Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosunun iptali ile aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilince davalıdan satın alınan malların bedelleri ödenmiş ve müvekkilinin borcu bulunmadığı halde davalı yanca 2 adet vade farkı faturası kesilerek müvekkiline gönderildiğini oysa yanlar arasında bu konuda bir anlaşma bulunmadığı gibi teamül haline gelmiş bir uygulama da olmadığını bu faturalara müvekkilince itiraz edilerek iade edildiğini belirterek toplam 237.253,64 TL tutarlı iki adet faturadan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını vade farkı uygulamasına dair teamül bulunduğunu ve davacının faturalara süresinde itiraz etmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilince davalıdan satın alınan malların bedelleri ödenmiş ve müvekkilinin borcu bulunmadığı halde davalı yanca 2 adet vade farkı faturası kesilerek müvekkiline gönderildiğini oysa yanlar arasında bu konuda bir anlaşma bulunmadığı gibi teamül haline gelmiş bir uygulama da olmadığını bu faturalara müvekkilince itiraz edilerek iade edildiğini belirterek toplam 237.253,64 TL tutarlı iki adet faturadan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını vade farkı uygulamasına dair teamül bulunduğunu ve davacının faturalara süresinde itiraz etmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

        Çocuk Mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, bu kaydın sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas olabilecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla Yüksek Dairenizin ilâmında tekerrür uygulamasına yönelik eleştirinin sehven yer aldığı anlaşıldığından gerekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.02.2020 tarih ve 2020/16885 sayılı sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan itirazın kabulü ile Dairemizin 08.01.2020 tarih ve 2019/9307 2020/253 sayılı kararında bulunan "ve sanık hakkında 58. maddesinin uygulanmasına esas olabilecek sabıkası olması rağmen hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunun" ibaresinin çıkartılarak düzeltilmesine, 16.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Bu halde, ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununa Ek 1 nci Maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmalarının sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılıp; sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise, sayısallaştırma çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak yeni duruma göre dava konusu el atılan alanının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden rapor alınarak ve fen bilirkişisi raporundaki yeni değerlere göre heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununa Ek 1 nci Maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmalarının sonuçlanmamış veya kesinleşmemiş ise, çalışmaların sonuçlanması ve kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir....

          TESPİTİNE İTİRAZ Dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğinde olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ Davada Hazine taraf olup, uyuşmazlık kullanım kadastrosundan kaynaklanmayıp, davacı Belediyenin 2/B uygulamasına itiraz ettiği ve mülkiyet iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kıncılar köyü 212 ada 1 sayılı 3.111,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 21.10.2009 tarihinde idari yoldan Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ......

                Şöyle ki; 1- Davacı idare tarafından dosyaya sunulan 06/01/2021 tarihli ek istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın güncel yüzölçümünün değişmiş olduğu iddia edilmiştir. Bu halde, ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan sayısallaştırma çalışmalarının sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılıp; sonuçlanmış ise, sayısallaştırma çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak yeni duruma göre kamulaştırma konusu irtifak alanının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden rapor alınarak ve fen bilirkişisi raporundaki yeni değerlere göre heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir....

                Ne var ki; 1995 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile birlikte ilan edilen 3402 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bu dava nedeni ile kesinleşmediğinden, dava hem kadastro tesbitine itiraz, hem de 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Mahkemece yapılan yargılamada, uzmanlığına başvurulan bilirkişiler çekişmeli taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediği, 2/B madde koşullarını taşıyıp taşımadığı hususunda inceleme yapmamışlar ve orman tahdidinin uygulanması ile ilgili düzenledikleri raporlar yetersiz ise de çekişmeli taşınmazın 4 tarafı tahdidi kesinleşen devlet ormanı ile çevrili olduğu, devlet ormanından ayırıcı unsura sahip olmadığı, toplu yerleşim yerlerine, ......

                  UYAP Entegrasyonu