Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üzerinde haciz bulunan dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan kaynaklanan bedelinin ödenmesi hususunun tamamen davacı tarafın kusurundan kaynaklandığını, davacı tarafın öncelikle varsa zararını kusurlu çalışanlardan haksız fiil hükümlerine göre tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu hususun atlanarak şartların oluşmadığı halde müvekkiline karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, toplam 1.204.138,66TL'nin 07/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmiştir....

Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

    Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, taşınmaz üzerinde yaptıkları muhtesat ve faydalı giderler (bina) nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değeri davalılardan (paylarına isabet eden miktarı) sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak açılan alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı kararı ile arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının 3. Hukuk Dairesinin görevinde olduğu kararlaştırılmıştır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Somut olayda, davacının davalı belediyeye 30208 TL ödeme yaptığı sabit olup, ödeme hususu mahkemenin de kabulünde bulunduğuna göre, mahkemece yapılacak iş, davalı belediyenin ödeme tarihindeki hesap kayıtlarını dosyaya celbederek; davacının davalı belediyeye 30208 TL'yi niçin ödediğini araştırmak ve sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince oluşacak sonuca göre hüküm kurmak olmalıyken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu durum bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: esas davanın açılmamış sayılmasına birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalı (birleşen dosya davacısı) vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemlerine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında alacak istemine ilişkin davada Bodrum İş ve Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu, davaya bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bodrum İş mahkemesince ise; dava konusu alacağın işçilik hakları kapsamında kalmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, davalının 2011-2012 yılı yaz sezonunda müvekkilinin yanında sezonluk olarak çalıştığını, müvekkilinin 14/03/2013 tarihinde SGK ....Müdürlüğüne yatırılmak üzere müvekkilinin, davalının banka hesabına sigorta bedeli açıklaması ile 6.670,00....

              Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı (geçerli) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz sözleşme gereğince, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....

                Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05/12/1984 tarih ve 1982/13-387 esas, 1984/997 karar sayılı kararı ile, herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan, salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....

                  Dava, davacının yetkilisi olduğu şirketi banka hesabı yerine sehven davalı şirkete ait banka hesabına ödeme yapıldığı iddiasıyla, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebine ilişkindir. TBK'nın 77- 82. maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir....

                  UYAP Entegrasyonu