Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, hasar bedelinden haksız ve sebepsiz olarak mahsus edilen paranın sebepsiz zenginleşme nedeni ile iadesi istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda hamil ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak tahsil davası ya da TTK'nın 730/14. bendi yollamasıyla çeklerde de uygulama alanı bulan, aynı Yasa'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açmalıdır. Somut uyuşmazlıkta da davacı hamil, temel borç ilişkisine dayanmamış ve sebepsiz zenginleşme davası açmıştır. Konuyu özel olarak düzenleyen sözü edilen maddede, bu türden bir alacak davasında hangi tarihten itibaren temerrüt faizi talep edilebileceği hakkında açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, davanın sebepsiz zenginleşme ilkelerine dayalı olduğu kuşkusuz bulunmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde bu hukuki dayanağın ilkelerinden yararlanılması gerekir. Nitekim doktrinde de bu davada faizin genel hükümlere göre istenebileceği vurgulanmıştır....

      Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkın, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hamile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv....

      Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu taşınmazda, davacının iyileştirme yapıp yapmadığı, yapmış ise bundan dolayı davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, zenginleşmenin varlığının kabulü halinde zenginleşme anının ve miktarının ne olduğunun tespiti noktasındadır. Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise, bu masraf diğer paydaşlardan , paydaşlığın satış yolu ile giderilip satış bedelinin kendisine verilmesinden sonra, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Öncelikle iade borcunun kapsamını belirlemede fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez....

      Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, davalıdan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değerin davalının payına isabet eden miktarını sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir.Somut olayda, davaya konu taşınmaz, üzerindeki şeftali ağaçları ile birlikte davalı ...'a satılmış, satış parası da dağıtılmıştır. Artık davacı taşınmaza yaptığı masrafları diğer paydaş olan davalı ... 'dan sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda isteyebilir.Mahkemece hükme dayanak alınan ve jeoloji mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda kuyu yapım işi, sondaj borusu, çakılama ve kompresör işlemi, dalgıç pompa ve elektrik ile iligili ekipmanlara keşif tarihi olan 09/05/2012 tarihi itibari ile 15.415.TL değer biçilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Her ne kadar yerel mahkemenin gerekçeli kararında, dava; “Tapu İptali ve Tescil veya Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili “ olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesi içeriği ve ön inceleme duruşma tutanağında anlaşmazlık noktası “Tarafların anlaşamadıkları hususların Alacak davası olduğu..” şeklinde belirtilmiş olup, dava Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sebepsiz zenginleşme nedeniyle yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir....

          Bankası'nın yapmış olduğu tazmin ödemesi olduğundan müvekkilin haberdar olmasının hayatın olağan akışına ters düştüğünü, davalı .... ile müvekkil arasındaki alacağın bonoya dayalı olduğunu, öncelikle davanın esasına girilmeden husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkilin diğer davalıdan alacağına mensuben aldığı para ile davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanması için illiyet bağının mevcut olmadığını, davacı ile müvekkil arasında herhangi bir resmi gayri resmi hukuki bir ilişki mevcut olmadığını, açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: 1-Tarafların usulünce ileri sürmüş oldukları iddia ve savunmaları, 2-Kat ihtarnamesi, 3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava Nevi İtibari İle Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklı Alacak İstemine İlişkindir....

            nedeni ile davanın usulden reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür....

            Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. ..... İdare Mahkemesinin 29.12.2009 tarihli ve 2009/568 esas, 2009/1096 sayılı kararı ile idare işlemi ödeme tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre geçtikten sonra istenemeyeceği gerekçesiyle iptal edilmiş olup, yukarıda yazılı olduğu üzere şart tasarrufa dayanmayan dava konusu ödeme için sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

              Böylece dava tarihi itibarıyla, davacının henüz kendisinin yaptığını iddia ettiği muhtesatı ve iyileştirmeyi davalı tarafa teslim etmediği, yani fakirleşmediği, davaya konu taşınmaz satılarak bedeli taraflar arasında paylaşılmadığı için davalı tarafın mal varlığında bir artış gerçekleşmiş olmayacağından, davacının henüz sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yaptıklarının bedelini isteme hakkının doğmadığı açıktır. (22.02.1991 gün 1990/1- 1991/1 sayılı YİBK) Bu nedenle davacı tarafça yapıldığı iddia edilen faydalı işlerin varlığı ve davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açıp açmadığı ve buna göre istenilmesi ancak satışın gerçekleşip bedelin paylaşılmasından sonra mümkündür. Eldeki dava tarihi itibarıyla henüz satış gerçekleşmediğine göre davalıdan sebepsiz zenginleşme nedeni ile talep hakkı da henüz doğmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu