Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle; davacının davalı şirketin pay sahibi ve yetkilisi olduğu tarihte davacı şirket adına ileri tarihli çeki imzalaması, bu çekin davalı şirket ile dava dışı ------ arasında ticari ilişkiye ilişkin imzalandığı, davalı şirketin bu çek ile ticari mallar aldığı, davacının şirket hisselerini --- tarihinde---- devrederek şirketten ayrıldığı, ödenmeyen çek için --------- için davacı tarafından yapılan ödemenin davalı için sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddiasına dayalı alacak davasıdır. Dava konusu çekte davacının aval olarak imzasının bulunduğu ve çek nedeniyle ödemeler yaptığı, yapılan bu ödemelerin çekin asıl borçlusu olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanak iadesi talep edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme oluşması için, bir tarafın mal varlığından eksilme, diğer tarafın mal varlığında ise artış olması gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle; davacının davalı şirketin pay sahibi ve yetkilisi olduğu tarihte davacı şirket adına ileri tarihli çeki imzalaması, bu çekin davalı şirket ile dava dışı ------ arasında ticari ilişkiye ilişkin imzalandığı, davalı şirketin bu çek ile ticari mallar aldığı, davacının şirket hisselerini --- tarihinde---- devrederek şirketten ayrıldığı, ödenmeyen çek için --------- için davacı tarafından yapılan ödemenin davalı için sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddiasına dayalı alacak davasıdır. Dava konusu çekte davacının aval olarak imzasının bulunduğu ve çek nedeniyle ödemeler yaptığı, yapılan bu ödemelerin çekin asıl borçlusu olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanak iadesi talep edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme oluşması için, bir tarafın mal varlığından eksilme, diğer tarafın mal varlığında ise artış olması gerekir....

      Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Aynı ilkenin bir sonucu olarak, sözleşmeden doğan bir hukuksal ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Dairemizce verilen kaldırma kararında taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi mi, satım sözleşmesi mi olduğunun araştırılması, sözleşme ilişkisi bulunmadığının tespit edilmesi halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerinin de değerlendirilmesi gereğinden bahsedilmiş olup, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilmemiştir. Dosya arasına sunulan 07/02/2018 tarihli ...banka ait dekont incelendiğinde, "02/01/2018 tarihli ve ... nolu ...'...

        Davalı vekili, davaya ve takibe konu senedin vadeden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, sebepsiz zenginleşme hükümlerince TTK'nın 644.maddesince cirantalara, kefile ve aval verene karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamayacağını, davalının bonoyu kefil olarak imzaladığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince davalıya başvurulamayacağını, ayrıca 14/08/2009 vadeli bononun üzerinden üç yıllık zamanaşımı süresi ve bir yıllık sebepsiz zenginleşme süresinin 14/08/2013 tarihinde dolduğunu, davacının 10/03/2014 tarihinde icra takibi başlattığını, icra takibinin de zamanaşımına uğradığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. ...'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemli dava sonucunda, davacı payının tamamının terkinine karar verilmesine rağmen 90/28731 payının bedelinin hesaplanmadığından bahisle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; Davacının; 986/28731 hisse ile malik olduğu ...... İlçesi, ...... .........

              Sebepsiz zenginleşme nedeniyle rayiç bedelin tazmini istemine gelince; Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

              Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir....

                Bu konu, Yüksek Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2001 gün, E 19-20, K 310 kararıyla gündeme gelmiş ve bono hamilinin B.K.nun 61 vd.maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde TTK'nun 690 maddesinde, 644 maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağının vurgulandığı belirtilerek, dava konusunu bonolarla ilgili olarak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerektiği belirtilerek aynı yöndeki doktrin ile uygulamadaki baskın görüş desteklenmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.12.1969 gün ve 1966/T-1131-860 sayılı ilamı da aynı yöndedir.) Hal böyle olunca, mahkemenin bonolarda üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacak davası açabileceğine ilişkin yerel mahkemenin direnme hükmü doğrudur....

                  Maddesine göre; sebepsiz zenginleşme alacağının öğrenme tarihinden itibaren iki yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlendiğinden davada iki yıllık sürenin geçmediği anlaşılmıştır. Sebepsiz zenginleşme; TBK’nın 77 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup; maddeye göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” Buna göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir....

                  UYAP Entegrasyonu