Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tecsil istemine ilişkindir. TMK'nın kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre başlıklı 733. maddesinde "... Önalım hakkından feragatin resmi şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tabidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir....

TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. Türk Medeni Kanunun 734....

Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nin 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nin 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 Esas, 470 sayılı Kararı da bu doğrultudadır....

vekili, satışın gerçek olduğunu, satıştan elde edilen paranın borç ödemelerinde kullanıldığını, ivazlar arasında da nispetsizlik bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı müflis şirket vekili bu dava ile müflis şirketin ilgisi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili vasıtasıyla davayı takip etmiştir. Diğer davalı ... ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir. Mahkemece, ivazlar arasındaki nispetsizliğe, satış işlemlerinin süreç ve tarihlerine, satışın muvazaalı olarak yapılmış olması gerekçesine göre davanın ... ve ... ile ... ... açısından kabulüne diğer davalılar yönünden ise husumet nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek davalı ...'ün üzerine kayıtlı taşınmazlardaki payını davalı ...'e satışı işlemine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., satışın gerçek bir satış olduğunu, satış bedelinin düşük olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ...'e usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemişlerdir....

      Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalılar arasındaki ticari ilişkiler nedeniyle birbirini tanımalarından dolayı satışın muvazaalı olduğu, borca karşılık yapılan son bir yıl içindeki satışların iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ...., ...., Mahallesi, 23 Ada, 114 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından 28.6.2007 tarihinde ...'a yapılan satışın iptaline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 625.00.TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6.615.00.-TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine icra takibi yapıldığını, borcu karşılayacak mal bulunmadığını ve aciz vesikası alındığını bu nedenle ... İlçesi 4641, 4642, 4643, 4644 ve 3309 parselde kain taşınmazların borçlunun kızı olan diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar satışın gerçek olduğunu ve aslında davalı ...’ın kocasının hediye olarak taşınmazları davalı ... üzerine yaptırdığını aciz tarihi ile tasarruf tarihi arasında 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          Gerek satışın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediye Kanununun 70. maddesi, gerekse yürürlükteki 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/e maddeleri hükmü gereğince belediyeye ait taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına karar verme yetkisi belediye encümenine değil, belediye meclisine aittir.Davacılar, mirasbırakanına satışın belediye meclisi tarafından yapıldığını kanıtlamadan tescil isteminde bulunamazlar. Mahkemece, açıklanan bu yön nazara alınmadan davanın kabulü doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildI....

            GÖREVSİZLİK KARARITASARRUFUN İPTALİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Mukadder vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalılardan Serhat aleyhine yapılan takibin kesinleştiğini, borcunu karşılayacak malının bulunmadığını, yapılan araştırmada borçluya ait Meram İlçesi, Alavardı Mahallesinde kain meskendeki hissenin borçlunun annesi davalı Mukadder'e satıldığının tespit edildiğini, satışın muvazaalı olduğunu belirterek satış işleminin iptalini talep etmiştir. Davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemişlerdir....

              - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında 22/12/2005 tarihli 4 yıl süreli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının finansal kiralama bedellerini ödemediğini, sözleşmeye konu aracın 14/12/2007 tarihli kati satış sözleşmesi ile davalıya satıldığını, oysa 3226 sayılı Yasanın 7. maddesine göre sözleşmelerin en az 4 yıl süre ile feshedilemeyeceğini ileri sürerek finansal kiralama sözleşmesine konu araca ilişkin kati satış sözleşmesinin iptali ile aracın mülkiyetinin müvekkil şirket adına tespitine, aracın mülkiyeti davalı tarafından üçüncü şahsa devredilmiş ise satışın geçersizliğinin tespiti ile rayiç bedelin şimdilik 100,00 TL'sinin davalıdan tahsiline, finansal kiralama bedeli alacağının şimdilik 9.900,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

                UYAP Entegrasyonu