TTK'nin 4/1'inci maddesinde gösterilen mutlak ticarî davalar: TTK'de düzenlenen hususlardan doğan davalar; Türk Medeni Kanununun 962- 969'uncu maddelerinden doğan davalar; TTK'nin 4/1- c maddesinde gösterilen Türk Borçlar Kanunu hükümlerinden doğan davalar; Fikri Mülkiyet Hukukuna ilişkin mevzuattan doğan davalar; Borsa, Sergi, Panayır ve Pazarlar ile Antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin hükümlerden doğan davalar; bankalara diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlemlerine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davalardır. Özel kanun hükümleri gereği mutlak ticarî sayılan davalar ise; TTK'nin dışında özel kanunlarda düzenlenen işlerden kaynaklanan davalardır. Örneğin kooperatifler kanununun 99'uncu maddesi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticarî sayılır. İflas davası da borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılır....
Hukuk Dairesi 2013/17130 E. , 2014/427 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN KAYNAKLANAN DAVALAR -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, 29.07.2007 tarihli genel kurulun 5. maddesinde Kemal Sipahi'nin yönetim kuruluna seçildiği, hakkında Dikili Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2004/225 esas 2005/253 karar sayılı ilamıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yerel mahkemece, bu kararın mahkumiyet hükmü olduğu gerekçesiyle genel kurulun 4. maddesinin Kemal Sipahi yönünden iptaline karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih 2009/4-13 esas ve 2009/12 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere bir mahkumiyet hükmü değildir. Mahkemece, bu yön üzerinde durulmadan, kararın bir mahkumiyet hükmü olduğu kabul edilerek, genel kurulun 4. maddesinin Kemal Sipahi yönünden kısmen iptaline karar vermesi doğru değildir....
Davacı 30/11/2008 tarihli genel kurulun (4) dört nolu kararının, genel kurulun usulüne uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirtmiş ve bu kararın üyeler arasında eşitsizliğe neden olduğunu ileri sürmüştür. Yukarıda da belirtildiği gibi, genel kurul kararının iptal edilmediği, kooperatifin yönetimi değiştikten sonra bir genel kurulun geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının emsal olarak dayandığı dava dosyasının temyiz incelemesinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 08/04/2019 tarihli 2016/5266 E. 2019/1242 K. sayılı ilamı ile davacı kooperatifin genel kurul kararının geçerli olması nedeni ile alacaklı olamayacağını belirttiği görülmüştür. Bu nedenle davacının, genel kurul kararına ilişkin istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1299 KARAR NO : 2023/1214 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 38. İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2020/917 ESAS 2023/2 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede "elatmanın önlenmesi" istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Davalı kooperatif vekili savunmasında 28.06.2009 tarihli genel kurulda alınan kararlar uyarınca davacının müvekkiline borcu olduğu ve borcun ödenmemesi üzerine ihraç kararının alındığını ifade etmiştir. Davalı kooperatifin, adı geçen 28.06.2009 tarihli genel kurulun iptali için dava açıldığı ve davanın halen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/762 Esas sayılı dosyasında bilirkişiden rapor alındığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, genel kurulun iptaline ilişkin davanın somut olayı doğrudan ilgilendireceği ve davanın taraflarını bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece genel kurulun iptaline ilişkin davanın neticesi beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Hukuk Dairesi 2018/1095 E. , 2019/962 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Genel Kurul Kararının İptali ve Kayyım Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. .K.. A R A R Davacı vekili, çoğunluk sağlanmadan yapılan 12.01.2014 tarihli genel kurulun iptaline, TMK'nin 84. maddesi ve Dernekler Kanunu'nun 27. maddesi hükmü gereğince yasa ve usule uygun biçimde genel kurul yapılıp dernek organlarının oluşturulması için kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, genel kurulun usulüne uygun yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....