"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008...
Davalı ... adına kayıtlı ve diğer davalı ... tarafından sigortalanan aracın kaza geçirmesi nedeniyle önce dava dışı ...'e, sonra da davacıya haricen satıldığı ve aracın davacının elinde bulunduğu sırada davalı ...'ün borcundan dolayı haczedilerek davacıdan alındığı anlaşılmaktadır. Davada, dava konusu araca davacı tarafından yapılan zorunlu ve faydalı masraf bedeli talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
nun 77-82.maddelerinde) göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. ....... Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez....
Somut olaya gelince, davacı vekili 31.07.2009- 19.06.2013 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil bedelinin alınmadığının tespit edildiğini belirterek 998.491,09 TL kamu zararının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince 19.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava tarihi 17.03.2021 olup bu tarih itibari ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği aşikardır. Ecrimisil ise haksız işgal tazminatı olup, bir maldan kullanma, yararlanma hakkı olmayan kişinin bu malı kullanması halinde malın sahibine ödemek zorunda kalacağı tazminat bedelidir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerinin burada uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca dava esastan reddolunduğuna göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
nun 1007. maddesine göre açılan tazminat (mahkemenin nitelindirmesine göre belediye yönünden de sebepsiz zenginleşme) davasıdır. 4. Hukuk Dairesi tarafından sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğu gerekçesiyle 17/01/2014 tarih ve 629-489 sayılı kararla 3. Hukuk Dairesinin görevli olduğuna, 3. Hukuk Dairesi tarafından da 2/B kapsamında bulunması nedeniyle 26/05/2014 tarih ve 1268 - 8093 sayılı kararla Dairemizin görevli olduğuna karar verilmiştir. SONUÇ: Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27/01/2011 tarih ve 2011/2 sayılı kararı gereğince gerekli inceleme yapılıp görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 21/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi....
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Yine aynı Kanun'un 82 inci maddesinin birinci fıkrasına göre; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. İki yıllık zamanaşımı süresi, hak sahibinin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan işlemi ve sebepsiz zenginleşeni tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklanmasına ve mahkemece davanın sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası şeklinde nitelendirilmiş bulunmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(TBK. m.77) Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinde haklı bir sebep olmaksızın başka bir şahıs aleyhine zenginleşen kimsenin malvarlığında meydana gelen artışın aynen veya nakden iadesi söz konusudur. Her borç ilişkisinde olduğu gibi sebepsiz zenginleşmede de bir borçlu ve bir alacaklı vardır. Sebepsiz zenginleşme ilişkisinin borçlusu, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan (zenginleşen) kişidir.Dosyanın incelenmesinden; bedeli ve yetiştirilmesi için sarfedilen emeğin karşılığı dava konusu edilen zeytin ağaçlarının üzerinde bulunduğu alanın da sınırları içinde yer aldığı 105 ada 96 parsel sayılı taşınmazın, tapuda dahili davalılar murisi adına kayıtlı iken dahili davalılar murisi tarafından 24.09.2013 tarihinde dava dışı 3. şahsa satılarak tapuda devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun belirlenebilmesi için, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan kişinin tespiti gereklidir....
Asıl dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak birleştirilen dosya ile açılan dava ise Hazine aleyhine TMK 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, murislerinin pay sahibi olduğu 526 sayılı parselin davalılar murisine satılmasından sonra, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme ve yüzölçüm artışı nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla, sebepsiz zenginleşme bedelinin davalılardan; bu değerle rayiç değer arasındaki farkın da Hazineden tahsili talebiyle dava açmıştır. Öncelikle sebepsiz zenginleşme konusundaki davaların temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları da gözönünde bulundurulduğunda (örnek:2009/240-3873, 2009/6304-8937) 2007 yılında Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu taşınmazın yüzölçümünün 8000 m2’den 14.932 m²’ye çıkmış olmasına göre, davalı tarafın aradaki fark kadar 526 parsel sayılı taşınmaz malikleri aleyhine sebepsiz zenginleştiği ortadadır....