Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleştirilen dava, 08.07.1975 tarihli 14525 yevmiye nolu, 27.03.1979 tarihli 15681 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmelerinin iptali ile davalıların müdahalesinin önlenmesine ilişkindir. 08.07.1975 tarihinde İzmir 4. Noterliği'nde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıların murisi ... ... ..., oğlu ...'ya, 1427 parsel sayılı taşınmazın tamamının satışını vaat etmiştir. 27.03.1979 tarihinde İzmir 1. Noterliği'nde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile de, davalıların murisi ... ... ..., oğlu ... ...'nün damadı olan davacı ...'e, 1427 parsel sayılı taşınmazın tamamının satışını vaat etmiştir.Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, birleştirilen satış vaadi sözleşmelerinin iptali talebinin kabulüne, davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... ve birleştirilen dosya davalısı ... vekili temyiz etmiştir....

    Gerçekten bir sözleşmenin gayrimenkul satış vaadine ilişkin hüküm ve sonuçlar meydana getirmesi gerçek niteliği bakımından taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak kurulmasına bağlıdır. Yoksa sözleşmenin salt bu görünüm altında olması ona taşınmaz satış vaadi sözleşmesi niteliği kazandırmaz. Bir taşınmaz mülkiyetinin ileride geçirilmesi amacıyla taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmasına rağmen vaad alacaklısının haklarını bertaraf etmek kastıyla taşınmazın tapuda sözleşmenin varlığını bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişiye geçirilmiş ise kuşkusuz bu işlem muvazaalı bir işlemdir. Bir tanımlama yapmak gerekirse muvazaa; kısaca, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılıktır. Burada muvazaanın taraflarının üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmaları söz konusudur....

      Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Ne var ki, davacının dayandığı 1958 ve 1959 tarihli belgeler noterde resen düzenlenmiş olmalarına rağmen, gayrimenkul mülkiyetini nakletmeye elverişli icap ve kabul unsurlarını içeren iki taraflı birer sözleşme niteliğinde olmayıp tek taraflı vekaletnamelerden ibarettir. Temyiz eden davalı ... 27.4.1959 tarihli resen ferağa hususu vekaletname ile 48 ve 84 sayılı parsellerdeki hisselerinin tamamını 1000 TL. bedelle davacıya satması, bedeli alması, tapu işlemlerini yapması vs. konularda dava dışı ...'yü tek taraflı olarak vekil tayin etmiştir. Dava konusu taşınmazların evveliyatı da tapulu olduğundan davacının karşılıklı edimleri içermeyen iki taraflı "düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi niteliği" taşımayan bu belgelere dayanarak taşınmaz mülkiyetinin naklini isteme olanağı yoktur....

        Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.....2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.01.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan ... vekili Av.... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. ... karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle muvazaalı temlik işleminin iptali istemlerine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.07.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vaat borçlusu, sözleşme bedelinin ödenmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                , dava konusu satış vaadi sözleşmesinin sadece taraflarını bağladığını, dava dışı arsa sahibinin kusuru nedeniyle tapu devirleri yapılamamış ve inşaata başlanılamamış olduğundan emlak vergilerinden ve oluşan yüklenici zararından arsa sahibinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/09/2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın bir kısım davalılar yönünden reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne dair verilen 09/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, bir kısım davalılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile ölü ... mirasçılar arasında 124, 209 ve 210 sayılı parseller hakkında ... 2. Noterliğinin 30.05.2007 tarih ve 15603 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi; ... 2....

                    ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, tapu iptali ve tescil yönündeki talepleri uygun görülmez ise davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki bağımsız bölümün rayiç bedelinin tespit edilerek sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek yapılan ek masrafların eklenmesi ile birlikte davalılardan müşterekn ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu