"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu’nun 03.03.2016 tarih, 2016/9339-9244 Esas, Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacı başta tapu iptali ve tescil istemiyle açtığı davayı, yargılama sırasında ıslah ederek tazminat davasına dönüştürmüş olup, bu haliyle dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğuna göre, verilen kararı inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait olduğu halde bu husus maddi hata sonucu göz ardı edilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmış olmakla dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı icra takibi başlatıldığını ve dosya borcunun ödendiğini, kaza tarihinde poliçe limiti 43.000 TL ve yapılan ödemeler toplamı 50.329,42 TL olduğundan poliçe limitinde 7.329,42 TL aşım meydana geldiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğundan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini, bu nedenle 7.342,07 TL'lik bedelin davalıdan istirdadı, mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan iadesine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve davayı inkar etmiştir. ... İcra Müdürlüğünün ... E....
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür. O halde mahkemece, davanın BK.nun 61-66 md.lerinde yer alan sebepsiz zenginleşme hükümleri esas alınmak suretiyle araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/452 Esas Sayılı Dosya: Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat ve TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar ile davalı idareler vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava ve birleştirilen davalar, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat ve TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemlerine ilişkindir....
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Somut olayda da; arsa üzerinde davacılar tarafından yapılmış olan yapılar nedeniyle (davalının), davacılar aleyhine sebepsiz zenginleştiği mahkemenin de kabulündedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/110 esas sayılı dosyası ile ödemenin ne suretle yapıldığı yönünde bir beyanın mevcut olmadığını belirterek açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Somut olayda mahkemece hukuki ilişkinin vasıflandırılmasında hataya düşülerek işbu davanın zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış bir dava olarak değerlendirilip ispat yükünün davalı-keşideciye ait olduğu ve davalı-keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/84 Esas 2012/235 karar sayılı ilamınına göre eldeki davanın davalıları ... ve ... tarafından davacı aleyhine 1723 nolu parsele ilişkin haksız işgal nedeniyle tazminat davası açıldığı davanın reddine karar verildiği ve yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından eldeki davalılar aleyhine tespit ve zilyetlik davası açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 1 ve 10 yıldır. 22.2.1991 gün ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İBK. da da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Malvarlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise BK.nun 66. maddesinde öngörülen zamanaşımının uygulanması düşünülemez....