İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde istinaf talebinde bulunarak davanın süresinde açıldığını, 06.05.2017 tarihinde Genel Kurul toplantısı ve seçimlerin yapıldığını, süresinde 08.05.2017 tarihinde itirazda bulunduğunu,ilçe seçim kurulu kararının bir hafta sonra tebliğ edildiğini, itirazın zamanaşımını durdurduğunu, delillerinin toplanmadığnı,sendika seçimlerinden önce ölümle tehdit edildiğine ilişkin yaptığı suç duyurusunun sonucunun beklenmediğini, ceza davasında sanığın mahkum edildiğini ileri sürmüştür. GEREKÇE : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacının davalı Tez-Koop T4 06.05.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında seçimlere hile karıştırıldığını, aday olmaması yönünde tehdit edildiğini iddia ederek genel kurulun iptalini talep ettiği, davacının yapılan seçimin ve seçim sonucu oluşan Genel Kurul tarafından alınan tüm kararların iptali için Tepebaşı 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak görev yaptığı İstanbul 2 nolu (İSKİ) Şubesinde usulsüz işlemler yapıldığına ilişkin bilgilere ulaşılması üzerine sendika genel yönetim kurulunun, şube denetleme kurulunu göreve çağırdığını ve denetim yaparak sonuç raporunu genel merkeze göndermelerinin istenildiğini ancak denetleme kurulu tarafından etkin bir denetim yürütülmediğinı gelen sonuç raporundan anlayan genel yönetim kurulunun bu kez sendika tüzüğünden aldığı yetkiyi kullanarak sendika genel denetleme kurulunu göreve çağırdığını ve İstanbul 2 nolu Şubenin tüm işlem ve faaliyetlerinin usul ve esaslara uygunluk noktasında denetlenmesini istediğini, yapılan denetim sonrasında 25/02/2016 tarihli rapor düzenlenip bu raporun bir sureti sendika genel yönetim kuruluna bildirildiğini, raporda görülen usulsüz işlemler üzerine sendika genel yönetim kurulunun şube yönetimini disiplin kuruluna sevk ettiğini, genel disiplin kurulu tarafından ilgililerden...
Bu genel açıklamalar ışığında inceleme konusu davayı değerlendirmek gerekirse, dosya içeriğinden, davalı sendika ... Şubesine bağlı “....” işyerinde, genel kurulu oluşturacak delegelerin belirlenmesi için 12.04.2013 tarihinde seçim yapıldığı, daha sonra anılan delege seçimlerinin iptali için ayrı bir dava açıldığı, dava devam ederken.... Şubesinin genel kurulunu 22.06.2013 tarihinde gerçekleştirilmekle birlikte bu genel kurulun iptali için de ayrı bir dava açıldığı ve davanın halen görülmekte olduğu, nihayet .... İş Mahkemesinin 30.12.2014 tarih ve 2013/574 esas, 2014/907 karar sayılı ve kesin nitelikte olan ilamı ile 12.04.2013 tarihli delege seçimlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
İş Mahkemesi TARİHİ : 23/06/2015 NUMARASI : 2015/526-2015/448 DAVA : Davacı, davalı sendika genel merkez yönetim kurulunun 08.02.2014 tarih ve 270 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir....
Davalı Sendikanın 24.02.2013 tarihinden geçerli sendika tüzüğünün 58. maddesinde; “Sendika ve şube zorunlu organlarının üyeleri ile sendikanın diğer organlarında görev alanların mali hakları genel kurul tarafından belirlenir. Aylıksız izne ayrılan genel başkan ve yönetim kurulu üyelerine, eş ve çocuk yardımı dahil olmak üzere ilgili mevzuatında belirtilen usul ve esaslara göre kamu görevlilerinin yararlanmakta olduğu sosyal yardımlar ayrıca ödenir. Aylıksız izne ayrılan sendika ve şube yönetim kurulu üyelerinin sosyal güvenlik primleri, Sendikaca ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, görülmektedir....
Sendika yöneticisine emeği karşılığı düzenli olarak dönemsel ödeme yapılması, çalışmasının kuruma bildirilmesi ve ücret bordrosu düzenlenmesi iş ilişkisinin varlığını göstermez. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi münhasıran genel kuruldadır. Somut olayda tüzüğün 80. maddesine göre bu belirlemenin bütçeye göre yapılacağı ifade edilmiştir....
Aynı maddenin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır. 6356 sayılı Kanun'un 9. maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, aynı Kanun'un 11. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (Şahlanan, Fevzi: Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, s.119). Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur....
Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir.”Davalı vekili, sendika üyeliğinden geçici ihraç kararının iptaline ilişkin mahkemece verilen kararı temyiz etmiş ise de, 6356 sayılı Kanun'un 19/4. maddesi uyarınca mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan bu yöne dair temyiz isteminin REDDİNE, II-Görevden uzaklaştırma kararının iptali istemine dair mahkeme kararı yönünden; 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Sendika yönetim kurulunun 27/07/2017 tarihli yazısı sadece sendika disiplin kurulu kararının bildirilmesi niteliğinde olduğundan, somut uyuşmazlıkta, mahkemece sadece sendika disiplin kurulunun 24/07/2017 tarih ve 2 sayılı kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Açıklanan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk...
Bu durumda, aynı sendika üyesi kişilerin yada bir başka sendikanın dava açma ehliyeti bulunmamaktadır. Davacıların idari mercilere dava açmaları için başvuru imkanları bulunmaktadır. Bu nedenle davalı sendikanın faaliyetlerinin durdurulması ve kapatılması amacını güden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekir. Ne var ki, davalı Tarım O..... İş Sendikası üyesi davacılar genel kurul kararının da iptalini talep ettiklerinden ve bu talep yönünden aktif dava ehliyetine sahip olduklarından, genel kurulun iptali davası ile ilgili işin esasına girilerek, bu yönden hüküm kurulması gerekirken, bu istekle ilgili karar verilmemiş olması doğru bulunmamıştır. S O N U Ç : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 03.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Asıl davada davacı vekili; ..., Sendika Genel Kurulu Sendika Ana Tüzüğü madde 13'e göre Şube Genel Kurulları, işyerinden seçilecek delegeler, sendika yönetim, denetleme ve disiplin kurulu asil üyelerinin de katılmasıyla 300 delegeden oluştuğunu ve Genel Kurul Seçimlerinin 11-12 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşeceğini, işbu Genel Kurulun Sendika Tüzüğü gereği seçilmiş üst kurul delegelerinden oluştuğunu, İstasyon Baş Müdürlüğünde gerçekleşen delege seçimlerinin tüzüğe aykırı ve tamamen hukuksuz olduğunu, sendika işyeri delege seçimlerinin devam ettiği bu süreçte, genel merkez üst kurul delegesinin seçimlerine dair bütün işyerlerinin bulunduğu ve üye işçi sayısının gösterildiği...