Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....

    Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen inceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davacı taraf dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine müvekkilinin adresine gelerek haciz ve muhafaza işlemleri yapıldığını, bu nedenle ticari itibarlarının zedelenmemesi için ihtirazi kayıtla ödeme yapmak durumunda kaldıklarını iddia etmiş, ayrıca verilen ıslah dilekçesi ile davanın sebepsiz zenginleşme olarak ıslah edildiği ileri sürülmüştür. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf icra dosyasında borçlu konumunda değildir. Bu itibarla davacının İİK'nın 72. Maddesi uyarınca istirdat davası açması hususunda aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi bu konuda hukuki yararı da bulunmamaktadır. Öte yandan davanın davacının ıslahı doğrultusunda sebepsiz zenginleşme davası olarak kabul edilmesi halinde dahi icra dosyasına yapılan ödemelerin icra borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla bu şekilde yapılan bir ödemeden dolayı sebepsiz zenginleşen dava dışı takip borçlusudur....

      Davacı taraf dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine müvekkilinin adresine gelerek haciz ve muhafaza işlemleri yapıldığını, bu nedenle ticari itibarlarının zedelenmemesi için ihtirazi kayıtla ödeme yapmak durumunda kaldıklarını iddia etmiş, ayrıca verilen ıslah dilekçesi ile davanın sebepsiz zenginleşme olarak ıslah edildiği ileri sürülmüştür. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf icra dosyasında borçlu konumunda değildir. Bu itibarla davacının İİK'nın 72. Maddesi uyarınca istirdat davası açması hususunda aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi bu konuda hukuki yararı da bulunmamaktadır. Öte yandan davanın davacının ıslahı doğrultusunda sebepsiz zenginleşme davası olarak kabul edilmesi halinde dahi icra dosyasına yapılan ödemelerin icra borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla bu şekilde yapılan bir ödemeden dolayı sebepsiz zenginleşen dava dışı takip borçlusudur....

        Bankası'na bu durumun bildirilmesine rağmen iade işleminin gerçekleşmeyeceğini bildirdiklerini, bu nedenle müvekkilinin son ciranta ...Bank A.Ş'den protesto yediğini, sehven yatırılan bu bedelin sebepsiz zenginleşme olduğunu belirterek, Türkiye ... Bankası ... Şubesi'ne yatan 10.620,00.-TL miktarındaki para üzerine üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla tedbir konulmasına, davalı tarafın hesabına yatan paranın hesaptan alınarak müvekkiline ödenmesine ve bu olay neticesinde sebepsiz zenginleştiği 10.620,00.-TL'nin sebepsiz zenginleştiği ... tarihinden itibaren işleyecek temerrüt ve yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; dava konusu bono bedelinin cirantaya ödenmesine rağmen sehven bir kez de lehdara ödenmesi nedeniyle, davalıya sehven yapılan bu ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatına karar verilmesi istemine ilişkindir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/185 esasından 10.08.2010 tarihinde 1.000,00 TL için dava açtığı, bu miktar için 20/03/2012 tarihinde kabul kararı verildiği, davacının mahkememize açtığı dava tarihi ise 21/05/2012 olduğu, dava sebepsiz zenginleşme kurallarına dayalı açıldığına göre, ödemenin yapıldığı tarihte sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği, en son ödeme 06/05/2010 tarihinde yapıldığına göre bu tarihte zenginleşmenin gerçekleştiği, dolayısıyla zamanaşımının da bu tarihte işlemeye başladığı, davacının .......

            Esas sayılı dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, dolayısıyla davanın dayanağının İİK'nın 72/7 maddesine dayanan istirdat talebi olarak nitelendirilmesi halinde davacının takip dosyası borçlusu olmaması sebebiyle aktif husumetinin bulunmadığı, davanın dayanağının sebepsiz zenginleşme kurumu olduğunun kabulü halinde ise, 11.185,90 TL bedelin davacı tarafından ödendiğinin ispat edilemediği, 27.265,00 TL ödeme yönünden ise davacının, davalıya ödeme yaparak dava dışı borçlular ... şirketi ile ...'i mevcut bir borçtan kurtardığı, davalının söz konusu ödeme ile var olan bir alacağına kavuştuğu, sebepsiz zenginleşme iddiasının ancak malvarlığında söz konusu ödeme nedeniyle azalma gerçekleşmeyen borçlulara karşı ileri sürülebileceği ve davalının pasif husumetinin olmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....

              İcra Dairesi'nin 2015/27914 Esas sayılı dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, dolayısıyla davanın dayanağının İİK'nın 72/7 maddesine dayanan istirdat talebi olarak nitelendirilmesi halinde davacının takip dosyası borçlusu olmaması sebebiyle aktif husumetinin bulunmadığı, davanın dayanağının sebepsiz zenginleşme kurumu olduğunun kabulü halinde ise, 11.185,90 TL bedelin davacı tarafından ödendiğinin ispat edilemediği, 27.265,00 TL ödeme yönünden ise davacının, davalıya ödeme yaparak dava dışı borçlular NSS şirketi ile Kenan İkiyet'i mevcut bir borçtan kurtardığı, davalının söz konusu ödeme ile var olan bir alacağına kavuştuğu, sebepsiz zenginleşme iddiasının ancak malvarlığında söz konusu ödeme nedeniyle azalma gerçekleşmeyen borçlulara karşı ileri sürülebileceği ve davalının pasif husumetinin olmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....

              Alacakla birlikte dava hakkını takip borçla dava dışı şirketten temlik alan davacının istemi; İİK' nın 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemidir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; temlik sözleşmesiyle davacının dava hakkını kazanmış olduğu gözetilerek, sebepsiz zenginleşme hukuki nitelendirmesine göre inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, yanılgı değerlendirme ile davanın istirdat davası olarak nitelendirilmesi ve dava açma süresinin dolduğu gerekçesiyle yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşme nedeni ile İstirdat davasına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 3.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu