Davacının istemi, kendisinden haksız şekilde tahsil edilerek davalının mal varlığına giren paranın iadesi olduğuna göre muhatap da davalı olmalıdır. Aksinin kabulü, davacıyı muhatabı olmayan, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz dava dışı borçluya yönelmeye zorlayacaktır ki, bu tür bir riskin davacıya yüklenmesi adil olmaz. Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul ......
Davacının istemi, kendisinden haksız şekilde tahsil edilerek davalının mal varlığına giren paranın iadesi olduğuna göre muhatap da davalı olmalıdır. Aksinin kabulü, davacıyı muhatabı olmayan, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz dava dışı borçluya yönelmeye zorlayacaktır ki, bu tür bir riskin davacıya yüklenmesi adil olmaz. Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul 32....
Davacı vekilince ara karar gereğince sunulan beyan dilekçesinde ise; müvekkilinin borçlu olmaması sebebiyle haciz baskısı altında ödediği davanın istirdadının istendiğini, davanın İİK 72'ye göre TBK sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ikame edilen menfi tespit ve istirdat davası olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan istirdat davalarında iki yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu, buna göre davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının yaptığı takip üzerine haciz baskısıyla borcu ödemek durumunda kaldıklarını, ancak takip konusu yapılan çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur....
Görüldüğü üzere, davalı alacaklı, borcun tahsili için hukuki yollara başvurmuş ve alacağını tahsil etmiştir. Bu durumda, sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadeye karar verilebilmesi için, bir tarafın fakirleşmesi yanında diğer tarafın da zenginleşmesi olgusunun gerçekleşmesi gerekir. Mahkemece, yukarıdaki maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davada sebepsiz zenginleşme şartlarının gerçekleşmediği nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kısmen kabule ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BO-ZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesinin ... sayılı gerekçeli kararına göre davalı tarafa iade edilen bu tutar için sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayrı bir dava açılacağının belirtildiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş olup, taraflar arasındaki temel ilişkinin işçi-işçiveren ilişkisi olduğu, davaya konu yapılan ödemenin de bu kapsamda yapılmış bir ödeme olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Malatya 1. İş Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Malatya 1. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davalı banka tarafından davacıya sağlanan internet bankacılığı hizmeti vasıtası ile davacı tarafından, davalı ...'ya yapılan havalenin sehven yapıldığı iddiası ile iadesi talebine ilişkin olduğu, TBK'nin 77. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, dava konusu paranın davalı ... tarafından sehven kendisinin hesabına yatırılmış olduğunu kabul ettiği, davacının talebi yalnızca havalenin yanlışlıkla gönderildiği iddia edildiği, davalının hesabı üzerinde ... Vergi Dairesi, ... Vergi Dairesi ve ......
, davalı şirket hesabına sehven yapılan 19.470,00....
Davalı tarafın, davacı tarafından sehven gönderilen 21.439,00TL tutarında sebepsiz zenginleştiğine karar verilerek ve davalının husumet itirazına dava dışı banka tarafından sebepsiz zenginleşilmediği, sehven gerçekleştirilen havale işleminde dava dışı bankanın kusurunun olmadığı ve davalının hesabına paranın girmesi ile bu paranın ancak davalının rızası doğrultusunda iade edilebilecek olması hususları göz önünde bulundurularak itibar edilmemiş ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve kabul edilen miktara her iki tarafında tacir olması nedeniyle ve dava öncesinde davacı tarafça, davalı tarafın temerrüte düşmesine yol açacak nitelikte bir ihtarname çekilmediğinden, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kat maliki olmayan kişi tarafından ortak yerin kullanılmasıyla ilgili olarak kat maliki olmayan yöneticiye ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Ödeme herhangi bir kat malikleri kurulu kararına da dayanmamaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Merkez, ... mahallesinde kain ve tapunun 175 pafta, 1518 ada, 9 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkuldeki dava dışı ... hissesine konan hacizlerin kaldırılması için yatırılan paranın, davalı tarafından üstlenilen edimin yerine getirilmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkin olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....