Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Tazminat Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından “ekonomik koşullardan ötürü daralmaya gidildiği” gerekçesiyle feshedildiğini, ancak işten çıkarılmasının asıl sebebinin Türk Maden İş Sendikasına üye olması olduğunu, işveren tarafından sendikaya üye olan çok sayıda işçinin iş sözleşmelerinin feshedildiğini, bu bağlamda feshin geçersiz olduğu yönünde davalar açıldığını ve bu davalarda işçilerin iş sözleşmelerinin sendika üyelikleri sebebiyle feshedildiğinin kabul edildiğini, 6356 sayılı Kanun’un 25. maddesi uyarınca işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle, sendikal faaliyette bulunmaları sebebiyle işten çıkarılamayacaklarını, buna aykırı hareket edilmesi halinde sendikal tazminat ödenmesi gerektiğini, feshin nedenini ispat yükümlülüğünün işverende olduğunu ileri sürerek sendikal tazminatın davalı...
DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Tazminat Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından “ekonomik koşullardan ötürü daralmaya gidildiği” gerekçesiyle feshedildiğini, ancak işten çıkarılmasının asıl sebebinin Türk Maden İş Sendikasına üye olması olduğunu, işveren tarafından sendikaya üye olan çok sayıda işçinin iş sözleşmelerinin feshedildiğini, bu bağlamda feshin geçersiz olduğu yönünde davalar açıldığını ve bu davalarda işçilerin iş sözleşmelerinin sendika üyelikleri sebebiyle feshedildiğinin kabul edildiğini, 6356 sayılı Kanun’un 25. maddesi uyarınca işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle, sendikal faaliyette bulunmaları sebebiyle işten çıkarılamayacaklarını, buna aykırı hareket edilmesi halinde sendikal tazminat ödenmesi gerektiğini, feshin nedenini ispat yükümlülüğünün işverende olduğunu ileri sürerek sendikal tazminatın davalı...
un asıl davaya yönelik karar düzeltme istemine gelince: Asıl dava, yargı görevini yerine getiren askeri savcının görevi sırasında işlediği kusuruna dayalı manevi tazminat; karşı dava ise haksız şikayete dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın husumet yokluğu nedeniyle, karşı davanın ise esastan reddine karar verilmiş; hükmün, taraflarca temyizi üzerine, Dairemizce davalı-karşı davacının karşılık davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmiş; davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar yerinde görülmeyerek bozulmuş, davalı-karşı davacı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı ..., Kara Kuvvetleri Askeri Savcısı olarak görev yapan davalı ...'...
Karşı davada; davalının (k.davacı) izin dönüşü eksik yatırılan ... günlük emekli keseneği bedeli ve bu davalardan dolayı uğradığı üzüntü nedeniyle ....000 TL manevi tazminat talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı dava yönünden; idarenin işlemine karşı açılacak davada idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2577 Sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı .... maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir....
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar." kuralı yer almıştır. 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun "İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar" başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasında, "Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: (Değişik 02/07/2018-KHK-703/184.md.) a) Cumhurbaşkanı kararlarına, b) Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere, c) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, .... karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar." hükmü düzenlenmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : 2020/273 2022/245 DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Alacak Davaları) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şahsa ait olan 34 XX 920 plakalı ticari araç üzerinde şoför pozisyonunda 23/01/2019 tarihinde çalışmaya başladığını, sözleşme fesih tarihi olan 29/02/2020 tarihine kadar da çalıştığını, bu çalışma sırasında müvekkilinin iş ahlak ve kurallarına uygun şekilde hareket ettiğini, 15.00- 03.00 saatleri arasında şoför olarak, davalı yanın gözetiminde çalıştığını, herhangi bir fazla mesai ödenmediğini, müvekkilinin asgari ücret üzerinden maaşını aldığını, ancak maaşının son 6 ayının da ödenmediğini, müvekkilinin sürekli olarak maaşını ve fazla çalışma ücretlerini istediğini, ancak davalının sürekli olarak kendisini oyaladığını, ardından müvekkilinin haberi dahi yokken sözleşmesinin feshedildiğini ve davalının...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2019 NUMARASI : 2018/450 ESAS - 2019/859 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Alacak Davaları) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacaklarının ödendiğini, ödenmeyen alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,davalıya ait ..., ... AVM 'nin zemin kat T17 - T18 nolu iş yerinde, davacı tarafından ... Cafe açmak üzere, 09.06.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır....
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davaları, taşınmaz mülkiyetinin bedeli karşılığında kamuya aktarılması yoluyla mülkiyete yapılan fiili müdahaleyi sonlandırmayı hedeflemesiyle, sadece idarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararın tazminini sağlayan, mülkiyete ilişkin herhangi bir sonuç doğurmayan idari yargıda açılan tam yargı davalarından farklılaşmaktadır. Mülkiyetin bedele çevrilmesi ise, idari eylem ve işlem nedeniyle doğan bir zarar niteliğinde olmadığından idari yargıda görülen tazminat davasının konusuna girmez. El atmanın önlenmesi davası ileİlgili idarelerin hareketsiz kalarak İmar Kanununda öngörülen sürede kamulaştırma yoluna gitmemek suretiyle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması idari işlem ve eylem niteliğinde olup bu işlemin iptali ve bu işlem ve eylemden doğan zararın tazmini idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davasının konusunu oluşturur....