Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacılar tarafı dava dilekçelerinde 266 ada 9 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına tespit edildiğini ancak davalının taşınmazın adına tespit ve tescil işlemi sonunda taşınmazı ifraz ederek iyiniyetli üçüncü kişilere sattığını, bu hale göre 266 ada 9 parselin satışı nedeniyle davalı tarafından müvekkiller aleyhine gerçekleşen sebepsiz zenginleşmenin karşılığı olarak bir miktar tazminatın hüküm altına alınması istemi ile dava açmışlardı. Yine davacıların dava dilekçelerinde tapu kaydının iptali veya adlarına tescil istemi bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere davacılar sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat istemi ile dava açmışlar olup davacıların iddia ettiği sebepsiz zenginleşme tarihi kadastro tespiti tarihinden sonra olduğu gibi dayandıkları maddi vakada kadastro tespiti sonrası hatalı oluştuğunu iddia ettikleri tapu kaydının ifrazı ile üçüncü kişilere satış işlemidir....

    Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davaya konu taşınmaza, kendisi tarafından yapıldığı iddia edilen yapı ve dikilen ağaçlara yönelik kamulaştırma sonucu oluşan değer farkının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer paydaşlardan tahsili istendiği, bu kapsamda Türk Borçlar Kanununda yer alan sebepsiz zenginleşme kurallarının uygulanması gerektiği, mahkemece ise kamulaştırma yapan idareye yöneltilecek Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde yer alan muhtesatlarla ilgili sürenin dikkate alındığı anlaşılmaktadır....

      Davacı vekili belirli hale getirme dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13.749,91- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin mahkeme kararı ile taşınmaza malik olduğunu, davacının taşınmaza imalat yapmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; ''Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

      Mahkemece; Belediye'ye ait hisseyi almak için parasının yetmediğini ve satışına muvafakat ettiğini bildirdiği andan 22.02.2010 tarihinden itibaren geri isteme hakkının olacağını, davanın bu tarihten itibaren 2 yıl içerisinde açılmadığını, bu sebeple alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen kısmi bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

        Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

          Davalı vekili, çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği için kambiyo niteliğini kaybettiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığını, çekin dava dışı ...’e verilen hatır çeki olduğunu, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmaması durumunda davacının TTK'nun 644. maddesine dayanak sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde bulunabileceği, davacının da talebini TTK 644. maddesine dayandırdığı, ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini savunan davalı tarafta olduğu, davalının buna göre usulünce yazılı belge ile borçlu olmadığını ispatlaması gerektiği, davalının davacıya yemin teklif etmesi üzerine davacı tarafından yemin eda edildiği ve alacaklı olduğu konusunda kesin bir kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, İskenderun 2....

            SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme zaman aşımı sürelerinin de dolduğunu, yine zaman aşımı yönünden de davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Mükerrer ödeme iddiası ile 8.630,02 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline ilişkin davacı talebi olduğu, davalının hak düşürücü süre/zaman aşımı ve eksik husumet ile esasa ilişkin itirazlarda bulunarak davanın reddini talep ettiği görüldü. Deliller: Dosya içeriği, ... İcra Müdürlüğünün 2019/... Esas ve .... İcra Müdürlüğünün 2019/......

              Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir....

                Mahkeme de davayı, temel ilişkiye dayalı alacak davası olarak nitelendirmiştir. Gerekçeli kararda sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davanın kabulüne karar verildiğinin açıklanması, mahkemenin salt TKK 732 maddesi hükmüne göre hüküm tesis ettiği anlamına gelmemektedir. Tüm dosya içeriğine göre, kararda sözü edilen "sebepsiz zenginleşme" davacının verdiği borcu davalıdan tahsil edememesi nedeniyle genel hükümlere göre davalının verilen borç kadar sebepsiz zenginleştiğine ilişkindir. Yerel mahkeme gerekçesinin bu şekilde yorumlanması davacının iradesine uygun olduğu kadar yargılama safahatına da uygundur. Kaldı ki davacı hiçbir dilekçe ve beyanında TTK 732 maddesine dayanmadığı gibi, mahkeme de hüküm tesisinde TTK 732 maddesini esas almamıştır. Sonuç itibariyle; Eldeki dava yerel mahkemenin de kabulünde olduğu üzere temel ilişkiye dayalı alacak davası olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirketin hissedarı olup olmadığı, % kaç oranında hisse sahibi olduğu, gizli ortak olup olmadığı, davacının iddiası üzerine inançlı işlemden kaynaklı davalı tarafın davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, davacının sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Davalının cevap dilekçesi ile derdestlik itirazında bulunması üzerine mahkememizce Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. .... K. sayılı dosyası celbedilerek incelenmesinde, davacının ve davalıların aynı olduğu ,dava konusunun inançlı işlemden kaynaklı sebepsiz zenginleşme sebebi ile alacak istemli olup iş bu dava konusu ile aynı olduğu ,arabuluculuk dava şartı noksanlığı sebebi ile davanı usulden reddedildiği, ve dava tarihi uyarınca kesinleşmediği halen derdest olduğu anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu