Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. Sendikal nedene dayalı fesihlerde sendikal tazminatın en az 1 yıllık ücret tutarında belirleneceği ifadesiyle alt sınır belirlenmiş ancak üst sınır açık bırakılmıştır....
İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez” kurallarına yer verilmiştir. Bu düzenleme nedeni ile iş güvencesi kapsamında kalmayan işçinin sendikal nedenle fesihlerde hem feshin geçersizliği, hem de sendikal tazminat isteyemeyeceği yorumları yapılmıştır. Ancak konu iptal istemi ile Anayasa Mahkemesi önüne geldiğinde, Anayasa Mahkemesi 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile dördüncü fıkrada yer alan “…fesih dışında…” ibaresi ile beşinci fıkradaki “18” ibarelerini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiştir. Anılan maddelerde iptal nedeni ile kural değerlendirildiğinde artık iş güvencesi kapsamında kalsın veya kalmasın sendikal nedenle fesihlerde feshin geçersizliği ve işe iade istenebileceği gibi ayrıca sendikal tazminatta ayrı bir dava olarak talep edilebilecektir. Önemli olan sendikal nedenin kanıtlanmasıdır....
Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. 4773 sayılı yasa ile sözü edilen maddeye eklenen 7. fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaya bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir....
Davacı ise iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkemece davacı tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının sendikal tazminat talebi yerinde görülmemiştir. Davacının üyesi olduğu sendikadan, yukarıda anılan hususların sorulduğu ancak sendika tarafından gönderilen cevabi yazıya göre sendikal feshe dair inceleme sağlayacak iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin durumuna dair hususlarının yeterince aydınlanmadığı görülmektedir....
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez....
Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür. Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür....
Dolayısıyla işverenin ispat faaliyetinin sendikal nedenle fesih iddialarının değerlendirilmesinde önemli bir etken olacağı aşikârdır. Diğer taraftan, her ne kadar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/7 maddesinde “Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur” düzenlemesinde fesih dışında ibaresi kullanılmış ise de sendikal nedenle fesih, iş sözleşmesi devam ederken yapılan sendikal ayrımcılıktan daha ağır bir yaptırım olduğundan, sendikal ayrımcılık yapıldığını gösteren güçlü vakıalar var ise işverenin feshin sendikal nedene dayanmadığını ve geçerli nedeni olduğunu kanıtlaması gerekir....
Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür. Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür....
Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, sendika üyeliklerini sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri gibi şartlara bağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Yine, işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından ayrım yapılamayacağı da kanunda öngörülmüştür. Sendikal faaliyetlere katılma da güvence altına alınmıştır. Sözü edilen hükümler aykırılık halinde işçinin bir yıllık ücretinden az olmamak üzere tazminata tabi olduğu Kanunda açıklanmıştır. İş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin sebebini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü sebebe dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal sebebe dayandığını ispatla yükümlüdür....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren, iş sözleşmesinin ikale ile sona erdiğini, feshin sendikal sebebe dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda bir kısım işçilerin sendikaya üye olmasından sonra çıkarıldığı, sendikal faaliyetlerin başladığı dönemde sendikaya üye olan işçilerin işten çıkarılmış olduğunun anlaşılması ve davacının da sendikal faaliyet sebebiyle işten çıkarıldığı gerekçesiyle işe iade talebinin kabulü ile sendikal tazminata karar verilmiştir....