Şubesinin 21.01.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının tüm sonuçları ile birlikte iptali ile beş kişinin delege sıfatı taşımadıklarının tespiti istemine ilişkindir. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun, dava tarihinde yürürlükte bulunan, 9/2. maddesine göre “Sendika üye sayısı bini, sendika şubesinin üye sayısı beşyüzü aştığı takdirde genel kurullar delegelerle yapılabilir.” 4688 sayılı Kanun'un 9/6. maddesine göre ise “Delege sıfatı, müteakip olağan genel kurul için yapılacak delege seçimine kadar sürer.” Aynı Kanun'un 10/2. maddesine göre de “Olağan genel kurul üç yılda bir toplanır.” ... Ana Tüzüğünün, şube genel kuruluna ilişkin 36/1. maddesine göre “Şubenin en yüksek organı olup, üç yılda bir Şube Yönetim Kurulunun kararı ve Genel Yönetim Kurulunun onayı ile; Genel Merkez genel kurulu tarihinden en az iki ay önce yapılır.”...
Genel Merkez Yönetim Kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Diğer taraftan sendika tüzüğünün “Genel Kurulun Toplanma ve Çalışma Şekli” başlıklı 15. maddesinde; “Sendika genel kurulu, dört (4) yılda bir olağan toplanır. Ayrıca, Genel Kurul üye tam sayısının salt çoğunlukla karar verilmiş olmak şartıyla, Genel Yönetim Kurulu kararıyla veya gerekçeli olmak ve oybirliğiyle alınmış olmak kaydıyla Genel Denetleme Kurulunun kararıyla, veyahut aynı gerekçeye dayalı olmak kaydıyla Genel Kurul delegelerinin 1/5’inin yazılı isteği üzerine en geç altmış (60) gün içinde olağanüstü olarak toplanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yine tüzüğün “Şube Genel Kurulu” başlıklı 36. maddesinde “Şubenin en yüksek organı olup, dört (4) yılda bir Şube Yönetim Kurulunun kararı ve Genel Yönetim Kurulunun onayı ile; Genel Merkez Genel Kurulu tarihinden en az iki ay önce yapılır. Şube Yönetim Kurulunun veya Denetleme Kurulunun oy çokluğu ile delegelerin 1/5’inin gerekçeli isteği üzerine veya Genel Yönetim Kurulunun kararı ile olağanüstü genel kurul yapılabilir....
İstinaf Sebepleri Davacılar vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; -Davalı sendikanın olağan genel kurula katılacak delege sayısını hatalı tespit ettiğini, bu hatalı tespite bağlı olarak merkez genel kurulunun aldığı 27/08/2020 tarih 2020/348 sayılı kararının iptali gerektiğini, beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur. V-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde düzenlemesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Dava, sendika merkezinin aldığı 27/08/2020 tarih 2020/348 sayılı 18.olağan genel kurul toplantısı konulu kararın iptali talebi davasıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ: GENEL KURUL İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle 24/03/2018 tarihinde olağanüstü genel kurul icrasının öngörüldüğü sendika yönetim kurulunun 09/03/2018 tarihli kararının iptal edilmesine yönelik bir dava açılmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın bu ilâve gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı ... ve üst genel kurul delegesi olan birleşen davanın davacı Aykut Yalın, 28-29.04.2007 tarihinde toplanan sendika olağanüstü genel kurulunda sendika başkanlığına ve yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişileri davalı göstererek sendika olağanüstü genel kurulunun usulsüz denetleme kurulu raporuna dayanılarak genel yönetim kurulu kararı olmaksızın toplandığını, bu nedenle 4688 sayılı yasanın 10. maddesinde belirtilen koşulları taşımadığını belirterek söz konusu olağanüstü genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, sendika adına verdiği dilekçede sendikanın 29.04.2007 tarihinde olağanüstü genel kurulunun toplandığını, bu genel kurulda seçilen bir yönetim kurul olduğunu, eski yöneticilerin seçim yapılmamış gibi vekâletle bu davayı açtıklarını, davanın husumet yokluğundan reddi istemiştir....
Olağan Genel Kurul toplantısının 09.05.2015 tarihinde yapıldığını, bundan sonraki 20. Genel Kurul toplantısının 4 yıl sonra 09.05.2019 tarihinde yapılması gerekirken, Sendika Genel Merkezinin 10.04.2018 tarihindeki Olağanüstü Genel Kurulunda tüzük değişikliği yaparak Şube Genel Kurullarının 6 ay önce yapılmasına karar verildiğini, İzmir Şubesinin 20. Olağan Genel Kurul toplantısının da 09.05.2019 tarihinden önceki bir tarih olan 09.12.2018 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, bu kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, 20. Olağan Genel Kurul toplantısında şube seçimi yapılacağını, davacı T2 23.10.2018 tarihinde seçim tarihinin yanlış olduğuna ve delegelik hakkının elinden alınıp, bulunduğu mağazaya duyuru asılmadığı için seçimin iptal edilmesine ilişkin Şube Merkezine dilekçe verdiğini, ancak olumsuz yanıt verildiğini, davacı T2 23.102018 tarihli toplantıda seçimin tarihi yanlış olduğundan itiraz hakkını kullanabilmek için oy kullanmadığını, Ankara 10....
Olağan Genel Kurul toplantısının 09.05.2015 tarihinde yapıldığını, bundan sonraki 20. Genel Kurul toplantısının 4 yıl sonra 09.05.2019 tarihinde yapılması gerekirken, Sendika Genel Merkezinin 10.04.2018 tarihindeki Olağanüstü Genel Kurulunda tüzük değişikliği yaparak Şube Genel Kurullarının 6 ay önce yapılmasına karar verildiğini, İzmir Şubesinin 20. Olağan Genel Kurul toplantısının da 09.05.2019 tarihinden önceki bir tarih olan 09.12.2018 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, bu kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, 20. Olağan Genel Kurul toplantısında şube seçimi yapılacağını, davacı T2 23.10.2018 tarihinde seçim tarihinin yanlış olduğuna ve delegelik hakkının elinden alınıp, bulunduğu mağazaya duyuru asılmadığı için seçimin iptal edilmesine ilişkin Şube Merkezine dilekçe verdiğini, ancak olumsuz yanıt verildiğini, davacı T2 23.102018 tarihli toplantıda seçimin tarihi yanlış olduğundan itiraz hakkını kullanabilmek için oy kullanmadığını, Ankara 10....
Şubesi bulunan sendikalarda delegeler şube genel kurullarınca, şubeleri bulunmayan sendikalarda delegeler ikinci fıkradaki usul uyarınca seçilir. Sendika genel kurulunun delege sayısı ikiyüzden az beşyüzden çok olmamak üzere tüzüğünde belirlenir.” denilirken 6356 sayılı Kanun'un .... maddesinin .... fıkrasında, “Kuruluşların genel kurulu, tüzüğüne göre üye veya delegelerden oluşur. Kuruluş ve şubelerin yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, bu sıfatla kendi genel kurullarına delege olarak katılır.” ifadesine yer verilmiştir. Uyuşmazlık konusu olan sendika tüzüğünün .... maddesinde, “Sendika yönetim kurulu, genel kurul tarafından gizli oyla genel kurulu oluşturan delegeler arasından seçilecek bir genel başkan, bir genel sekreter, bir genel mali sekreter, bir genel eğitim sekreteri ve bir genel teşkilatlanma sekreteri olmak üzere ... asil üyeden oluşur” hükmüne yer almıştır....
Bu itibarla her ne kadar Dairemiz uygulamasında şube genel kurulunun iptali davalarında, sendika genel merkezi ile sendika şubesi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve davanın, sendika genel merkezi yanında ilgili sendika şubesine de yöneltilmesi gerektiği, ilgili şube davaya dâhil edilmeksizin yargılamanın sonuçlandırılmasının yargılamanın iadesi sebebi olduğu kabul edilmekte ise de yeniden yapılan değerlendirme sonucunda anılan içtihadın değiştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. 7. Bu açıklamalar ışığında sendika şube genel kurulunun iptali davalarında, sendika genel merkezi ile iptali talep edilen genel kurulda şube yönetim kurulu üyesi seçilen ... kişilerin tamamının zorunlu dava arkadaşı olduğu, davanın sendika genel merkezi ile şube yönetim kurulu üyelerine yöneltilmesi gerektiği, sendikanın temsilcisi sıfatının bu kişilere ait olduğu kabul edilmelidir....