Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, dava konusu edilen alacakların 1995 yılı ......ayları arasında olmasına ve 1995 Yılında yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 55.maddesinde yer alan“…Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları 10 yıllık, ...... alacakları davaları ise 5 yıllık zamanaşımına tabidir….” hükmü gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabi olmasına ve mahkemece 10 yıllık zamanaşımının esas alınması isabetsiz ise de; bu durumun sonuca etkili olmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözü edilen Kanunun kamu idarelerine verdiği yetkilere dayanılarak, bu Kanunun uygulanması sonucu yapılan idari işlemlere karşı açılacak davaları çözümlemekle idari yargının görevli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Ancak idari faaliyete ilişkin olsada , İdarenin belirli bazı işlemlerine karşı açılacak davaları görmekle, yasa ile adli yargının görevli kılınmasına bir engel bulunmadığından, 6183 sayılı Kanunun açıkca adli yargıyı görevli kıldığı, hacze karşı istihkak ile gayrimenkullerin satışına ilişkin ihalenin feshi davalarına adli yargı yerince bakılması bir istisna teşkil etmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere hacze karşı istihkak davası ile gayrimenkulmalın haczen satışından doğan uyuşmazlıkların çözümü adli yargının görev alanına dahil edilmiş olup; Kanunda bu iki istisna dışında ayrı bir idari işlem niteliğinde olan menkul malların haczen satışı ile ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerince çözümleneceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir....
Buna göre, söz konusu maddenin sendikalara ve üst kuruluşlarına tanıdığı yetkinin ehliyet değil, temsil bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve sorumluluğu vermektedir. Aktarılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararından da anlaşılacağı üzere, 4688 sayılı Yasanın 19/f maddesiyle, yalnızca sendikalara üye kamu görevlisinin menfaatini ihlal eden bireysel işleme karşı, onu temsilen dava açma yetkisi tanınmaktadır. Konfederasyonun üyelerini, kamu görevlilerinin değil, sendikaların oluşturduğu dikkate alındığında; konfederasyonun, sendika üyesi kamu görevlilerine yönelik düzenleyici işlemlere karşı dava açamayacağının kabulü zorunludur....
Tüm bu nedenlerle, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan Kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/ ve, 83/2. maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın ......
Tüm bu nedenlerle, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan kanun hükümleri gereğince, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir....
Tüm bu nedenlerle 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan "Kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan Kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın ......
Tüm bu nedenlerle, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan Kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir....
Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile, bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Davadaki uyuşmazlık da, ... Ertem Ortaokulu kantininde kiracı olan davacının okulda yeni açılacak yemekhanenin M.. B.....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/124 Esas 2009/243 Karar sayılı kararı ile davalının 28.05.2009 tarihinde iflasına karar verildiği, ikinci alacaklılar toplantısının da 18/03/2011 tarihinde yapıldığı, iş bu alacağın iflas masasına kayıt edilmediği, iflastan sonra açılacak davaların ancak bir kayıt kabul davası olduğu, bunun da iflasa göre münhasıran Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesi ile HMK'nun 114/1-c ve 115.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, dosyanın... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesi'ne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İflas davaları borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerde, iflastan sonra açılacak sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davaları da iflasa karar verilen mahkemede görülür. Bu husus Yasa’da açıkça düzenlenen kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralıdır (İİK.m.154 ve 235)....
Türk Ticaret Kanunu; M adde: 5/A Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır... Dosyadaki 20/08/2020 tarihli "SON OTURUM ANLAŞAMAMA TUTANAĞI"nda; Arabuluculuk konusu uyuşmazlık: ".... ...A.Ş tarafından ticari satıştan kaynaklanan alacak ve Konya ...İcra Müdürlüğü ... E.sayılı icra takibine karşı açılacak asıl alacak, ferileri ve %20 icra inkar tazminatı konulu itirazın iptali davası ve karşı taraf ... tarafından ticari mal iadesi ve buna dayalı açılacak alacak davası..." olarak, belirtildiği, Arabuluculuk sonucu: "... Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ... AŞ yönünden TİCARİ SATIŞTAN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ İÇİN BAŞLATILAN KONYA ... İCRA MÜDÜRLÜĞÜ...E.SAYILI İCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZ VE İTİRAZA KARŞI AÇILACAK ASIL ALACAK VE FERİLERİ, %20 İCRA İNKAR TAZMİNATI KONULU İTİRAZIN İPTALİ DAVASI, ......