Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, davaya konu çekin keşide tarihinde oynama yapıldığını, keşide tarihinin 20/06/2016 olarak değiştirilerek tahrifat yapıldığını, paraftaki imzanın davacıya ait olmadığını , bu haliyle çekin kıymetle evrak niteliğinde olmadığını, çekin bankaya kimin tarafından verildiğinin bilinmediğini, davacının çek bedelini davalı bankanın takas odasına ödemek zorunda kaldığını, kambiyo evrakı vasfında olmayan çek nedeniyle haksız olarak ödemiş olduğu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: sigorta mevzuatı ve ticaret kanunu gereği sigortacıya eksiksiz ve tam bir başvuru sağlanmadığından başvurunun gerçekleşmiş sayılamayacağını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı yanın taleplerinin kötü niyetli olduğunu ve işbu davanın reddi gerektiğini, tahkim komisyonu kararı uyarınca lehlerine 10 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, bununla birlikte açılan takiple 10 TL tutarındaki icra vekalet ücretinin söz konusu olduğunu, bakiye 100 TL icra masrafları ve harçları karşılığı olup işbu değerin müvekkili şirketin uhdesinde bulunamayacağını hatta sebepsiz zenginleşme kapsamında değerlendirilmesinin sebepsiz zenginleşme mantığına aykırı olduğunun izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin aktifine geçen miktar 10 TL vekalet ve 10 TL icra vekalet olmak üzere toplamda 20 TL olduğunu, kalan 100 TL icra masrafları ve icra harçlarının müvekkilinin uhdesinde bulunmadığını ve bu nedenle de herhangi bir sebepsiz zenginleşme olamayacağını hususunun sayın...

      ın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Ancak, mahkemece; itirazın iptaline ilişkin hüküm kurulurken davalı ... yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Davada, davacının davalılara sattığı elma fidanı bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.Elma fidanlarının davalı ...'ın bahçesine dikilmesi nedeniyle fidanların bedeli kadar zenginleştiği tartışmasızdır....

        Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen ve müracaat süresi yönünden zamanaşımına uğrayan çekler sebebiyle yapılan ilamsız takibe vaki itiraz sebebiyle İİK'nun 67/1 maddesi hükmü gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, keşide tarihinden itibaren 6 aylık sürenin geçtiği ve bankaya ibraz edilmeyen çekler nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı takip yapıldığına dair açıklama bulunmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dava konusu hamiline yazılı çeklerde davacının hamil, davalının ise çek keşidecisi olduğu belirlenmiştir. Davacı dava dilekçesinin 3.bendinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını açıkça belirtmiştir....

          Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu tapusuz taşınmazın haricen satımına ilişkin olarak 20.09.2003 tarihli senet düzenlenmiştir. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K. 125. maddesi (6098 sayılı BK.'nun 146. maddesi) gereğince 10 yıldır....

            Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....

              Bu nedenle, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler." şeklinde davanın harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağı açık şekilde belirtilmiş olup uzun yıllardır yapılan işbölümü uyarınca uygulama bu yöndedir. Konusunda uzman daire olan Yargıtay 3.HDnin süregelen kararları doğrultusunda resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı davalar TBK 77 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca çözümlenecektir. Paralel düzenleme olan HSK Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarihli ve 208 sayılı BAM'nin iş bölümlerine ilişkin kararının Antalya BAM 7. Hukuk Dairesinin görev alanının düzenlendiği kısmın "8" numaralı bendine göre Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalara ilişkin istinaf incelemesinin Antalya BAM 7.Hukuk dairesince yapılacağında hiç bir tereddüt yoktur....

              in birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince; Birleştirilen dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunundaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni; kişinin, iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez....

                Mahkemece; iddia edilen sebepsiz zenginleşme sebeplerinin idare hukuku kurallarının uygulamasından doğduğu, dava konusunun idari bir uyuşmazlık olduğu, davada görevli mahkemelerin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, idari yargıda; gerçek kişiler aleyhine dava açılamaz. İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde; idarenin, idari eylem ve işlemlerine karşı (işlem ve eylemi yapan idare aleyhine) iptal ya da tam yargı davası açılabileceği kabul edilmiştir. Davada, davalı gerçek kişi aleyhine davacı idare tarafından yapılan fazla ödemenin istirdatı ile ilgili olarak adli yargıda talepde bulunulması nedeniyle uyuşmazlığın; sebepsiz zenginleşme hükümlerine (BK.61 ve devamı maddelerine) göre değerlendirilip tartışılarak çözümlenmesi gerekmektedir....

                  Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki hattın 10.08.2005 tarihinde deplase edilerek taşınmaz üzerinden kaldırıldığını, davacı tarafın bahse konu taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tespit edilen tüm masraf ve bedellerini ödeyeceğini bildirip, gerekli terkin işlemlerinin yapılmasını talep ettiğinden, talep edilen bedeli itirazi kayıtsız müvekkilinin hesabına yatırdığını, davacı tarafın bedelsiz terkin yapılması iddiasında olduğunu, bu durumun müvekkilinin sebepsiz zenginleşme halini kastettiğinden, sebepsiz zenginleşme davasının ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiğini, bir yıllık süre geçirildikten sonra açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ödemeyi yaparken itirazi kayıt hakkı varken kullanmadığını, bedelsiz terkin şeklinde yapılması gerektiği şeklindeki talebin yasal dayanağı bulunmadığını, irtifak hakkı tesis edilirken mülk sahibine bunun bedelinin peşin olarak verilmekte olup, irtifak...

                    UYAP Entegrasyonu