Maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” Hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan yasa hükümleri gereği, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Alacak Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma Uygulama Merkezinde 25.01.2011 tarihinden itibaren Acil Tıp Teknisyeni olarak çalıştığını, dava dışı taşeron şirketler aracılığı ile davalıya ait Akdeniz Üniversite Hastanesinde çalışmakta iken, 696 Sayılı KHK uyarınca mevcut mali ve sosyal hakları korunarak davalı kurumda sürekli işçi kadrosuna alındığını, ihale şartnamesinde asgari ücretin en az 9610 fazlazı olarak ücret belirlendiğini, 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin %100 fazlası ile kadroya girdiğini, davalı kurum ile müvekkili arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve ferileri korunur” hükümlerine yer verildiğini, iş sözleşmesi ile asgari ücrete endekslenmiş olduğundan her sene değişen asgari ücretin maaşına yansıtılması ve belirlenen...
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın tahsili amacıyla vekalet sözleşmesi imzalandığı, bu nedenle davacının yaptığı icra takibi nedeniyle asıl alacak ve işlemiş faizi üzerinden bir defa %25’i oranında akdi vekalet ücreti almaya ve açtığı tasarrufun iptali davaları yönünden de yasal vekalet ücretlerini almaya hak kazandığı şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapora karşı taraflarca itiraz edilmiş, davacı tarafından; açtığı tasarrufun iptali davaları yönünden yasal vekalet ücreti hesaplanmasının hatalı olduğu, akdi vekalet ücretini talep ettiği bildirilmiş, davalı da Avukatlık Kanunu’na göre alacağın %25’i oranında vekalet ücreti belirlenemeyeceği, zamanaşımı itirazının değerlendirilmediğini beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak olan taraflar arasında 10.09.2007 tarihinde imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinde işin konusunun icra takibi olduğu açıklandıktan sonra birinci maddesinde yer alan “...takibin tahsili anındaki miktarın %25’i....
Dilekçe ekindeki bononun tetkikinde yasal unsurları taşıdığı, talepte bulunanın keşideci karşı tarafın lehtar durumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Talep içeriğine göre henüz başlatılmış bir takipte bulunmamaktadır. Konuyu düzenleyen İİk 72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılacak bir menfi tespit davasında mahkemece teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafın istinafında ileri sürdüğü durumun aksine menfi tespit davaları bir miktar paranın alacak istemine ilişkin olmadığından TTK 5/A maddesi gereği zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi değildir....
SONUÇ: Davalı-karşı davacının karar düzeltme isteğinin (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle kabulü ile Dairemizin 2011/12137 Esas, 2012/16306 Karar sayılı 07/11/2012 günlü ilamının davalı-karşı davacıya yönelik bozma bölümünün kaldırılmasına ve asıl davanın husumetten reddine ilişkin kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı-karşı davacının karşı davaya yönelik karar düzeltme itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı idare tarafından; dava dilekçesine göre talebin iptal davası olmadığı, dava iptal davası olarak kabul edilse dahi hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülmüş; davacının 01.08.2003 günlü 2. dilekçesinde ise, istemlerinin idarece iptal davası gibi görüldüğü, oysa "tesbit ve yorum" davası açtıkları ve bu yolla idarenin yanlış uygulamasının önüne geçmeyi istedikleri öne sürülmüş bulunmaktadır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari dava türleri, idari işlemlere karşı açılan iptal davaları, idari işlem ve işlemlerden dolayı açılacak tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiştir....
Dairesi'nin 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı gereğince İflâs tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (İflâs tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak) açılacak olan davalarda görevli olan mahkemenin ... Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinden 12.01.2024 tarihinde açılan ve mahkememize tevzi edilen dosyanın Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenler İle; 1-Talebin niteliği göz önüne alınarak dava dosyasının ... Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile ... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/01/2024 Katip ... e-imzalı Hakim ... e-imzalı...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak 1-6360 sayılı kanunun 1/5. maddesinde “Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır” hükmüne yer verilirken yine aynı Kanunun 3/2. maddesinde “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. 6360 sayılı Kanun, aynı Kanunun 36. maddesine göre 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup mahkemece davanın 3.11.2014 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak 1-6360 sayılı kanunun 1/5. maddesinde “Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır” hükmüne yer verilirken yine aynı Kanunun 3/2. maddesinde “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. 6360 sayılı Kanun, aynı Kanunun 36. maddesine göre 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup mahkemece davanın 3.11.2014 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak 1-6360 sayılı kanunun 1/5. maddesinde “Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır” hükmüne yer verilirken yine aynı Kanunun 3/2. maddesinde “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. 6360 sayılı Kanun, aynı Kanunun 36. maddesine göre 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup mahkemece davanın 3.11.2014 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır....