WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YHGK'nın 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E., 2011/75 K., Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/8037 E., 2014/1827 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

    Maddeye göre hamilin zamanaşımına uğramış çek nedeniyle -- hukukundan kaynaklanan hakkını yitirmişse de, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacağını keşideciden talep edebileceği, mahkeme kararının gerekçesinde, davacı alacaklını icra takibinde ve davada davacı tarafın sebepsiz zenginleşmeye dayanmadığı beyan edilmişse de, olayların açıklanmasının taraflara, hukuki nitelendirmenin ise hakime ait bir görev olduğu,bu durumda somut uyuşmazlığın çözümü bakımından uyuşmazlığın TTK 732.md hükmü çerçevesinde çözümlenmesi ve bu maddeye dayalı sebepsiz zenginleşmede keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatla yükümlü olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği--- açıklandığı üzere ) kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin sebepsiz zenginleşmeye dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddi kararı yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, yargılamaya devam olunarak davalı alacaklıya sebepsiz zenginleşmediğini ispat yönünde imkan tanınarak...

      Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, yani tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez....

          Kişi konumunda olduğu, sebepsiz zenginleşme ve istirdat davalarının sebepsiz zenginleşen, dosya borçlusuna karşı açılabileceği, davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir....

            Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir." uyarınca; Sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerle ilgili açılacak davalar, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağından, icra takibi başlatan davacının sebepsiz zenginleşmenin konusunu bildiği anlaşılmakla, icra dosyalarının açılma tarihinin 11/07/2019, mahkememiz dosyasının açılma tarihinin 23/09/2022 olduğu göz önüne alınarak, huzurdaki davanın itirazın iptali olarak değil, sebepsiz zenginleşme olarak açıldığı, somut olayda davaya konu 2 yıllık talep zaman aşımı süresinin dolmasından sonra davanın ikame olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davacı yan takip konusu çekler bakımından davalının TTK'nın 644. maddesi hükmü gereğince sebepsiz zenginleştiği iddiasında bulunmuştur. Süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çeklerden dolayı hamil çeki kendisine ciro edene temel ilişkiye dayanarak takipte bulunabileceği gibi, keşideciden de TTK'nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilir. Somut olayda, hamil davacı, keşideci davalıdan TTK'nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükmüne göre talepte bulunduğundan ispat külfeti davalı-keşidecidedir. Davalı-keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun nedenlerle kanıtlamalıdır. Nitekim davalı yan, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamak bakımından 01.04.2010 günlü ibranameye dayanmıştır. Ancak söz konusu ibranamede davacı-alacaklı hamilin imzası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bu ibranamenin davacı-alacaklıyı bağlamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır....

                Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle,sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.Buna göre, giderlerin yapıldığı tarih itibariyle değil, taşınmazın fiilen davalılara teslim edildiği gün itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı iade anındaki değeri gözetilerek belirlenmelidir. Dava konusu olayda, davacının taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Davacı, taşınmazı iade etmeden yaptığı masrafları talep edemez....

                  Sebepsiz zenginleşme davası ise; geçerli bir nedene dayanmaksızın bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, malvarlığının aktifinin artması ya da pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. (818 sayılı Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir) Bu bağlamda; davacı idare vekili dava dilekçesinde açıkça Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava 12.11.2009 tarihli celseye kadar sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmiş ve davalının sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti amacıyla keşif yapılarak bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu