Hukuk Dairesinin 08.09.2015 tarihli ve 2014/8779 E., 2015/5685 K. sayılı kararı ile; “…6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez....
Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir....
Maddeye dayanarak sebepsiz zenginleşme davası açma zorunluluğu doğduğunu, TTK m.644’te kambiyo senetlerine özgü olarak öngörülen sebepsiz zenginleşme BK m.61 vd.’daki sebepsiz zenginleşmeden farklı olduğunu, çek bedelini ödemekle yükümlü olan keşidecinin kanuni formaliteleri yerine getirmeyen hamilin ödemeyi talep edememesi nedeniyle sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, sebepsiz zenginleşme karine olarak varsayıldığından ispat yükü keşidecinin yani davalının üzerinde olduğunu, davalının temel ilişki bazında sebepsiz zenginleşmediğini ispatlamakla yükümlü olduğunu, açıklanan gerekçelerle borcunu ödemekten kaçınan çek keşidecisi aleyhine söz konusu 18.590,00 TL'nin çekin tanzim tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte müvekkili bankaya ödenmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı taraf herhangi bir savunmada bulunmamıştır....
Davacılar, ödemelerinin dayanağını teşkil eden mahkeme kararının bozmaya konu olup, sonradan verilen karar ile davanın reddedilmesi nedeniyle, bu ödemenin sebepsiz olduğunun anlaşıldığı iddiasıyla ödeme yaptıkları tarih ile bu ödemenin başka takip dosyasındaki borçlarından mahsup edildiği tarih arasındaki dönem faizini istemekte; davalı ise, ödemenin dayanağının mahkeme kararı olması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceğinden talebin reddini savunmaktadır. HGK’nın 06.02.2008 günlü ve 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; sebepsiz zenginleşmede davacının geri alma hakkının, buna karşın davalının geri verme borcunun doğması, bunların malvarlıklarının birbirinin zararına ve yararına olmak üzere karşılıklı yoksullaşma ve zenginleşmelerine bağlıdır. Bunun doğal sonucu olarak da, kural olarak, bu geri alma hak ve borcunun doğum anı, sebepsiz yoksullaşma ve zenginleşme olgularının gerçekleştikleri andır....
Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkı, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır....
Talimat sayılı dosyasına icra dosyasında taraf olmamasına rağmen haciz tehdidi altında yapmış olduğu ödemenin avans faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalıdan (icra dosyasındaki alacaklıdan ) tahsiline karar verilmesine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi, kişinin iradesi dışında mal varlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Zenginleşen kişinin kusuru gerekmez. Zenginleşenin kusuru olmasa dahi iade yükümlülüğü vardır.Sebepsiz zenginleşme davasının koşulları; bir tarafın mal varlığında azalma,diğer tarafın mal varlığında artma,illiyet bağı,hukuka,ahlaka aykırı bir amacın bulunmaması, haklı bir sebebin bulunmamasıdır. Sebepsiz zenginleşen kişi mal varlığında sebepsiz yere meydana gelen artışı iade ile yükümlüdür....
Uyuşmazlığın, taşaron işçi ...’a ödenen fazla çalışma ücreti alacağının davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda rücuan yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın 3....
Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 13. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın HUKUK İNCELEME İŞBÖLÜMÜ KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın dayanağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen bonoya ilişkin olup ticari niteliğinin bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise; davanın bonodan kaynaklı olmayıp, bono bedelinin ödenmesi sonrasında, ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeni ile geri istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının, alacaklısı ... olan 27.05.2011 tanzim, 20.06.2011 vade tarihli 38.100,00.-TL bedelli senedin borçlusu olmadığı halde davacının ödediği bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....