CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; söz konusu dava hukuki dayanaktan yoksun olup, kanunun ön görmüş olduğu sürelerde de ikame edilmediğini, istirdat davası açılacak durum ve koşullarda sebepsiz zenginleşme davası ikame edilmesinin de mümkün olmadığını Davacının müvekkilinden borç aldığını, almış olduğu borca karşılık ise dava konusu bonoyu verdiğini, davacının borcunu ödememesi üzerine müvekkilinin bonoyu icra takibine koyduğunu, dava tarafın bononun boş olduğuna dair iddialarını ve daha sonradan doldurulduğuna dair iddialarını ispatlaması gerektiğini, iş bu davanın konusunun istirdat talebi olduğu ve istirdat davası açmak için kanunun ön görmüş olduğu bir yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra davanın açıldığı gözetilerek davanın reddine, davanın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca görülmesi halinde, kanunun ön görmüş olduğu 2 yıllık süre geçtikten sonra iş bu dava ikame edildiğinden zaman aşımına uğramış taleplerin reddine, mahkemece bu taleplerinin yerinde bulunmaması...
İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....
İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....
Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre zamanaşımı süresi, TBK'nun 82. maddesinde için kanunda 2 ve 10 yıllık süreler olarak öngörülmüştür. Ancak bu sürenin işleyebilmesi için davacı tarafın verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrenmiş olması gerekir. Bu durumda zamanaşımı, davacının dava açmaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Hal böyle olunca mahkemece; sebepsiz zenginleşme hukuki nitelendirmesine göre inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken yanılgı değerlendirme ile davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesi sonucunda istirdat davasının açma süresinin 15/07/2019 tarihinde dolduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu, müvekkilinin adresi açısından İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, dosya borçlusu olmayan 3.kişinin alacaklıya karşı istirdat davası açamayacağını, 3.kişinin dosya borçlusuna karşı sebepsiz zenginleşme davası açması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Asıl dava davacısı (birleşen dava davalısı) T...Elektrik Dağıtım A.Ş'nin,birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz iktisaptan söz edebilmek için öncelikle davalının mal varlığında bir zenginleşmenin meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi azalmasının önlenmesi şeklinde olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağında üst sınırını oluşturur. (TBK'nun 77-82 (BK'nun 61-66)) Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Sonuç itibariyle 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı sebepsiz zenginleşme veya istirdat davasının icra takibinin borçlusuna karşı açılması gerekir. İstirdat davaları niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme davaları olduğu için sebepsiz zenginleşen aleyhine bu davalar açılabilecek ve yine İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu, alacaklıya karşı açabilecektir. Üçüncü kişi ise alacaklıya karşı istirdat davası değil, sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açabilecektir ancak bu davayı da icra dosyasında borçlu konumunda olan kişiye karşı yöneltebilecektir. Tüm bu bilgiler ışığında .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında davalının alacaklı, dava dışı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ...'ın borçlu, davacı ... Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ise 3....
Bir edimin ifası gelecekteki bir olayın gerçekleşme ihtimaline binaen yapılmışsa ve bu ifadan sonra şart gerçekleşmezse edimi ifa eden aleyhine sebepsiz zenginleşme meydana gelmiş olur. Bu durum özellikle koşula bağlı sözleşmelerde ortaya çıkmaktadır. Hukuki sebebin ortadan kalkmış olması halinde de sebepsiz zenginleşme söz konusu olmaktadır. Başka bir deyişle başlangıçta mevcut olmakla birlikte sonradan ortadan kalkan hukuki bir sebep de kazandırmayı sebepsiz zenginleşmeye dönüştürebilir. Kazandırmanın yapıldığı zaman geçerli olan bir sebep bulunmasına rağmen bu sebep ortadan kalkarsa ortada sebepsiz zenginleşme olduğundan iadesi istenebilir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmesinin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....
Taraflar arasında uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmayıp sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat talep edildiğinden ve temel ilişki sözleşme ilişkisi olup, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı tarafın ilk istinaf sebebi; Dava dilekçesi ve yargılama aşamalarında taleplerinin istirdat davası olduğu yönünde hiçbir şekilde beyanları veya yerel mahkemece iddia edilen şekilde bir nitelendirme yapılması yönünde bir talepleri olmadığı halde, talebin istirdat davası olduğuna ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı, taleplerinin sebepsiz zenginleşme olduğu halde istirdat olarak değerlendirilerek husumetten reddinin doğru olmadığına ilişkindir. İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. 6100 Sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talep sonucu ile bağlıdır, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, tarafların talep sonucu ile bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır. HMK 33.maddesi uyarınca hakim Türk Hukukunu re'sen uygular....