WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyünde 17.05.1990 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmasına davacılar tarafından 6 aylık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açıldığı, dava konusu olan 42645 m2'lik taşınmazın imamlı köyü hududuiçinde kaldığı, yörede yapılan orman kadastro çalışmasında 87, 88, 89 nolu orman tahdit noktaları ile tahdit içinde kaldığı.,eski tarihli resmi belgelerde ormanlık alanda kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunun tesbit edildiği ve kadastro mahkemesinin 09.10.1992 tarih 1990/194-266 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği, olayda H.Y.U.Y.'nın 445....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO İstem, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmasına itiraz niteliğinde olmayıp, orman alanı içinde kalan çekişmeli taşınmazın tesciline yönelik bulunduğuna göre hükmün temyiz incelemesi görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, kullanım kadastrosuna itiraz ve kesinleşen orman tahdidine dayalı iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 3.7.1947 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon, yine 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan ve 1987 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 04.01.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılacak kullanım kadastrosuna esas olmak üzere sayısallaştırma yöntemi ile mütabakat sınırları belirlenmiş ve kullanım kadastrosu yapılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro çalışmasına ve 2/B madde uygulamasına itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı gerçek kişi, ... Köyü, Çayarası Yaylası, ... mevkiinde bulunan taşınmazın zilyetliğinde bulunduğunu, ancak yörede 01.06.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içine alındığını belirterek çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması talebi ile orman kadastro çalışmasına 6 aylık askı ilan süresi içinde dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli 5779.92 m2'lik taşınmaz yönünden orman kadastro çalışmasının iptaline, bu bölümün orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          E) Gerekçe: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 280 inci maddesinde, bilirkişi raporunun mahkemeye verilmesini takiben duruşmadan önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, 281 inci maddesinde ise tarafların bilirkişi raporunun kendisine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde rapora karşı itiraz edebilecekleri düzenlenmiştir. Dosya içeriğine göre, 19.12.2014 tarihli bilirkişi raporunun 08.01.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, mahkemece davalının bu rapora karşı itiraz dilekçesi sunmadan ve itiraz süresi dolmadan evvel 20.01.2015 tarihinde kararını verdiği görülmüştür. Bu durumda, Mahkemece bilirkişi raporuna itiraz süresi dolmadan karar verilmesi hukukî dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Bu yönüyle usul ve kanuna aykırı olan kararın bozulması gerekmiştir....

            iddiasına yönelik olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davada 22/a çalışmasına itiraz yönünden hüküm kurulmasının yanısıra, mülkiyet iddiası yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerektiği, somut davada da teknik bilirkişi raporunda ve ekli krokide gösterildiği ve raporda da açıklandığı üzere, davaya konu olup davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 667 ada 67 parsel sayılı içerisinde kalan A bölümü hakkında davacı tarafın açıkça mülkiyet iddiasının bulunduğu ve bu yönden yapılan değerlendirme sonucunda ise A bölümü hakkındaki istemin tesis kadastrosuna itiraz niteliğinde olması ve eldeki davanın da, bu parselin geldisi olan 1608 parselin tesis kadastrosunun 05.05.1987 tarihinde kesinleşmesinden itibaren başlayan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3.maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle mülkiyet iddiası yönünden bu gerekçeyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği halde ve bu kısım hakkındaki istemin de 22/a çalışmasına...

              Mahkemece, dava konusu taşınmazda kadastro tespitinin hatalı yapılması sonucu sayısallaştırma yanlışlıklarının bulunduğunu ve bu mevkide kadastro yenileme çalışmalarının başlamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmazın tapudaki yüzölçümü fiili duruma uymuyorsa ve hudutlar da sabit değilse görevli mahkemede açılacak dava yoluyla tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi için taraflara süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi gerekir. Şayet dava açılmaz veya açılan dava retle sonuçlanırsa ve tapu miktarı fiili durumdan az ise sabit hudutlardan başlayarak tapu kapsamı taşınmaz üzerinde belirlenip teknik bilirkişiye bu doğrultuda kroki düzenlettirilerek, krokide belirlenen yer hakkında karar verilir. Eğer tapu miktarı fiili durumdan daha fazla ise davanın reddedilmesi gerekir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli yerin kesinleşmiş orman tahdidi içerisinde olduğu, 2/B çalışmasına konu edilmeği ve 2/B konusunda idareyi zorlayıcı nitelikte dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 2/B çalışmasına itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1998 yılında yapılan genel arazi kadastrosu ile 1940 yılında yapılan orman tahdit çalışması ve 03.01.2014 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/12/2019 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 9/son maddesi gereğince yapılan Fenni hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra 976 yılında yapılıp (ekip çalışması) 01.11.1976 tarihinde (komisyon çalışması da 24.08.1981 tarihinde) ilan edilen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1986 yılında yapılıp 22.10.1987 tarihinde ilan edilen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması mevcuttur. Yörede 2005 yılında 4999 sayılı yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 9/son maddesi gereğince Fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmış, 07.04.2005 ila 07.05.2005 tarihlerinde ilan edilmiştir. ......

                    Dava askı ilan süresi içinde açılan orman kadastro çalışmasına itiraz niteliğindedir. Yörede 1975 yılında yapılan genel kadastro çalışması bulunmaktadır. Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazların tamamının ilk tesisi K....

                      UYAP Entegrasyonu