Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemesince davanın sayısallaştırma çalışmalarına itiraz mahiyetinde olmayıp mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve bu karar kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekilinin süresinde gönderme talebi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve yargılamaya burada devam edilmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... İli ... İlçesi, ... Köyü 115 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 03.09.2020 tarihli bilirkişi raporu eki krokide A harfi ile gösterilen 368.68 m² lik kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarasında orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Kadastro Mahkemesi'nce davanın sayısallaştırma çalışmalarına itiraz mahiyetinde olmayıp mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve bu karar kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı vekilinin süresinde gönderme talebi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve yargılamaya burada devam edilmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi, ... Köyü 113 ada 3 parsel ... taşınmazın 03.09.2020 tarihli bilirkişi raporu eki krokide A harfi ile gösterilen 200.16 m² lik kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarasında orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ... parsel sayılı, 21.419 m² yüzölçümlü, bağ vasıflı taşınmazın 1989 yılında yapılan kadastro çalışması ile dava dışı kişi adına tespit ve tescil edildiği, davacı ...’nın taşınmazı 09/05/2011 tarihinde satın aldığı, 18/02/2016 tarihinde taşınmazın ½ hissesini diğer davalı ...’ya sattığı, 02/05/2018 tarihinde taşınmazın beyanlar hanesine Ek madde 1 uygulamasına tabi olduğuna dair şerh konulduğu, 28/01/2019 tarih ve 596 yevmiye numaralı işlemle tescil edilen Kadastro Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca yapılan düzeltme çalışmaları sonucu taşınmazın yüzölçümünün 8.066,69 m² olduğu, eldeki davanın 27/05/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        ile gösterilen 602,61 m2 lik alanda dere boşluğu bırakıldığı, 144 ada 206 parsel ve 166 ada 1 parsel arası 1020,36 m2 lik yol boşluğu bırakıldığı, 159 ada 7 parsel ve 156 ada 158 parsel arası ekli kroki de (B) harfi ile gösterilen 658,61 m2 lik kısmı Devlet ormanı içinde yol boşluğu bırakıldığı, 159 ada 7 parsel ve 155 ada 44 parsel arası Devlet Ormanı içinde (D) harfi ile gösterilen 97,35 m2 lik yol boşluğu bırakıldığının tespit edildiğini, 3402 Sayılı Kanunun Ek Madde 1 hükümlerine göre yapılan sayısallaştırma çalışmasında taşınmazın toprak yapısı, eğim ve bitki örtüsü itibariyle orman vasfında olup kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kaldığını, sayısallaştırma çalışmalarının usulüne uygun yapılmadığından ve hatalı olduğundan sayısallaştırma çalışmalarına itiraz etmek zarureti hasıl olduğunu öne sürerek yapılan sayısallaştırma çalışmalarına itirazlarının kabul edilerek çalışmaların iptali ile sayısallaştırmanın kesinleşmiş Orman Kadastro Sınırları ile uyumlu hale getirilerek...

        çalışmalarında orman vasfı ile tescil edilmediğini, 3402 Sayılı Kanunun Ek Madde 1 hükümlerine göre yapılan sayısallaştırma çalışmasında taşınmazın toprak yapısı, eğim ve bitki örtüsü itibariyle orman vasfında olup kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kaldığını, sayısallaştırma çalışmalarının usulüne uygun yapılmadığından ve hatalı olduğundan sayısallaştırma çalışmalarına itiraz etmek zarureti hasıl olduğunu öne sürerek yapılan sayısallaştırma çalışmalarına itirazlarının kabul edilerek çalışmaların iptali ile sayısallaştırmanın kesinleşmiş Orman Kadastro Sınırları ile uyumlu hale getirilerek dava konusu taşınmazların orman içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile T5 adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

        Diğer yandan sayısallaştırma işlemleri sırasında düzenlenen 04.06.2020 tarihli ve (1) numaralı ölçü krokisinde 11565 ada 3 parsel (eski 1284 parsel) sayılı taşınmazın dava konusu edilen 11565 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile üst üste gelerek çakıştığı görülmekte olup, sayısallaştırma işlemlerine ilişkin belgelerin 4. sayfasında 4.821,52 m2 büyüklüğünde ve tarla niteliğindeki bu taşınmazın kütük sayfasının kapatıldığı belirtilmesine karşın, 04.10.2022 tarihli güncel tapu kaydında durumunun aktif olarak gözüktüğü ve sayısallaştırma işlemlerine tabi olduğuna dair şerh bulunduğu anlaşılmaktadır. 18....

          Davalı kurum vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; öncelikle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zira zarara sebep olduğu iddia edilen satış işlemini gerçekleştiren önceki malik ve sayısallaştırma işlemini gerçekleştiren Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü iken Hazineye dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, dava dosyasına sunulan fen bilirkişisinin raporunda belirttiği üzere dava konusu parselin sınırları ilk paftası ile çakıştırıldığında sınırların birebir aynen uyuştuğunun tespit edildiğini, sayısallaştırma çalışmalarında kullanılan yöntemler daha hassas olduğundan eski usul hesaplama yöntemleri ile arasında sayısal farklılıklar oluştuğunu, dava konusu taşınmazda yapılacak üretimde fiziki olarak artış veya azalış olmayacağını, dolayısıyla davacının bir zararı bulunmadığını, Kadastro Müdürlüğünce yapılan işleme 30 günlük askı süresi içinde itiraz etme hakkı olan davacının bu hususa itiraz etmediği halde tazminat davası açmasının...

          Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu, Batman İli, Girisiran Köyü 156 parsel sayılı, 39300 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 13.03.1997 tarihinde satış yoluyla davacı adına tapuya tescil edildiği, toplulaştırma nedeni ile yapılan sayısallaştırma sırasında dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 27.993,08 metrekare olarak ölçülmesi nedeniyle 16/12/2011 tarihli teknik hataları düzeltme formu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince düzeltildiği, toplulaştırma ile 9964,14 metrekare yüzölçümlü 145 ada 5 parsel, 9964,15 metrekare yüzölçümlü aynı ada 6 parsel ve 9964,14 metrekare yüzölçümlü aynı ada 7 parsellere ayrıldığı, toplulaştırma işleminin 03.04.2014 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafından taşınmazın yüzölçümünün 9407,57 metrekare eksilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için eldeki davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içerisinde bulunan 21.04.2015 havale tarihli Kadastro Müdürlüğünce Mahkemeye hitaben verilen cevaptan çekişmeli 82 parsel sayılı taşınmaz hakkında sayısallaştırma ve ölçüm yapıldığından bahsedilmiş olmakla bu işler sonucunda 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi gereğince düzeltim işlemi yapılıp yapılmadığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak, yapılmış ise düzeltme kararı ve kararının taraflara tebliğini de açıklar şekilde düzeltme kararına esas ilgili tüm evrakların getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bundan sonra kadastro tespit tarihi olan 1987 tarihine en yakın hava fotoğraflarının istenerek dosyaya sağlanması, harita mühendisinden hava fotoğrafları üzerinde tesis paftası, uygulama patası ve 41.madde ile düzeltmeye dair kadastro müdürlüğünce düzenlenen yeni pafta üçlü çakıştırma yapılmak suretiyle gösterilmeli, 2018 yılında yapılan sayısallaştırma çalışmasının mı yoksa 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi gereğince yapılan sınırlandırmaya ilişkin düzeltmenin mi doğru olduğu kesin olarak ortaya konmalıdır. Hüküm vermeye elverişsiz eksik bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması eksik incelmeye dayalı olmuştur....

              UYAP Entegrasyonu