Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin zeminde var olan sınırın hiç bir zaman değişmediği, hava fotoğrafları ile de sınırın uyumlu olduğu, davacının mülkiyet iddia ettiği kısmın tesis kadastrosu sırasında davalıya ait taşınmaz içerisinde ölçüldüğü, tesis kadastrosu ile sayısallaştırma kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması halinde uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile sayısallaştırma kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile sayısallaştırma kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile sayısallaştırma kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, anlaşılmaktadır....

Dosya kapsamından uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin zeminde var olan sınırın hiç bir zaman değişmediği, hava fotoğrafları ile de sınırın uyumlu olduğu, davacının mülkiyet iddia ettiği kısmın tesis kadastrosu sırasında davalıya ait taşınmaz içerisinde ölçüldüğü, tesis kadastrosu ile sayısallaştırma kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması halinde uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile sayısallaştırma kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile sayısallaştırma kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile sayısallaştırma kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, anlaşılmaktadır....

belgeleri incelenmek suretiyle sınırlandırma, ölçü ve tersimat hatası bulunup bulunmadığı belirtilmemiş, sayısallaştırma kadastrosu sırasında taşınmazın sınırları yönüyle bir değişiklik meydana gelip gelmediği, sayısallaştırma kadastrosu ile tesis kadastro paftası birbiri üzerine aynı ölçekte aplike edilmek suretiyle çakıştırılmadığından belirlenememiş ve bilirkişi raporu da bu yönüyle denetlenememiş, sonuç olarak çekişmeli taşınmazın yüz ölçümündeki azalmanın neden kaynaklandığı, sınırlarında değişiklik meydana gelip gelmediği, gelmiş ise sınırlandırma ve sayısallaştırma hatasından mı kaynaklandığı bilidirilmemiş, bu haliyle yetersiz nitelikteki bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz mahiyetindedir....

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosunun 27.10.1995 tarihinde kesinleştiği, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun ek 1. maddesi hükmüne göre yapılan sayısallaştırma kadastrosunun 05/04/2019- 06/05/2019 tarihleri arasında askı ilana çıktığı, askı ilan süresi içerisinde 29/04/2019 tarihinde davanın açıldığı açıktır. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde sayısallaştırma kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmaz ile davalılara ait taşınmazın sınırının kullanım durumuna aykırı olarak belirlendiğini ileri sürerek dava açmıştır. Dosya kapsamından sayısallaştırma kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile sayısallaştırma kadastrosu sınırlarının örtüştüğü anlaşılmaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça karlık payı ve aydınlatma alanı olarak belirtilen alanın tesis kadastrosu sırasında yanlış tespit gördüğünü iddia etmektedir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz mahiyetindedir....

yerleşmiş içtihatlarında da kamu malı olan ormanların herhangi bir nedenle tahdit dışı kalmış olsalar bile zilyetlikle kazanılamayacağını, bu itibarla sayısallaştırma çalışmalarının usulüne uygun yapılmadığından ve hatalı olduğundan sayısallaştırma çalışmalarına itiraz etmek zarureti hasıl olduğunu öne sürerek yapılan sayısallaştırma çalışmalarına itirazlarının kabul edilerek çalışmaların iptali ile sayısallaştırmanın kesinleşmiş Orman Kadastro Sınırları ile uyumlu hale getirilerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Maliye Hazinesi vekili; " kadastro tespitine itiraz konusu sayasallaştırma kadastrosu işleminin usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, dava konusu 136 ada 296 parsel sayılı taşınmaza ait sayısallaştırma işleminin iptalini gerektirecek bir hatanın söz konusu olmadığını, " öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek Madde 1. maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma işlemine itiraz isteğine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Uyuşmazlık konusu dava, "3402 sayılı Kanun m.EK-1 hükmü gereği yapılan sayısallaştırma amacıyla yapılan Kadastro tespitine itiraz davası" niteliğindedir. Eldeki davada davacı tarafın, davayı 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.11 ve m.26 hükümleri uyarınca 30 günlük yasal süresi içerisinde açmış olduğu kadastro mahkemesinin görevli olduğu görülmüştür. Dosya kapsamındaki evrakların incelenmesi neticesinde; Dava konusu 101 ada 338 parsel sayılı taşınmazın 21.050,00 m² olan yüz ölçümünün, Sayısallaştırma çalışmaları sonucu 20.942,90 m² olarak hesaplandığı, Dava konusu 101 ada 339 parsel sayılı taşınmazın 8.000,00 m² olan yüz ölçümünün Sayısallaştırma çalışmaları sonucu 8.132,71 m² olarak hesaplandığı anlaşılmıştır....

    haliyle sayısallaştırma kadastrosu sırasında özellikle taşınmazın sınırları yönüyle bir değişiklik meydana gelip gelmediği belirlenmemiş ve bilirkişi raporu da bu yönüyle denetlenememiş, ayrıca bilirkişi raporunda tersimat, ölçü, hesap ve sınırlandırma hatası olup olmadığı, bir başka deyişle tesis kadastrosu ile belirlemeye esas teknik belgelerde hata bulunup bulunmadığı yönüyle de bir belirtimde bulunulmamış, sonuç olarak çekişmeli taşınmazın yüz ölçümündeki azalmanın neden kaynaklandığı, sınırlarında değişiklik meydana gelip gelmediği, gelmiş ise sınırlandırma ve sayısallaştırma hatasından mı kaynaklandığı denetime elverişli bilimsel şekilde açıklanmamış, sonuç olarak yetersiz nitelikteki bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu