"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.10.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen davada ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 26.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.12.2008 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 02.06.2000 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Noteriği’ndeki satış vaadi sözleşmelerinin düzenlendiği, gerekse, dava dışı ... ile ... arasındaki satış vaadi sözleşmesinin davalı ... tarafından temliki alındığı 22.08.1994 günü davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğünden terkin edilmediği anlaşılmaktadır. Bunun yanında, 02.05.2011 günü temyiz edilmeksizin kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davalı ...’in anılan sözleşmelere dayanarak davalı ...’ye karşı açarak görülmekte olan davanın konusunu oluşturan payı adına tescilini sağladığı dava sırasında da davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğünden terkin edilmediği görülmektedir. TMK’nın 1010. maddesi uyarınca tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir. TMK’nın 1023. maddesinde de “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” hükmüne yer verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2017/1109 ESAS KARAR NO:2023/742 DAVA: Sözleşmenin İptali-Tescil DAVA TARİHİ: 02.12.2016 KARAR TARİHİ: 03.10.2023 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali-Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında-----bedelle satılması konusunda anlaşldığını, mülkiyeti muhafaza kaydı ile ------ yevmiye numaralı satış sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı tarafın işbu sözleşme gereğince araç bedelini ödeme günü geldiği halde ödemediğini, dava konusu aracın trafikte kaydının davalı adına olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ---- plakalı araç için mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan ------ yevmiye numaralı satış sözleşmesinin iptali ile araç kaydındaki haciz ve sair diğer takyidatların terkini ile aracın müvekkile kayıt ve şerh olmaksızın tesciline, öncelikle aracın fiilen trafikten men edilerek müvekkiline teslimi yolunda ihtiyati tedbir...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile eşine vermiş olduğu vekaletname nedeniyle 2003 yılında satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, satış sözleşmesi imzalandıktan sonra davacının 17 yıl boyunca hiçbir talepte bulunmadığını, 2020 yılı 7. ayında tapunun kendisine devredilmesini talep ettiğini, paranın bu günkü değeriyle daha fazlasını verebileceğini tapuyu devredemeyeceğini söylediğini, dava konusu sözleşmeye konu değerin bugünkü değerinin 14.000,00 Euro olmasına rağmen kendisine 20.000,00 Euro vermeyi teklif ettiğini, ancak davacının bunu kabul etmediğini, davacının dayanmış olduğu satış vaadi sözleşmesi ile ölü doğduğunu, dava konusu parselin 10 yıl boyunca satış vaadine konu edilemeyeceğini, satış vaadi sözleşmesinin de yasadan kaynaklı olarak geçersiz olduğunu, davacının davasının alacak yönünden reddini, tapu iptali ve tescil davasının da reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu ... plaka sayılı Volvo marka otomobilin satışına ilişkin ....Noterliğine ait 20/11/2015 tarih 22377 yevmiye sayılı “Araç Satış Sözleşmesi”nin geçersizliği ile sözleşmenin iptaline, dava konusu ... plaka sayılı Volvo marka otomobilin davacı ... adına trafik siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, muvazaalı yapıldığı iddia olunan araç satış sözleşmesinin iptali ve aracın tescili istemine ilişkindir....
Davalı vekili, sözleşmeye konu aracın noter satışı ile alındığını, satış bedelinin davacı şirket yetkilisine elden ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, satış sözleşmesinin iptali, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili konusundaki talebe ilişkin harcın süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı tarafından ödenen kira bedelleri mahsup edildiğinde davacının 21.750 TL kira alacağı ile 16.370,05 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 24/05/2006 tarihli 4 yıl süreli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu aracın davalıya teslim edildiği, 28/05/2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile aracın davalıya devredildiği dosyadaki bilgilerden anlaşılmaktadır....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, araca el konulması nedeniyle davacının araçtan beklediği faydayı göremediği, satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi talebinin yerinde olduğu, ödenen bedele araca el konulma tarihi olan 25.06.2004 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinin iptaline, satış bedeli 168.000,00 TL'nin 25.06.2004 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satışa konu araçta ortaya çıkan ayıp nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile satış bedelinin el koyma tarihineden itibaren avans faizi ile ödenmesi talebine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı firma temsilcileri tarafından psikolojik baskı altında ... nolu ve 27/08/2014 tarihli 18.800,00 TL miktarlı devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.400 TL. ödediğini ve tapunun verildiğini belirterek taraflarca imzalanan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel iadesini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, Yalova .... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davacının ödediği 9.400 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 27.08.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2000 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, birleşen davada ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, sözleşmenin iptali isteminin reddine dair verilen 21.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 24.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Değerlendirme 1 Somut olayda, dava dilekçesinde dava değeri toplam 20.000,00 TL gösterildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazların ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusunu oluşturan payların dava açma tarihindeki değerleri belirlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusunu oluşturan payların, dava tarihindeki değeri üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre eksik harç yönünden Kanunun öngörmüş olduğu prosedüre uyularak eksik harcın davacıya tamamlattırılması gerekirken, eksik harç tamamlanmadan tapu iptali ve tescil hükmü kurulması doğru görülmemiştir. 2....