"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Davanın; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası olduğu anlaşılmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....
Zira; bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamak doğrudan hakime ait bir görevidir. ( HMK 33. madde) Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelmez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. (HGK 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E.; 2007/350 K.; 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E.; 2010/88 K.)...
Davacı, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak iş bu davayı açmıştır. Bono ciro edilmedikçe bono lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabileceğinin kabulü gerekir. Yargıtay 11. HD.'nin kararları da bu yöndedir(Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/12/2020 tarih ve 2019/459 Esas- 2020/6034 Karar sayılı kararı)....
Bakanlığının alacak talebinin reddedildiğini, davalı tarafından kapatılan kuruma verilen ve daha sonra ... ve ... Bakanlığına devrolunmuş olan senede ilişkin alacağın yok sayıldığını, TTK 732. maddesi gereğince ispat yükünün, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olmasına ve taraflarınca sunulan beyanlara rağmen bu hususun dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, ... KHK işlemleri İl Bürosundan temin edilen belgelerin dosyaya sunulduğunu belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo vasfını kaybetmiş bonodan kaynaklı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir....
Bakanlığının alacak talebinin reddedildiğini, davalı tarafından kapatılan kuruma verilen ve daha sonra ... ve ... Bakanlığına devrolunmuş olan senede ilişkin alacağın yok sayıldığını, TTK 732. maddesi gereğince ispat yükünün, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olmasına ve taraflarınca sunulan beyanlara rağmen bu hususun dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, ... KHK işlemleri İl Bürosundan temin edilen belgelerin dosyaya sunulduğunu belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo vasfını kaybetmiş bonodan kaynaklı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça dava sebeplerinin haklı feshe dayanan tazminat davası olmadığı, Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle, sözleşmenin 17 yıl süreceği inancıyla bayilik hizmet bedeli ödedikleri ancak Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle işlemeyecek süreye isabet eden kısmın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süreli olduğu, Rekabet Kurulu kararı nedeniyle, sözleşme tarihinin 18.09.2005 tarihinden sonra olması nedeniyle, 12.12.2006 olan sözleşme tarihine 5 yıl ilave edildiğinde bitmesi gereken tarihin 12.12.2011 olmasına rağmen davacı tarafça bu süre beklenilmeden sözleşmenin 18/06/2011 tarihinde feshedildiği, bu nedenle davacı tarafın Rekabet Kurulu kararına dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün bulunmadığı, gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/815 ESAS - 2019/460 KARAR DAVA KONUSU : Sebepsiz Zenginleşme İddiasına Dayalı Alacak KARAR : Mersin 3....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın haksız kesintinin geri alınmasına ilişkin sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası olduğu, 5510 sayılı kanun kapsamındaki düzenlemenin amacının işverenleri teşvik, kayıt dışılıkla mücadele etmek vs. sebepler olduğu, bu sebeple % 5 oranındaki miktarın idare tarafından yüklenicisinden kesilmesi haksız olduğu ancak davacı tarafça kesintinin 07.10.2009 tarihinde ödendiği sebepsiz zenginleşmeye dayalı işbu davanın ise 19.12.2012 tarihinde açıldığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası 818 sayılı BK' ya göre 1-10 yıllık, 6098 sayılı TBK' ya göre 2-10 yıllık zamanaşımına tabi olduğuna ilişkin düzenleme ve davalının süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 26.05.2008 tarihli hizmet sözleşmesinin varlığı çekişmesizdir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. ./.. -2- Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK'nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....