Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, itirazın 24.000 TL’lik kısmının iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 24.200 TL bedelle satın aldığı ürünlerde mevcut eksik ve kusurlar nedeni ile ödediği paranın iadesi için başlattığı takibe itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini savunmuş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında 19/4/2012 tarihinde satış sözleşmesi imzalanmıştır. Satış sözleşmesinde “yukarıdaki ürünlerin değişimi ve iptali söz konusu değildir. Teşhir Ürünüdür.” ibaresi yer almaktadır. Sözleşme tarafların da kabulünde olup imza inkarı yoktur. Uyuşmazlık, mevcut ayıpların bedel iadesi gerektirip gerektirmediği noktasında toplanmaktadır....

    İlçesi tapusunun Gazlıgöl köyündeki 892 parselde bulunan C/3 bağımsız bölüm no:29 nolu 1/36 hisseli tapunun iptali ile, davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, dava tarihinden önce davalıyı bedel iadesine ilişkin usulüne uygun şekilde temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi esas alınması gerekirken, ödeme tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....

      Eldeki davada yapılacak yargılama sonucunda, davacı tarafın bedel iadesine yönelik başlattığı icra takibinde, itirazın iptali talebinin kabulü halinde, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin de koşulları oluşmuş olacak ve bu halde sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davacı adına tescil edilen tapu kaydının iptali ile önceki malik adına tescili gerekecektir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında imzalanan 02/08/2015 tarihinde ..... sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 11.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 02.08.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          , sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....

          Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında 07/07/2017 tarih 550839 numaralı devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı, bu nedenle devremülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, devre mülk satış sözleşmesinin tıpkı devre tatil sözleşmelerinde olduğu gibi tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmelerden olduğundan cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağından, bu süre içinde sözleşmenin askıda olduğu somut olayda davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığı, davalı yanca da bu hususta herhangi bir belgenin sunulmadığı, bu haliyle davacı ile davalı arasındaki sözleşmeyi feshedebileceği ve ödediği bedeli isteme hakkının olduğu, bu nedenle davacının sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti davasının haklı...

          Mahkemece, davanın kabulü ile; 19/07/2015 tarih ve..... sözleşme nolu Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebiyle davacının davalıya vermiş olduğu 12.825,00-TL bedelli 38 adet senedin geçersizliğiyle, davacının bu senetler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Söz konusu sözleşme sebebiyle davacının davalıya vermiş olduğu 675,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.07.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle davalıya verdiği senetlerin iptali ve tarafına verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır...

            Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkin olup, devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlar resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (Kat Mülkiyeti Kanunu md.57-58-59) Bu nedenle 4077 sayılı yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava daha çok borçlar kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali nedeniyle bedel iadesi isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Senet iptali, taşınmaz teslimi ve bedel iadesi ... ile ... ve ... aralarındaki satış senedinin iptali, taşınmaz teslimi ve satış bedelinin iadesi davasının reddine dair Ayvacık Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 18.03.2009 gün ve 140/49 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz edenden alınmasına 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava daha çok borçlar kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali nedeniyle bedel iadesi isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu