Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava türü olup, bu özel düzenleme yok sayılarak genel hüküm olan sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, İİK.nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davasının, sebepsiz zenginleşme davasının özel bir hali olduğu ve genel düzenlemeye göre öncelikle uygulanması gerektiği, buna göre davanın İİK.nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası olduğu değerlendirilerek, İİK'nun 72 maddesinde takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahsın ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğinin düzenlendiği, istirdat davasının ödeme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, hak düşürücü sürenin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, , davacı tarafından son ödemenin 08/08/2019 tarihinde yapıldığı, iş bu davanın ise 08/04/2021 tarihinde açıldığı, bir yılllık hak düşürücü sürenin dava...

    İddia, savunma, yukarıda alıntılanan emsal nitelikteki yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibi nedeniyle ödenen İİK 72. maddesi gereği çek bedelinin istirdadına ilişkin olduğu, her ne kadar davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmışsa da yukarıya alıntılanan 08.12.2016 tarihli 2016/3867 Esas, 2016/15577 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere işbu davanın İİK 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade davası olmadığı, dolayısıyla Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere İİK 72....

    MAHKEMESİ Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup mahkemece sebepsiz zenginleşme nitelendirmeside yapılmadığına göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Öncelikle davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu irdelenmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 33/1. maddesine göre; “Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular." Belirtilen yasa hükmü uyarınca bir davada olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime ait bir görevdir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayda davacı, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takip dosyası ile aleyhine yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığı halde itirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini talep etmektedir. Bu şekilde açılan dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdatı istemine ilişkin olup, İİK'nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğindedir. Bu nitelendirmeye göre istirdat davasının, İİK'nun 72/6, 72/7. maddeleri uyarınca ödemek zorunda kalınan paranın ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

        Mahkemece, istirdat (geri alma) isteminden doğan uyuşmazlıklarda davanın İİY’nin 72/7. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, menfi tespit davasının 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 13.08.2014 tarihinde açıldığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          nin ise icra veznesinin kapanmış olması nedeniyle müvekkili şirket yetkilisi tarafından alacaklı (davalı) şirket vekili Av...’ın banka hesabına yatırıldığını, böylece davalının müvekkili şirket üzerinde haciz baskısı uygulamak suretiyle hukuka aykırı olarak takip konusu alacağın tahsili yoluna gittiğini, davalı şirketin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkilinden haksız olarak tahsil ettiği parayı iade etmesi gerektiğini, istirdat taleplerinin İstanbul ......

            Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir (HGK. 6.2.2008 gün 2008/3–40 E.–102 K.). Uyuşmazlık; kendisine, mahkeme kararına dayanılarak davacı idare tarafından ödenen paranın, mahkeme kararının bozulup davanın reddedilmesi nedeniyle, geri istenip istenemeyeceği noktasındadır. Önemle vurgulanmalıdır ki, davalıya yapılan ödeme mahkeme kararına dayanmakla, ödeme anında davalının bir sebepsiz zenginleşmesinden, davacının da sebepsiz fakirleşmesinden söz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece verilen iptal ve parasal hakların tahsiline ilişkin karar, temyiz incelemesi sonucunda .... 12.Dairesince, davanın reddi gereğine işaretle bozulmuş, ilk derece mahkemesince de bozma kararına uyularak davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur....

              olduğunu sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle bir kimsenin malvarlığında bir çoğalmanın (bir zenginleşmenin) meydana gelmesi gerektiğini, diğer taraftan bir başka kimsenin malvarlığı azalmalı (fakirleşme) ve zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, bir kimsenin malvarlığında bir başkası zararına meydana gelen zenginleşmenin, arada illiyet bağı bulunsa dahi her zaman iade borcunu doğurmayacağını, sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun doğabilmesi için, malvarlığındaki zenginleşmenin “haklı bir sebep olmaksızın” gerçekleşmesi gerekitiğini, istinafa konu kararda, sebepsiz zenginleşmenin oluşup oluşmadığı yeterli şekilde incelenmeksizin, Yargıtay denetimine elverişli niteliği haiz olmayan çelişkili bilirkişi raporları esas alınarak hüküm tesis edildiğini belirterek gerek usul gerekse de esas yönünden yapılan esaslı hatalar nedeniyle kararın kaldırılarak talepleri gibi davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                yükümlü olduğunu sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle bir kimsenin malvarlığında bir çoğalmanın (bir zenginleşmenin) meydana gelmesi gerektiğini, diğer taraftan bir başka kimsenin malvarlığı azalmalı (fakirleşme) ve zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, bir kimsenin malvarlığında bir başkası zararına meydana gelen zenginleşmenin, arada illiyet bağı bulunsa dahi her zaman iade borcunu doğurmayacağını, sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun doğabilmesi için, malvarlığındaki zenginleşmenin “haklı bir sebep olmaksızın” gerçekleşmesi gerekitiğini, istinafa konu kararda, sebepsiz zenginleşmenin oluşup oluşmadığı yeterli şekilde incelenmeksizin, Yargıtay denetimine elverişli niteliği haiz olmayan çelişkili bilirkişi raporları esas alınarak hüküm tesis edildiğini belirterek gerek usul gerekse de esas yönünden yapılan esaslı hatalar nedeniyle kararın kaldırılarak talepleri gibi davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Uyuşmazlık, davacı yararına ödenen taviz bedelinin sebepsiz zenginleşme sebebiyle geri iadesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu