"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak 1-6360 sayılı kanunun 1/5. maddesinde “Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır” hükmüne yer verilirken yine aynı Kanunun 3/2. maddesinde “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. 6360 sayılı Kanun, aynı Kanunun 36. maddesine göre 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup mahkemece davanın 3.11.2014 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak 1-6360 sayılı kanunun 1/5. maddesinde “Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır” hükmüne yer verilirken yine aynı Kanunun 3/2. maddesinde “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. 6360 sayılı Kanun, aynı Kanunun 36. maddesine göre 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup mahkemece davanın 3.11.2014 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı karşı davalı vekili Avukat Rıza ... ile davalı karşı davacı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Tüketici mahkemesince, "Davanın, uyuşmazlık konusu kredi kartı üyelik sözleşmesini yapan banka tarafından açıldığı" gerekçesiyle; ticaret mahkemesi tarafından ise, "Uyuşmazlığın, tüketici işleminden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan; "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından, kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü nedeniyle bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları, yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş; 83/2. maddesinde "Taraflardan birini tüketicinin...
Buna göre, söz konusu maddenin sendikalara ve üst kuruluşlarına tanıdığı yetkinin ehliyet değil, temsil bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve sorumluluğu vermektedir. Aktarılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararından da anlaşılacağı üzere, 4688 sayılı Yasanın 19/f maddesiyle, yalnızca sendikalara üyesi kamu görevlisinin menfaatini ihlal eden bireysel işleme karşı, onu temsilen dava açma yetkisi tanınmaktadır. Konfederasyonun üyelerini, kamu görevlilerinin değil, sendikaların oluşturduğu dikkate alındığında; konfederasyonun, sendika üyesi kamu görevlilerine yönelik düzenleyici işlemlere karşı dava açamayacağının kabulü zorunludur....
Buna göre, söz konusu maddenin sendikalara ve üst kuruluşlarına tanıdığı yetkinin ehliyet değil, temsil bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve sorumluluğu vermektedir. Aktarılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararından da anlaşılacağı üzere, 4688 sayılı Yasanın 19/f maddesiyle, yalnızca sendikalara üyesi kamu görevlisinin menfaatini ihlal eden bireysel işleme karşı, onu temsilen dava açma yetkisi tanınmaktadır. Konfederasyonun üyelerini, kamu görevlilerinin değil, sendikaların oluşturduğu dikkate alındığında; konfederasyonun, sendika üyesi kamu görevlilerine yönelik düzenleyici işlemlere karşı dava açamayacağının kabulü zorunludur....
HSK 1.Dairesinin 03/04/2018 tarih 538 nolu kararı gereğince İİK 308/B maddesi uyarınca açılacak alacak davalarının konkordato davaları için yetkilendirilen mahkemelerce görülmesi gerektiğinden ve yargı çevremizde bulunan Bakırköy 1-2 ve 3 nolu Ticaret Mahkemeleri bu hususta görevlendirildiğinden, iş bu dosyanın belirtilen mahkemelere tevzii edilmek suretiyle Tevzii Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HMK'nun 4. maddesi ile sulh hukuk mahkemesinin görev alanı tanımlanırken 4/a fıkrasında kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyeye ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara sulh hukuk mahkemesi tarafından bakılacağı belirtilmektedir. Bu düzenlemeye göre de İİK'nun 269 ve devamı maddeleri gereğince icra mahkemesinde açılacak davalar istisna olarak gösterilmiş, bunun dışındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar yönünden sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş, İİK 269/3.maddesinde de takip alacaklısının itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebileceği belirtilmiştir. Dava, İİK 269 vd. m.göre açılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/2. maddesi uyarınca kartı çıkaran kurum tarafından kart hamiline karşı açılacak davalarda HMK'nın görev hususundaki kurallarının uygulanacağı ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu ve 5464 sayılı yasanın 44. maddesi ile 6102 sayılı yasanın 4/1. maddesi uyarınca kartı çıkaran kurum tarafından kart hamiline karşı açılacak davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olup 5464 sayılı yasanın 44. maddesi ile 6102 sayılı yasanın 4/1. maddesi uyarınca kartı çıkaran kurum tarafından kart hamiline karşı açılacak davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/2. maddesi uyarınca kartı çıkaran kurum tarafından kart hamiline karşı açılacak davalarda HMK'nın görev hususundaki kurallarının uygulanacağı ve HMK'nın 2. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....