Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi "...Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, davacının istirdat davası açma imkanı varken 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istirdat davası açmadığı anlaşıldığından,..." gerekçesi ile davanın usulden reddine karar vermiştir....

    Davalı taraf her ne kadar sebepsiz zenginleşme davasının tali nitelikte bir dava olduğunu ve İİK hükümlerine göre istirdat istemli davanın asli nitelikte olduğunu ileri sürmüş ise de, sebepsiz zenginleşme davası genel hükümlere göre TBK'nunda düzenlenmiş olup, 6098 sayılı TBK’nın 77 ile 82. maddeleri arasında borcun kaynağının bir türü olan sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisi olduğu, istirdat davasının ise İİK'unda düzenleşmiş olup, tali ve asli değerlendirmesinin iki farklı kanun yönünden yapılamayacağı, tali olarak yapılan nitelendirmenin borcun kaynağına ilişkin olduğu, borcun kaynaklarının TBK da haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve sözleşme olarak düzenleme alanı bulduğu, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin haksız fiil ve sözleşmeden doğan borçlara göre tali nitelikte olduğu değerlendirmesinin yapılacağı, istirdat ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin farklı usuli hükümlerden kaynaklandığı bu iki dava çeşidi için tali ve asli değerlendirmesinin yapılamayacağı, davacının TBK...

    Davalı taraf her ne kadar sebepsiz zenginleşme davasının tali nitelikte bir dava olduğunu ve İİK hükümlerine göre istirdat istemli davanın asli nitelikte olduğunu ileri sürmüş ise de, sebepsiz zenginleşme davası genel hükümlere göre TBK'nunda düzenlenmiş olup, 6098 sayılı TBK’nın 77 ile 82. maddeleri arasında borcun kaynağının bir türü olan sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisi olduğu, istirdat davasının ise İİK'unda düzenleşmiş olup, tali ve asli değerlendirmesinin iki farklı kanun yönünden yapılamayacağı, tali olarak yapılan nitelendirmenin borcun kaynağına ilişkin olduğu, borcun kaynaklarının TBK da haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve sözleşme olarak düzenleme alanı bulduğu, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin haksız fiil ve sözleşmeden doğan borçlara göre tali nitelikte olduğu değerlendirmesinin yapılacağı, istirdat ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin farklı usuli hükümlerden kaynaklandığı bu iki dava çeşidi için tali ve asli değerlendirmesinin yapılamayacağı, davacının TBK...

      İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın 13.11.2017 tarihinde açıldığı, davacının hakkındaki icra takibi nedeniyle icra dosyasına 23.03.2016 tarihinde ödeme yaptığı, yapılan ödemeyle borcun kalmadığı, her ne kadar davacı tarafça davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği, davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Davacı kiracı, işbu dava ile icra takibi nedeniyle ödenmek zorunda kalınan ve davalı tarafından fazla tahsil edilen takip öncesi ve sonrası faiz ile vekalet ücretinin istirdatı, bunun mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebinde bulunmuş, Mahkemece sözleşme ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri değerlendirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda borç ilişkisinin kaynakları, diğer bir anlatımla borç ilişkisini kuran sebepler sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olmak üzere üç başlık altında düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, şirketler arasındaki sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme, haksız olarak başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş olan denge yeniden tesis edilmiş olur. Sebepsiz zenginleşme TBK 77-82. maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK.m.77/I’de “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olacağı” ifade edilmiştir. Zenginleşen kimsenin malvarlığının, herhangi bir mal edinmeden de artış göstermesi ve malvarlığının azalması gerekirken haklı bir sebebe dayanmadan azalmayıp mevcut durumunu muhafaza ettirmesi de madde hükmünde ifade edildiği üzere sebepsiz zenginleşme sayılmaktadır. (Fikret Eren; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 19. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2015, s.839 vd.)...

                Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2012/309-2014/408 Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat,senet iptali ile senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  zenginleşme söz konusu olamayacağından ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat davasının şartlarının oluşmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu