WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı derneğin Tüzüğünün 4. maddesinde, derneğin faaliyet konuları belirlenirken 'i' fıkrasında, … Bankası mağdurlarını biraraya toplamak, birlik ve beraberliği sağlamak, … Bankası mağdurlarının hak ve hukuklarını korumak, açılan ve açılacak olan mahkemelere öncülük etmek, davaları takip etmek, gerektiğinde avukat tutmak, mağdurların paralarının alınabilmesi için her türlü kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yapmak, Bakanlık veya yetkililerine derneği temsilen yönetim olarak görüşmek ve sorunların çözümü için gerekli projeleri hazırlayarak uygulamak , diğer faaliyet konuları arasında sayılmıştır. 3.7.2003 tarih ve 1085 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan, bankada mevduatı, hazine bonusu, yatırım fonu ve off-shore hesabı bulunan davacıların hesapları yada bu hesapların ödenmemesi sonucunu doğurduğu belirtilmek suretiyle düzenleyici işleme karşı açılacak bu davalarda, dava açma hakkının esas hak sahibine...

    Fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş ve 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanması gerekliliği geçici madde ile düzenlenmiştir. 7445 Sayalı Kanunun Geçici 1. Maddesine göre 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. Geçici 1. Maddenin gerekçesi ise şu şekildedir "Geçici Madde 1- Maddeyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hükümlerin 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacağı hükme bağlanmaktadır....

      Mülga 4389 sayılı yasanın 14/5-d maddesi 1 bendi, 5411 sayılı yasanın 142/1 maddesinde olduğu gibi, yargılamalarda görevli mahkemeyi düzenlerken gerek mülga 4389 sayılı yasanın 14/5-d maddesi 2. bendi, gerekse 5411 sayılı yasanın 142/2 maddesi İstanbul ili sınırları içerisinde muamele merkezi ve ikametgahları bulunanlar aleyhine açılacak hukuk davaları ile İstanbul ili içerisinde veyahut dışarısında muamele merkezi ve ikametgahları bulunanlar aleyhine açılacak iflas davalarında yetkili mahkemeyi düzenlemektedir. Buna göre iflas davaları İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecektir. İkametgahın, yargılanan şahsın ve yetkiyi belirleyen diğer düzenlemelerin maddede belirtilen yetki kurallarına etkisi yoktur....

        Öncelikle 5411 sayılı yasanın 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında dava tarihi itibari ile somut olayda maddi hukuk açısından mülga 4389 sayılı yasanın uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. 12/05/2001 tarihinde yürürlüğe giren 4672 sayılı yasa ile değişik 4389 sayılı yasanın 14/5-d maddesinde "Bankalar ile fon ve bankaların iflas daireleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde bu davalar (1) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülür. Bankalar ile fon ve bankaların iflas dairesi tarafından muamele merkezi veya ikametgahı İstanbul ili sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular hakkında açılacak iflas davaları İstanbul (1) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır....

          Maddesine göre; Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-f maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği,davacı bankanın kredi kartı hamiline karşı açtığı davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir....

            Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/04/2022 tarih ve E:2019/3014, K:2022/3248 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları olarak tanımlandığı, İdarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören yasa koyucunun, iptal davaları için "menfaat ihlali"ni, subjektif ehliyet koşulu olarak getirdiği, İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında,...

              Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/04/2022 tarih ve E:2019/2996, K:2022/3142 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları olarak tanımlandığı, İdarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören yasa koyucunun, iptal davaları için "menfaat ihlali"ni, subjektif ehliyet koşulu olarak getirdiği, İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında,...

                Bu bağlamda ifade etmek gerekir ki, işkolu tespitine itiraz davasının, bakanlık yanında işveren ile dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olan sendikalara da yöneltilmesi gerekmektedir. Bu noktada, bakanlık tarafından tespit edilen işkolunda kurulu sendikaların da, davada taraf olarak yer alması gerektiği ifade edilmelidir. İnceleme konusu davada, ... ...Bakanlığı tarafından 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tespite göre,...Medya Dağıtım A.Ş.'ye ait işyerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle İşkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı “Taşımacılık” işkoluna girdiğine dair karar verilmiştir. Somut olayda, işveren tarafından, dava, sadece ... ...Bakanlığı'na yöneltilmiş, mahkemece de, tespit kararından etkilenecek sendikalara davanın yöneltilmesi sağlanmamıştır. Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, işkolu tespitine itiraz davasının, bakanlık yanında, dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olan sendikalara da yöneltilmesi gerekmektedir....

                  İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların gerçekleşmesine kadar, kötü niyetli borçlu ile 3. kişi ve diğer 3. kişiler arasında iptale konu mal veya hakkın el değiştirmesi ve son hak sahibinin iyi niyetli kabul edilmesi halinde alacaklının alacağını elde edememe gibi bir tehlike ile karşı karşıya kalabileceği iddiası ve bu yönde açılan davalarda davacının hukuki yararı vardır şeklindeki gerekçede kanaatimizce doğru değildir. Zira, bu iddia ve gerekçeler yasal dayanağı olmayan davayı kabul edilebilir hale getirmediği gibi, açılacak alacak ve tazminat davaları ile birlikte İİK nun 264/1 maddesine göre istenecek ve mahkemece kabul edilecek ihtiyati haciz kararı ile yukarda ileri sürülen muhtemel tehlikede ortadan kaldırılabilir....

                    davası açabileceği gibi kendisine karşı açılacak bir istihkak davasından savunma yolu ile tenkis hakkını kullanabileceğinin tespitine, davalılara vasiyet edilen taşınmazlarda davacının mülkiyet payına yönelik olarak taraflar arasında çıkan muarazanın önlenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu