Hüküm, her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun "Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı" başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin...
Hüküm, her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun "Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı" başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin...
Karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre;" İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri...
İşverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre, "İşçiler, sendikaya üye olmaları...
Kanunu'nun .... maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli ... sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, ... saatleri dışında veya işverenin rızası ile ... saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının...
iade davalarında mahkemelerce feshin geçersizliğine ve sendikal nedenle yapıldığının tespitine dair kararlar verilip bu karaların istinaf incelemesi veya temyiz incelemesi sonucunda onanarak kesinleşmiş oldukları, böylece işyerinde sendikal örgütlenme ve sendika üyeliğine karşı işverenin olumsuz bir tutum ve bakış açısının olduğunun yargı kararları ile tespit edilmiş olduğunun anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki işe iade sonrasına ilişkin parasal haklara ilişkin hesaplamaların denetiminde hesaplamalarda hata bulunmadığı, hükme esas alınabileceği, ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İlk Derece Mahkemesi Kararı İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2017 tarihli ve 2016/219 Esas, 2017/153 Karar sayılı kararı ile; toplu eylemin yapıldığı 01.04.2016 tarihine kadar işten çıkarılan sendikalı işçi bulunmadığı gibi işyerinde başlatılan bir yetki prosedürünün de mevcut olmadığı, işçilerin Sendikaya üye olduklarının işverene bildirildiğine ilişkin delil bulunmadığı gibi işyerinde somut olarak hangi işçilerin Sendikaya üye olduğunun işverence bilindiğinin de ispat edilemediği, işverenin topluca iş bırakan işçilerin iş sözleşmelerini 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 18 inci maddelerine göre sona erdirmesi sonucu işyerinde sendika üyesi işçi kalmamasının feshin doğurduğu fiilî bir sonuç olup buradan fesihlerin Sendikayı işyerinden tasfiye maksadıyla yapıldığı sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı, işveren tarafından işçilerle yapılan toplantıya ilişkin ses kaydının ve işçilere iş başı yapılmasına ilişkin videonun çözümünde sendikal örgütlenme aleyhine bir tutum izlendiğine ilişkin tespit bulunmadığı...
İlk Derece Mahkemesi Kararı İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2017 tarihli ve 2016/202 Esas, 2017/77 Karar sayılı kararıyla; toplu eylemin yapıldığı 01.04.2016 tarihine kadar işten çıkarılan sendikalı işçi bulunmadığı gibi işyerinde başlatılan bir yetki prosedürünün de mevcut olmadığı, işçilerin Sendikaya üye olduklarının işverene bildirildiğine ilişkin delil bulunmadığı gibi işyerinde somut olarak hangi işçilerin Sendikaya üye olduğunun işverence bilindiğinin de ispat edilemediği, işverenin topluca iş bırakan işçilerin iş sözleşmelerini 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 18 inci maddelerine göre sona erdirmesi sonucu işyerinde sendika üyesi işçi kalmamasının feshin doğurduğu fiilî bir sonuç olup buradan fesihlerin Sendikayı işyerinden tasfiye maksadıyla yapıldığı sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı, işveren tarafından işçilerle yapılan toplantıya ilişkin ses kaydının ve işçilere iş başı yapılmasına ilişkin videonun çözümünde sendikal örgütlenme aleyhine bir tutum izlendiğine ilişkin tespit bulunmadığı...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 NUMARASI : 2021/389 ESAS- 2022/492 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar KARAR : İstanbul 16 . İş Mahkemesi'nin 2021/389 Esas ve 2022/492 Karar sayılı 18/10/2022 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı bünyesinde taşıma iş kolunda çalışanların üyesi olarak bulunduğu toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendika olduğunu, 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe 26. Dönem Toplu İş sözleşmesi işveren tarafından tek taraflı ve hukuka aykırı bir takım uygulamaların olduğunu beyan ederek, işverence Tis ekinde yer alan protokole aykırı olarak işyerindeki bütün işçilere 5000 TL ödeme yapıldığının bu şekilde protokoldeki hükmün işverence yanlış yorumlandığının tespitinin yapılmasını talep ve dava etmiştir....
Eldeki davaya uygulanacak, 2821 sayılı Kanun'un “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre, işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz, beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, 4857 sayılı Kanunu’nun 18., 19., 20. ve 21. madde hükümleri uygulanır....