklanan ifadelerin senedi teminat senedi haline getirmeyeceği, senedin kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içerdiği, teminat senedi iddiası konusunda borçlu tarafça İİK.'...
Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu senedin neyin teminatı olarak verildiğini açıklanmadığı gibi senedin teminat senedi olarak verildiğinin yazılı delillerle kanıtlanamadığı, senette yazılı olan “kullanılamaz” ibaresinin senedin cirosuna engel teşkil etmeyeceği, olsa olsa senedi nama yazılı hale getireceği, senedin nama yazılı olmasının da davacının borcunu ortadan kaldırmayacağı ve alacağın hamile intikalini engellemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağına geç kavuşan davalı ... lehine inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dayandığı sözleşmede dava konusu senede atıf yapılmadığı gibi sözleşmede yer alan tarafın dava konusu senette hamil yada ciranta olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı, davalı lehdar ...'ın imzasını taşıyan ve takibe konu senedin teminat senedi olduğunu gösteren yazılı sözleşme yada delil sunamamıştır....
- K A R A R - Dava, teminat senedi olduğu iddia edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu bononun teminat için verilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, taraflar arasında taşınmaz satışı için yapılan harici sözleşmenin, taşınmazın kaçak olması nedeniyle infaz edilememesinden dolayı davalının ödemiş olduğu, 30.000 TL.bedelin karşılığı olarak davacı tarafından dava konusu senedin davalıya verildiği, senet metninden senedin teminat senedi olduğunun anlaşılamadığı, davacının senedin teminat senedi olduğunu yazılı delil ile ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine, takip konusu alacağın % 40’ı oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. yönünden iptaline, ... tarafından açılan davanın süre yönünden reddine karar verildiğini, senedin teminat senedi olduğunun bu kararla da anlaşıldığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin vergi borcu bulunmadığı gibi cari borçların da müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takip konusu senedin teminat senedi olduğunun tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; takibe dayanak senedin incelenmesinde senedin ön yüzünde veya arka yüzünde senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin bulunmadığı, davacı taraça dosyaya sunulan 04/01/2021 tarihli sözlemenin incelenmesinde sözleşmenin davacı ile takip dışı Ayyıldız Gayrimenkul Ltd. Şti. arasında imzalandığı, sözleşmede sözleşme bedelinin %10 oranında teminat senedi alınacağının düzenlendiği ve yine dava dışı Ayyıldız Gayrimenkul Ltd....
Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, bu senedin teminat senedi olarak senette lehtar görünen ... Ltd.Şti ne verildiğini, kendisinin bu şirketin eski çalışanı olduğunu ve senedin de teminat senedi olarak düzenlendiğini, müvekkilinin işçilik alacakları için Bakırköy 13. İş Mahkemesinde açtığı dava sonunda verilen kararın icraya konulduğunu, bunun üzerine lehtar şirketin teminat senedini mali müşaviri olan davalıya cirolayarak müvekkili aleyhinde takip başlatıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin teminat senedi olmayıp borç senedi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, bu senedin teminat senedi olarak senette lehtar görünen Sena Yapı... Ltd.Şti ne verildiğini, kendisinin bu şirketin eski çalışanı olduğunu ve senedin de teminat senedi olarak düzenlendiğini, müvekkilinin işçilik alacakları için Bakırköy 13. İş Mahkemesinde açtığı dava sonunda verilen kararın icraya konulduğunu, bunun üzerine lehtar şirketin teminat senedini mali müşaviri olan davalıya cirolayarak müvekkili aleyhinde takip başlatıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin teminat senedi olmayıp borç senedi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....
KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazı 1990 yılında kiraladığını, 2001 yılı mart ayında yeni kira sözleşmesi yapıldığını, 1990 yılında kira sözleşmesinin imzalanması için ön şart olarak zorlama ile arka kısmında kira sözleşmesinden kaynaklı teminat olduğunu belirtir şerhin bulunduğu boş senet alındığını, ancak davalının senedin sol kısmının arkasında bulunan teminat şerhinin yazılı olduğu kısmı keserek aleyhine icra takibi yaptığını, taşınmazı tahliye ettiğini, teminat senedinin de bedelsiz kaldığını ileri sürerek, takipten dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya borç para verdiğini, karşılığında takibe konu senedi verdiğini, senedin teminat olarak verildiği vs. iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dolayısıyla senet metninden anlaşılan bu def’i mutlak defi niteliğinde olup, üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir." hükmü de dikkate alındığında, davaya ve icra takibine konu edilen senet metninde teminat senedi olduğu yazılı ise de, bu tek başına yeterli olmayıp, davaya konu ... tarihli sözleşmeye ilişkin verildiğine dair senet metninde bir açıklama bulunmamaktadır. Dolayısıyla neyin teminatı olduğu belli değildir. Bunun yanı sıra ödeme şarta da bağlanmamış olup, davacı bu iddiasını 3. kişiye karşı ileri süremez. Davaya konu sözleşme de incelendiğinde senedin teminat senedi olduğu yazılı ise de, davalının sözleşmenin tarafı olmadığı, senedin muvazaalı olarak devredildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğu anlaşılmıştır....