WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.1998 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 27.01.1998 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 13.07.1970 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 20.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....

    Kattaki 6 nolu daire olduğu ve davalının tarafı olduğu satış vaadi sözleşmesine konu edilen bağımsız bölüm olduğu, binayı inşa eden ve aynı zamanda taşınmazda paydaş olan dava dışı yüklenici tarafından teslim edildiği, bu bağımsız bölümün taşınmazda müşterek malik olan yükleniciye isabet eden dairelerden olup, davalının kullanımı fiili paylaşıma uygun olarak yüklenici ile yaptığı ve geçerli olan satış vaadi sözleşmesine dayalı olduğundan davalının kullanımının haksız işgal mahiyetinde kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Sonradan paydaş olan davacının oluşan fiili kullanma biçimiyle bağlı olduğu, dolayısıyla elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2000 gününde verilen dilekçe ile asıl davada tapu iptal ve tescil, birleşen davada elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 04.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., satış vadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş, birleşen dosya davacısı ... ise elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 233 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmış olan apatman dairesine davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı yükleniciden satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bedelini ödediğini ve zilyetliğin kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, ecrimisil isteğinin reddinin doğru olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir....

        Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, hukuki niteliği bakımından bir ön akit olup bu sözleşme ile; taşınmaz mal mülkiyetinin başkasına geçirilmesi ve başkası adına tescili değil, sadece o taşınmaz malın ileride satışına ilişkin bir sözleşme yapılması borçlanılmaktadır. Bu nedenle, satış vaadine konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği sırada vaad edenin mülkiyetinde bulunmaması sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aynen yerine getirilmesi mümkündür ancak, satış vaadinde bulunan, geçerli bir satış vaadi sözleşmesine rağmen akdi yerine getirmez ise, vaad edilen; vaad olunan satış aktinin yerine getirilmesi hususunda dava açabilir. Zira, satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesinin yapılmasına tarafları icbar eder. Mahkemenin hükmü de bu satış aktinin yapılmasına ilişkindir. Bir başka deyişle mahkeme hükmü satış aktinin yerini tutar ve Türk Medeni Kanunu'nun 716....

          Maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu, her ne kadar davacı ve davalı tacir olsa dahi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulamanın, asliye ticaret mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşeceği açıktır. O halde davacı, mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteği ile eldeki davayı açtığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu, Ankara 5....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.11.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davayı kabul etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davalının murisi ...'nın malik olduğu, elbirliği halinde mülkiyet paylı mülkiyete dönüştürülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı blunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, maliki olduğu 1 nolu bağımsız bölümü davalıya 26.07.1999 tarihli Noterden Gayrimenkul satış sözleşmesi ile sattığını, davalının satış bedelini ödemediğini, sözleşmeyi feshettiğini, davalının mecuru halen tahliye etmediğini ileri sürerek davalının taşınmazdan müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış sözleşmesine konu daireye faydalı ve zaruri masraflar yaptığını, satış bedelini ödemek istediğinde davacının satıştan vazgeçtiğini söyleyerek almadığını, masrafları bakımından hapis hakkı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise arsa maliki Kaşif Olcay ile davalı-davacı ... arasında 05.09.1998 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hükümde davalı-davacı ... tarafından temyiz edilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu