Sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini sonradan öğrendiklerini, taşınmazın üzerine ipotek tesis edilmeden önce müvekkili ile satış sözleşmesinin yapıldığını, bu durumda ipotek alacak hakkından daha önce müvekkilinin mülkiyet hakkına sahip olduğunu belirterek; öncelikle satışın durdurulmasına ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı taktirde bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalının vekil olarak kendisine sattığı aracın pert olduğunu öğrendiğini belirterek, sözleşmenin iptali ile satış sözleşmesinin imzalanması aşamasında davalıya ödediği 5.400,00YTL bedelin iadesi ve davalının, aracın satışı için verilen çekin ödenmemesi nedeniyle hakkında başlattığı icra takibine konu edilen bedel oranında borçlu olmadığının tespitine, anılan satış sözleşmesinin akdedilmesi nedeniyle munzam zararların, araç üzerindeki vergisel yükümlülüklerin, otopark ve diğer bakım giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava açıldıktan sonra 25.08.2008 tarihli protokol düzenlendiği ve protokole göre tarafların borcun ödenmesi hususunda anlatıkları benimsenerek, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı sözleşmenin iptali ile birlikte, istirdat ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....
Aziziye Mevkiinde bulunan 315 ada 10 parsel numaralı arsa vasfındaki taşınmazdan miras payı kaldığını, bu taşınmaz üzerinde 1/2 payla hak sahibi olan amcası Tahsin Polat tarafından kendi payı üçüncü bir kişi olan T2 sattığını, bu satış sözleşmesinin TBK madde 28'e göre iptal edilmesi gerektiğini, davalı T2 ile amcası Tahsin Polat arasında gerçekleştirilen satış sözleşmesinin 8.000,00 TL gibi çüzi bir miktar üzerinde gerçekleştiğini, satış sözleşmesinde T2 lehine aşırı yararlanma durumunun olduğunu, amcası açısından sözleşmeye ilişkin yeterli bilgi birikimi ve deneyim eksikliğinin de bulunduğunu, davalı T2'in amcasının bu düşüncesizlik ve deneyimsizliğini bilerek ve bundan yararlanma kastı ile iş bu satış sözleşmesini gerçekleştirdiğini, sözleşmenin TBK'nın 28. maddesi göre iptalinin gerektiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin muvazaa sebebiyle de iptali gerektiğini, muvazaanın işleminin tamamında değil, bedel konusunda olduğunu, özellikle taşınmaz satışlarında bedelde muvazaanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ayıp nedeniyle yapılan araç satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedel ile yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ile düzenlenen senetlerin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici ve Yalova 3....
Davacı, taşınmazı 1980 yılında davalıdan haricen satınaldığını iddia ettiğine göre, harici satış, taşınmazın tapulu olması nedeniyle TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince geçersizdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının bu nedenle reddine, terditli bedel iadesi yönünden iddia ve savunma çevrevesinde tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, tefe-tüfe endeksleri, altın, döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar ile 10.07.1940 tarih, ......
Dava, yükleniciden düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile konut alımı sebebiyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır....
Davalı, 14.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin ASB Madencilik ... İnşaat ve Taahhüt Ltd Şti ile imzalandığını ve taşınmaz satış bedelinin de ASB Ltd. Şti'ne ödendiğini, dava konusu konutun dahil olduğu projeye ilişkin olarak “... Konutları Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşine Ait” sözleşmenin ise idare ile dava dışı.... arasında imzalandığını, yüklenicinin ASB Ltd. Şti. olmadığını, davacının satış sözleşmesi imzalamış olduğu ASB Ltd. Şti. ile herhangi bir hukuksal ilişkisi olmadığını, her iki şirketin farklı tüzel kişiliği olması sebebi ile davanın reddini talep etmiştir Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 Sayılı Yasa'ya istinaden açılan satın alınan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi davasıdır. 04.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi davacı ile dava dışı ASB Madencilik ... İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Ltd....
a, son olarak da 05/09/2019 tarihinde Serdar Demirdağ’a satıldığı ve halen bu kişi adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, tapu iptal ve tescil davalarında taşınmaz malikinin davada taraf olarak bulunmasının zorunlu olduğu, ancak iş bu davada dava tarihi itibariyle malik olan kişinin ve sonradan malik olan kişilerin davada yer almadıkları, davacının da tapu maliklerini davaya dahil etme yönünde bir talebinin de bulunmadığı anlaşılmakla davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verildiği; davacının terditli talebi olan bedel iadesi yönünden ise, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinde davalı arsa sahibinin taraf olmadığı, arsa sahibinin bedel iadesine yönelik sorumluluğu yüklendiğine dair kesin bir delil de ibraz edilemediği, dolayısıyla sözleşmenin tarafı olmayan arsa sahibine yönelik bedel iadesi talebinin husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verildiği, satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin satmayı vaad ettiği bağımsız bölüm karşılığında...
Tüketici Mahkemesince dava dilekçesi incelendiğinde ilk anda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi davası gibi algılanıp taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı düşüncesi hasıl olsa da gerçekte davacının satış vaadi sözleşmesinin değindiği sebeplerle iptalini talep ettiği, karşı tarafın karşı tez ve cevapları ile davacının tek taraflı irade beyanıyla feshe ilişkin talepleriyle ilgili olarak fesih koşullarının oluşmadığının öne sürülmesi ve bunun ispatlanması halinde dava dosyasının gayrimenkulün aynına ilişkin bir içerik arz edeceği ve gayrimenkulün aynına ilişkin davaların gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinin anlaşıldığı taşınmazın bulunduğu Mudanya'nın Bursa Tüketici Mahkemesi yetki sahasında bulunduğu ve Bursa Tüketici Mahkemesinin davaya bakmaya kesin yetki kuralı gereği yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Bursa 6....